Erken seçimin kozu işsizler ordusu olacak

Anayasa Mahkemesi'nden çıkan kararla birlikte Türkiye için erken seçim süreci de başlamış oldu. Haziran sonu ve temmuz başı olarak telaffuz edilen seçim tarihi önümüzdeki günlerde netleşmiş olacak. Şimdiden belli olan konu ise seçim meydanlarındaki en büyük kavganın 'işsizlikte' kopacak olduğu. Çünkü 2002 yılından itibaren Türkiye yüzde 9.9 ile yüzde 5.5 gibi oranlarda bir büyüme sergilese de ne yazık ki bu rakamlar istihdam ile beslenemedi. Resmi işsizlerin sayısı da 2.5 milyonun altına inmedi. Kuşkusuz en kötüsü iş bulma ümidi kalmayanların sayısındaki artışta yaşandı. Buna eksik istihdam rakamları da eklenince 5.9 milyon kişi gibi korkutucu bir rakam ortaya çıktı. İşte önümüzdeki haftalardan itibaren seçim sathına giren Türkiye'nin 'yumuşak karnı' da bu işsizler ordusu ve iş bulma ümidini yitirinler olacak. Bu kitleyi elinde tutmak isteyen siyasi partilerin vaatleri çoktan başladı bile.

KİLİT RAKAM
50 Konuyla ilgili görüştüğümüz uzmanlara göre öncelikle uygulanan yüksek faiz, düşük kur politikası nedeniyle ithalata dayalı büyüme, üretimin önünü tıkıyor ve bu da işsizlik sorunun kilitliyor. İşte sorunlar:

* İstihdamın üzerindeki vergi yükü yüksek. Böyle olunca da işveren net ücret kadar olan vergi ücretinden kaçıyor ve kayıtdışı ekonomi besleniyor.

* Sanayici iş güvencesi kanunlarının sert olmasından şikayet ediyor. Mevcut İş Kanunu'nun mevcut istihdamı korurken, yeni istihdam yaratmaya engel olduğu ifade ediliyor.

* Zorunlu istihdam uygulaması da şikayet konularından biri. 50 kişinin üzerinde çalışanı olan şirketlerin yüzde 3 özürlü, yüzde 2 terör mağduru ve yüzde 1 hükümlü çalıştırması gerekiyor. Türkiye'de kayıtlı 950 bin işyerinin yüzde 98'inin 50'den az çalışana sahip olmasında bu maddeden kaçış olduğu görünüyor. 931 bin işletmede çalışan sayısı 50'nin altında iken, sadece 19 bin işyerinde 50'den fazla işçi çalışıyor.

* Özel sektör kıdem tazminat yükünün 40 milyar YTL'yi bulduğunu öne sürerek, kayıtdışına kayıyor.