Başbakan Tayyip Erdoğan, "tek başına kalsalar dahi demokrasi mücadelesini sürdüreceklerini" belirterek, "Duyanlar duymayanlara, görenler görmeyenlere bunu muhakkak ulaştırsın, ne kadar ağır olursa olsun, demokrasinin bütün yükünü, ağırlığını taşımak bizim için onurdur" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'yi cumhurbaşkanlığı seçim sürecini ve Meclis'i kilitlemekle suçladı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı seçim meydanlarında halka şikayet edeceklerini söyleyen Erdoğan, "Olup biten her şeyi milletimiz, ayan beyan gördü. Kimlerin halka güvenmediği açık açık ortaya çıktı. Başta CHP olmak üzere ve diğer partiler, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde iyi bir demokrasi sınavı veremediler" dedi.
"Başbakan'dan Baykal'a sert eleştiri" haber videosunu izlemek için tıklayınızBaşbakan Erdoğan, grup konuşmasının tamamını CHP'yi eleştirmeye ayırdı. CHP'ye ve Deniz Baykal'a ağır dille yüklenen Erdoğan, CHP'yi, cumhurbaşkanlığı seçim sürecini tıkamakla suçladı. Erdoğan, bunun hesabını 22 Temmuz'da sandıkta soracaklarını söyledi. "Türkiye için son derece önemli hayati bir sürecin başındayız. Türkiye büyük bir girdabın içerisindeydi. Bizim iktidarımızla birlikte, milletimizi bu girdabın içerisinden çektik çıkardık. Her gecenin bir sabahı, her kışın bir baharı var diye yola çıktık. Yüzümüz alnımız ak" diyerek sözlerine başlayan Erdoğan, 4 buçuk yıl aradan sonra şimdi yeniden milletin vicdanına, aklına ve iradesine gittiklerini ifade etti.
CHP DEMOKRASİ SINAVI VEREMEDİErdoğan, "Cumhuriyetimizin milletimizin devletimizin gücüne güç katarak ilerliyoruz Aziz milletimize gidiyoruz. Sözlerimizin ardında durduğumuzun şahidi 70 milyon insanımızdır. Şahidimiz yükselen adalettir. Şahidimiz yükselen itibarımız onurumuzdur. Ne mutlu bize bu onurla bu sadakatle milletimize gidiyoruz. 22 Temmuz da çok daha yüksek basamaklara çıkacağız" dedi.
Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Meclis çatısı altında yaşananları, olup bitenleri milletin yakından takip ettiğini belirterek, "Olup biten her şeyi milletimiz, ayan beyan gördü. Kimlerin halka güvenmediği açık açık ortaya çıktı. Başta CHP olmak üzere ve diğer partiler, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde iyi bir demokrasi sınavı veremediler" diye konuştu.
MÜCADELEYE DEVAMBundan önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin nasıl yapıldığını bir kez daha anımsatan Başbakan, Cumhurbaşkanı seçimine kaldıkları yerden devam edecekleri mesajını verdi. Erdoğan, "Kalan neydi? Millete gitmekti. Her zamanki gibi milletten kaçıyorlar. Söylediklerinin aksini bir gün değil, 2 saat sonra değiştirdiler. Aksini söylediler. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Türk milletinin demokratik kazanımlarını korumak için var gücümüzle çalışacağız. Duyanlar duymayanlara, görenler görmeyenlere aktarsın. Demokratik gücün bütün ağırlığını taşımak bizim için onurdur" şeklinde konuştu.
CEVABINI MİLLET VERECEKCumhurbaşkanlığı seçim sürecinde "Meclis'i kilitleyen CHP'nin hesabını" meydanlarda vereceklerini söyleyen Erdoğan, "Bunların, hak ettikleri cevabı halktan alacakları şimdiden aşikardır. Milletin tercihlerini bir tehlike olarak görenler, milli iradenin ne demek olduğunu görecekler. Sandıkta görecekler. Bunlar, evrensel tanımın dışında tanım getirmeye de cüret ederler. Bunların anlayışında bunlarda var. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Meclis çatısı altında gösterilen tavır millete milli iradeye gösterilen tavırdı" dedi.Erdoğan CHP'ye yüklenmeye şu sözlerle devam etti:
İL BAŞKANINI VALİ YAPTILAR"Bunlar, 'Millet seçerse rejim tehlikeye girer' demişlerdir. Bu alışkanlık yeni değil. Bu alışkanlık CHP'den eskiden beri var. Bunlar il başkanlarını vali yapacak kadar demokratlar. Size maşallah. Önce bunlar bu günahlarından temizlenmeli. İl başkanı gidiyor valilik yapıyor. Bunlar bu parlamento içinde seçime bile tahammül etmiyor. Yan yana koyuyoruz olmuyor. Alt alta koyuyoruz olmuyor. Biz ne yapalım söyleyin. Bana göre bunlar demokrasiyi hazmetmiş değiller. Demokrasiyi hazmedememenin şaşkınlığı içerisindeler. Asıl irade milli iradedir. Çok partili döneme geçtiğimiz zaman 'yeter artık söz millette' diyenlerdi bunlar. Şimdi karar milletindir diyoruz ve yola devam ediyoruz."
CUMHURBAŞKANINI DA MİLLET SEÇECEKCumhurbaşkanlığı seçiminde de millete gideceklerini belirten Erdoğan, Köşk'te bekleyen Anayasa paketiyle ilgili "veto edilirse, yeniden göndeririz" mesajını verdi.
DÜŞÜK SEVİYELİCHP'yi düşük seviyeli siyaset yapmakla suçlayan Erdoğan, "Milletten korkan, millet iradesini küçümseyenler, cumhuriyetçi, demokratik ve çağdaş olabilir mi? Bunların dünyada eşi benzeri yok. Bunların düşüncesini, çağdaş dünya çoktan geride bıraktı. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci boyunca bunların ölçüsüz tavırlarını kabul etmemiz mümkün değil. Süreç boyunca AKP Türk siyasetinin yüz akı olmuştur, olmaya devam etmiştir. Bizim siyasetteki varlık sebebimiz 70 milyon insanın taleplerini canlı tutmaktır. Böylelerine asla pirim vermeyiz. Düşük seviyeli, iftiracı zihniyete bırakacak değiliz. Bu milletin aydınlık hayallerinin dışına çıkacak değiliz. CHP liderinin konuşmalarına bakın, birlik beraberlik mesajı mı veriyor, kamplaşma mesajı mı veriyor, belli değil" şeklinde konuştu.
AYNI KULVARDA YÜRÜYORUZBaykal'ın, Anayasa Mahkemesi'nin kararından önce, "Eğer bizim istediğimiz şekilde karar çıkmazsa ülkede çatışma çıkar" sözlerini anımsatan Başbakan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kriz tellallığı yapan bir siyasetçi. Bunlar ezberlerini bozamazlar. Türkiye'nin gençliğine nasıl katkıda bulunuruz diye düşünmezler. Entrikalar çevirenlere, ülkeyi bunalıma sürüklemek isteyenlere sandıkta dersleri verilecek. Biz milletimize verdiğimiz sözün gereğini yerine getireceğiz. Biz milletimizle aslında aynı kulvarda yürümeye devam edeceğiz Bizim yol arkadaşımız milletimizdir. Bu milletin sesine sağır kalmayız. Halkla kavga ederek, demokrasiyle kavga ederek siyaset olmaz. Millet iradisini gölgeleyerek siyaset olmaz. Türkiye'de demokrasinin çıtası onların erişemeyeceği kadar yükselmiştir."
MECLİS ORTAOYNUNU YERİ DEĞİLErdoğan, milletvekillerine "Önce dik durmalıyız" diyerek seçim meydanlarında CHP'yi halka şikayet etmeleri konusunda telkinlerde bulundu. Erdoğan şöyle dedi:
"Milletin üstümüze giydirdiği temsil kıyafetini hakkıyla taşımamız gerekir. Bu Meclis'in duvarlarında yazan 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' bu ifadeyi içinize iyice sindirin. Bu cümleyi iyi anlayın. Bu cümle TBMM'nin ruhunu temsil ediyor. Kimse milletin verdiği oyu hafife alamaz. Kimse millet iradesini tartışmaya açamaz. Hakimiyet bir grubun değil, kayıtsız şartsız milletindir. Bu milleti kamplara ayırmaya kimsenin gücü yetemez. Milletimizin her ferdi aynı değere sahiptir. Demokrasinin de özbeöz sahibidir. Kimse TBMM'ye gölge düşüremez. Meclis ortaoyunu yeri değil. TBMM'nin her oturumun kilitlendiği günleri, bir maddeye bin 600 önerge veriliyor, böyle bir mantık olur mu? Cumhurbaşkanı 40 yaşını doldurandan olur. 90 yaşını doldurandan olur. Kim yapıyor bunları? CHP. Peki bunlardan milletimin haberi var mı? Ama bunları millete siz anlatacaksınız. Bunların yaptığı milletin vekaletini mahkum etmektir. Zincire vurmaktır. 4 buçuk yıldır bu ülkeye büyük bir gayretle hizmet ediyoruz. Yasaları da bazı tıkanıkları ortadan kaldırmak için yapıyoruz. Bunları millete anlatacağız. Milletimize seçim meydanlarında her şeyi anlatacağız. Ne, nasıl engellendi hepsini anlatacağız. Engellemeler olmasıydı milletin kasasına o para girseydi, şimdi o faizleri ödememiş olacaktık."
ÖNERİ SUNMADILAR
AKP iktidarı süresince, CHP'nin hiçbir konuda kendilerine katkı ve öneri getirmediklerini söyleyen Erdoğan konuşmasını şöyle tamamladı:
"Enflasyona büyümeye yatırımlara, işsizliğe ilişkin bugüne kadar tek bir öneri sunduklarına şahit oldunuz mu? Bu ülkenin kalkınmalarına hiç mi sevinmediler. Sosyal yardımlara, hizmetlere hiç öneri yaptılar mı. Hepsi bizden geldi. Ne diyecekler, reformlar gerçekleştirdiniz mi diyecekler? Her ile doğalgaz götürdünüz mü diyecekler? Yolları niye yaptınız mı diyecekler? Türkiye'nin itibarını içerde dışarda niye bu kadar arttırdınız mı diyecekler? Türkiye'nin bölge ve dünyada ağırlığını niye artırdınız mı diyecekler? Sabah akşam aynı teraneyi söyleyip duruyorlar. 4 yıldır seçim seçim diyorlar. Şimdi seçimi öne çektik. Kim pehlivan göreceğiz. Çok yakında akla kara ortaya çıkacak. Biz büyük bir özgüvenle millet hissiyatından ayrı düşünmedik. Biz artık millete gidiyoruz. Vicdanımız rahat. Milletin karşısına alnımız ak çıkacağız. Biz milletin verdiği hiç bir şerefli görevden kaçmadık. Meclis'ten kaçmadık. Seçimden de kaçmayacağız. Bizim bu milletle muhabbetimizin ne kadar derin olduğunu anlamayanlar anlayacaklar. Milletin vereceği kararı kabul ederiz."
ANKA