Popüler olmak istemedim ikinci adam olmayı seçtim

Atv'nin komedi dizisi 'Gemilerde Talim Var' ile ekranlara dönen Buket Dereoğlu, bebeği Can'a bakmak için mesleğine 2 yıl ara vermişti. Dizide uçuk kaçık edebiyat öğretmeni Özlem'i canlandıran Dereoğlu; annelik, dizi seti, eşi Özgür Özgülgün ile beraber açtıkları kitapevi ve yine eşiyle çocuklara masallar okudukları La Fontaine Çocuk Yuvası arasında mekik dokuyor. Güzel oyuncu, başını kaşıyacak vakit bulamadığını söylüyor. Temmuz ayında turneye çıkacak olan 'Romantika' müzikalinde de rol alan Dereoğlu ile Zekeriyaköy'de, yeşillikler içindeki şirin evinin bahçesinde 'püfür püfür' bir röportaj yaptık...

EN ÖNEMLİ ŞEYİM AİLEM VE EVİM

* 2 yıldır ortalarda yoktunuz... Evet. Bu süreçte oğlum Can'ı büyüttüm. Zaten vücudum da işimi yapmaya müsait değildi. Hamilelik dönemimde 22 kilo aldım. 16 ay bebeğimi emzirdim. Diyet yapıp kilo vermek de pek işime gelmedi açıkçası.

* Annelik sizde neleri değiştirdi? Çocuklara karşı bir hassasiyet başladı bende. Anne baba ayrılıklarını tasvip etmiyorum. İlişkiler bozulabilir ama ortada çocuk varsa, onun iyiliği için hareket edilmeli. Ünlülerin bozulan evlilikleri için eleştiriler yapılıyor. 'Kadın o kadar aldatıldı, hala kocasını bırakmadı' deniliyor. Oysa çocuğun babaya, anneye olan düşkünlüğünü görüyorsan, o yuvayı zor yıkıyorsun. Çünkü çocuğun bir kanadını kırmış oluyorsun. Hayatta en önemli şey ailem ve evim. Kimseye bunu bozdurmak niyetinde değilim...

* 'Gemilerde Talim Var' tatile giriyor. Yaz aylarında yayınlanacağı haberini aldık. Neden böyle bir karar alındı sizce? 'Gemilerde Talim Var' özellikle gençler tarafından çok sevildi. Ancak atv yönetimi diziyi yaz döneminde ekrana sürmeyi düşünüyor. Kısa bir tatil yapıp yeniden izleyicinin karşısında olacağız.

* Dizide canlandırdığınız Özlem karakterinden biraz bahseder misiniz? Özlem Hoca uçuk bir tip. Sedat Müdür'e aşık... Eski nişanlısına benzetiyor onu. Okuldakiler de bu deliliğinin farkında Özlem'in.

SAYGISIZLIĞA TAHAMMÜLÜM YOK

* Sizin de uçuk kaçık yanlarınız var mı ? Olmaz mı... Örneğin, arkadaşlarımla sohbet ederken saksının içindeki çiçek dikkatimi çeker. 'Yan dönmüş, düzeltip geleyim' diye sohbeti keserim. Arkadaşlarım çok kızar. Fevriyim. Saygısız insanlara karşı tahammülüm yok. Karşımdakinden saygısızca bir tavır gördüğüm zaman cevabım sert olabiliyor. Evde oğlumla ilgili sert kurallarımız yoktur. Oğlumdan, dikkat etmesini istediğim tek şey çiçekler... Onları koparmamasını öğretiyorum ona. Doğayı çok seviyorum. Yere tükürseler dayanamayıp, 'Niye tükürüyorsun?' diye adamın üstüne yürüyebilirim.

* Güzel bir kadınsınız. Sizce fiziğinin düzgün olması bir oyuncu için avantaj mıdır? Fiziksel güzellik önemsiz. Nice yakışıklılar, nice güzel kızlar vardı. En iyi filmlerle, müthiş kadrolarla oyunculuk hayatlarına başladılar benim zamanımda. Ama şimdi hiçbiri piyasada yok. Amerika'daki oyunculara bir baksanıza... Dustin Hoffman çok mu yakışıklı, Meryl Streep çok mu güzel? Bu insanlar ultra yüksek paralar kazanıyor. Niye bu işin en iyi yapıldığı yerde adamlar 'İlla da güzel olsun' diye tutturmuyor? Ama burada doğallıktan uzak oluyor her şey. Güzel diye oynatılan insan oyunculuğu beceremeyince, yapımcı da sükût-u hayale uğruyor. İşi iyi biliyor olmak, disiplinli olmak şart, ama güzellik şart değil.

SANSASYONLAR BENİ YORAR!

* Can'ın oyuncu olmasını ister misiniz? Eşim de, ben de çocuğumuzun asla oyuncu olmasını istemiyoruz. Üzülür diye düşünüyoruz. Savaşması zor bir meslek.

* Nasıl oldu da sansasyonlara hiç bulaşmadan ünlü olmayı başardınız? Hiç popüler olmak istemedim. Çünkü ikinci adam olmak, birinci adam olmaktan daha sürekli. Birinci adam olduğunda hata yapma şansın yok. 3 yıl bir işte başrol oynarsın, o işin miladı dolar. O oyuncuyu başka bir projeye almaları için zaman geçmesi gerekir. İkinci adamlar başroldekine destek verir. Onlarda süreklilik var; daha rahat, yaşam tarzını değiştirmek zorunda kalmıyorsun. O yüzden pek popüler olmak istemedim. Sürekli iş yaptım, hiç ara vermedim. Sansasyonel şeylerin içinde olmak belki çok para kazandırıyor ama insanı çok yoruyor. Benim bir çocuğum var ve ona benimle ilgili ileride yanlış şeyler söylenmesini istemem.

* Siz 'Bizimkiler' dizisinden bu yana TV sektörünün içindesiniz. Şu andaki sektörle o zamanları karşılaştırır mısınız? 'Bizimkiler' 14 yıl, 'Tatlı Kaçıklar' 5.5 yıl sürdü. Reyting denen şey o zaman çok önemli değildi. Şimdi ise reyting canavarı herkesi yutmaya başladı. Dizilerin kalitesine baktığımızda bazıları çok kötü, bazıları çok iyi. Dizilerin konuları için 'klasik' yorumu yapılıyor. 'Ayrılmalar, kavuşmalar, entrikalar...' Ama zaten hayatın kendisi ne ki? Tarih tekerrür ediyor devamlı. Önemli olan bu konuların nasıl işlendiği bence.