Koç: Bu seçim sivil anayasa için fırsattır

Bir dönem Fransa'da yaşayan ve Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin partisi UMP'nin (Halk Hareketi Birliği) kurucularından olan yazar Erol Koç'un "Cumhuriyet Tehlikede mi?" adlı son kitabındaki iddiaları gerçek oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Türkiye'de askerin sürece müdahale edebileceği sözlerinin yer aldığı kitap, içeriği itibarıyla hayli tartışma yaratacak...

'DEMOKRASİ İÇİN ŞART'
Kitapta demokratik bir toplumun oluşması şöyle ifade ediliyor: "Demokratik mekanizmalar bir kişinin demokratik bir toplumda dahi kendisini özgür ve güvende hissetmesi için yeterli olmayabilir. Her şeyden önce toplumun diğer bireylerinden farklı düşünen bir kimsenin farklı düşünme hakkının güvence altına alınmış olması gerekir. Bu anayasal bir zorunluluktur ve liberal bir prensibe ilişkindir." Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye'de üzerinde mutabakat sağlanan bir Anayasa sorununu daha ortaya çıkardığını belirten Koç, yapılacak seçimlerin bu konuda büyük bir fırsat olduğunu belirtiyor. "Bu ülke anayasasını siviller yazmalıdır" diyen yazar Erol Koç, seçimler sonrasında siyasi partilerin biraraya gelmesi gerektiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam ediyor:

'SİYASİ PARTİLER ANLAŞMALI'
"Seçimlerden sonra siyasi partiler yeni bir anayasa yazmak, kişisel hak ve özgürlükleri düzenlemek üzere bu konuda anlaşmalılar. Bu anayasa ile olmaz. Bu anayasa seçimi kazanan kişiye inanılmaz antidemokratik uygulamalar yapma şansını veriyor."

'ANAYASAL MUTABAKAT'
Koç'a göre toplumların ekonomik ve demokratik gelişimi ile sahip oldukları anayasa arasında direkt bir ilişki vardır. Erol Koç, Türkiye'nin sorununun anayasal mutabakat olduğunu belirterek, "Anayasal mutabakatı sağlamamış hiçbir toplum dünya üzerinde gelişememiş, sürekli olarak siyasal ve ekonomik krizler arasında gidip gelmiştir" diyor. Koç'a göre, Türkiye, dışarıda büyük güç olarak görülüyor ancak kendi içinde bu gücün farkına varılmıyor: "Türkiye, Batı dünyası ile uyum içindedir. Kuzey Irak veya başka bir yerde çıkarlarına aykırı bir durum olduğunda müdahale eder. Türkiye'de hiçbir iktidar çıkarlarına aykırı durumu kabul etmez. Türkiye, 1999'da Dünya Güvenlik Konferansı'nın İstanbul'da yapılması ve tahkim yasasının imzalanmasından itibaren Batı'nın bir parçası olmuştur."

MEVLANA ETKİSİ...
Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş sürecinden itibaren Mevlana'dan etkilendiğini söyleyen Erol Koç kitabında bugün iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de Mevlana'nın etkisinde olduğunu söylüyor. Erol Koç'un kitabında Batı ile entegrasyonu savunan tek siyasi partinin AKP olduğunu ifadeleri ise şöyle: "AKP'li kesimin düşünce ve inançlarının kaynağı kendi tarihinden, İslam dininden ve özellikle Mevlana'dan gelmektedir. Bu görüş içinde insan, insan olarak kabul edilmekte ve kendisi gibi olmayanlara hoşgörü içinde yaklaşmaktadır."