'Türk tekstilci 6 günde teslimat yapıyor, Çin bu hıza yetişemez'

Rakip olarak görebileceğiniz Çin ve diğer Asya ülkelerinden daha pahalı işçilik ve üretim maliyetlerinin olması, istikrarsız iç pazar hareketleri nedeniyle, endüstrinin ihracata bağımlı olmasını Türkiye'nin dezavantajları olarak sıralayabiliriz. Avrupa Birliği'ne üyelik sürecindeki inişler ve çıkışlar ve sürecin yavaşlaması da Türkiye'nin bir dezavantajı.

Forbes dergisine göre 80 milyar dolarlık cirosuyla dünyanın en büyük özel şirketi olan ABD'li Koch Industries'e ait olan Invista, tekstilde bir kategoriye ismini veren Lycra'nın mucidi. Lycra, denimden iç giyime, çoraptan mayoya kadar hemen hemen bütün giyim kategorilerinde kullanılan bir madde olduğu için, Invista da, dünyanın alanında en büyük şirketi tekstil sektörünün en önemli oyuncularından biri konumunda.

LOJİSTİK AVANTAJINIZ VAR
Invista'nın Giyim Bölümü Dünya Başkanı Bill Ghitis, Türkiye'nin Lycra kullanımı açısından Avrupa'nın pek çok ülkesini geride bıraktığına dikkat çekerek, katmadeğeri yüksek ürünlere yönelen Türk tekstilinin büyüme potansiyeline duyduğu inancı dile getiriyor. Dünya giyim ihracatının 4'üncü büyük oyuncusu olan Türkiye, Çin'den sonra Avrupa Birliği'nin (AB) 2'nci büyük tekstil tedarikçisi konumunda. Bill Ghitis, bu tabloya rağmen Türkiye'nin Çin'e karşı avantajlarının daha ağır bastığını söylüyor. Ghitis'e göre, 'istenirse 6 günde AB'ye sipariş götürebilen Türkiye' lojistik avantajını katmadeğerli ürünle birleştirecek ve 'altın çağının' sona erdiğinden endişe edilen Türk tekstil sektörü büyümeye devam edecek. Ghitis, SABAH'ın sorularını şöyle yanıtlıyor:

TÜRK TEKSTİLİ BÜYÜYECEK
* Size göre Türk tekstilinin 'altın çağı' bitti mi? Çin'e karşı avantajları neler? Bence, Türkiye, tekstil sektöründe hâlâ büyük bir rekabet gücüne sahip ve birçok yönden Çin'e göre daha avantajlı. Türkiye kalite, yenilik, lojistik alanlarında rekabet konusunda Çin'e oranla büyük bir avantaja sahip. Pazara sunduğu kaliteli ürünleriyle dünya çapında önemli bir yere sahip olan Türkiye'de üretilen ürünlerin bir katma değeri var. Genç ve eğitimli bir nüfusun olması, eğitimin devlet ve özel kuruluşlar tarafından desteklenmesi de önemli faktörlerden bir tanesini oluşturuyor.

* Avrupa pazarı açısından bakıldığında neler öne çıkıyor? Örneğin, lojistik açıdan bakıldığında, Türkiye, ana pazarlar olarak tabir edebileceğimiz Batı ve Doğu Avrupa'da bulunan giyim üreticilerine yakınlığı sayesinde hızlı ve efektif gönderim avantajına sahip. 6 ila 11 gün arasında Avrupa'daki adreslere Türkiye'den ürün göndermek mümkün. Bu hız Çin'de yok. Türkiye'deki tekstil endüstrisinin gelişimi de hızla sürüyor. Düşük fiyatlı üretimden katma değerli üretime geçiş söz konusu.

* Yani, Türk tekstilinin büyümeye devam edeceğini öngörüyorsunuz... Asya ithalatının artan baskısına rağmen Türkiye'deki tekstil ve giyim sanayinin büyüyeceğini düşünüyoruz. Yüksek kalitedeki tekstil ürünlerinin Avrupa'ya kısa sürede teslimatının yapılmasına duyulan talep, gelecekte Türkiye'ye değer bazlı tedarikçi olması yönünde imkan tanıyacaktır. Lycra elyafı, yüksek kaliteli giysiler için büyük önem taşıyor. Bu noktada elyaf satışlarımızın ve Lycra markasının kullanımının artmasını bekliyoruz. Bu durum, Türk tekstil sektörünün büyümesinde de rol oynayacaktır.