Bankalardan ekonomiye bakış

Türkiye İş Bankası, 2007 yılının ilk yarısında tüketim ve yatırım harcamalarındaki yavaşlama eğilimine karşılık yılın ikinci yarısında erken yapılacak genel seçimlerle birlikte siyasi belirsizliğin azalmasına bağlı olarak ekonominin yeniden ivme kazanmasını beklediklerini bildirdi.

Oyakbank, ''dış piyasalarda devam eden olumlu hava, Türkiye'de Nisan ayının ortasında başlayan cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin ay sonuna doğru yarattığı son zamanların en ciddi politik belirsizliklerinin, ekonomi üzerindeki etkilerinin bugün itibarıyla sınırlı olmasını sağlamış görünmektedir'' dedi.

Türkiye İş Bankası İktisadi Araştırmalar Müdürlüğü tarafından hazırlanan Mayıs ayına ilişkin ''Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler'' ile Oyakbank Hazine Grubu Ekonomik Araştırmalar Bölümü tarafından hazırlanan bültenlerde Türkiye ekonomisinde yaşanan son gelişmeler değerlendirildi.

Türkiye İş Bankasının aylık bülteninde, ''Bu kapsamda, yüzde 5'lik 2007 yılı büyüme tahminimizi koruyoruz''denildi. Aralık 2006'dan itibaren cari açığın artış hızında bir yavaşlama olduğunun gözlendiği ifade edilen bültende, şöyle denildi:

''İç talepteki yavaşlama, ihracatın güçlü seyri ve turizm gelirlerindeki artış cari açığı olumlu etkilemektedir. Avro/dolar paritesindeki artış dikkate alındığında, Türkiye'ye gelen turistlerin önemli bir kısmının avro alanı ülkelerinden olması da turizm gelirlerini olumlu etkileyebilecektir. Bununla birlikte, cari açığın yüksek seviyesi global risk algılamasında yaşanan hızlı değişimlere karşı Türkiye ekonomisinin duyarlılığını artırmaktadır.Alınan tasarruf tedbirleri ve yılın ikinci yarısında ekonomideki canlanmayla vergi gelirlerindeki artışın hızlanacağı yönündeki beklentimiz paralelinde, 2007 yılı merkezi yönetim bütçe hedeflerine ulaşılması muhtemel görülmektedir.Reel faizlerin yüksek seyretmeye devam etmesini beklediğimiz 2007 yılında da yurtdışı yerleşiklerin devlet iç borçlanma senetlerine ilgisinin süreceğini tahmin etmekle birlikte, yurtiçindeki siyasi belirsizliğin ve global piyasalarda ani değişebilen risk algılamasının yatırımcıların temkinli davranmasına yol açabileceğini düşünüyoruz.''

OYAKBANK

''Bir süre daha bekle-gör stratejisi izlenebilir...'' başlığı taşıyan Oyakbank bülteninde, Nisan ayında enflasyonun TÜFE'de yüzde 1,21 ile beklentinin üzerinde gerçekleşmesinin ise kısa vadede Merkez Bankasının duruşunda bir değişiklik yaratmayacağı, ancak önümüzdeki dönemde faizlerin artırımı yönündeki riskin güçlendiğinin düşünülebileceği bildirildi. Bir diğer deyişle, çekirdek enflasyon göstergelerindeki iyileşmenin, bugünkü dış ve iç koşullarda para politikasında olası bir değişiklik öncesinde mayıs ve haziran ayları enflasyonlarının da görülmesine, yani bir süre daha beklenmesine imkan tanıdığı ifade edilen bültende, şöyle denildi:

''Bu bağlamda, genel seçimlerin çok büyük olasılıkla 22 Temmuz'da gerçekleşecek olması da Merkez Bankasının özellikle taleple ilişkili enflasyona dair taşıdığı kaygıyı, dolayısıyla para politikasında potansiyel bir sıkılaşmayı sınırlandırabilecektir. Politika reel faizinin yüzde 11,7 ile 2004'ten bu yana en yüksek seviyesinde bulunduğu, tüketici güveninin hala çok düşük olduğu, tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarında yılbaşından bu yana artışın yüzde 21,5 ile (yıllıklandırılmış) 2006 seviyesinin yarısından daha düşük olduğu bir dönemde talep açısından temel riskin mali politikalara ilişkin olduğu ise açıktır. Tabloda görülebileceği üzere Haziran sonu itibarıyla enflasyonda üst sınırın aşılma olasılığının oldukça güçlü olması ise, yeni hükümet ve Merkez Bankasının önünde zorlu bir süreç olduğuna işaret etmektedir.''