Çağlayan Mitingi'ne katılanların teri, atılan manşetlerin de mürekkebi bile kurumadan sancılı 1 Mayıs mitingi gelip çatmıştı. Lakin çok yaşasın Muammer valim. Sayesinde kentin tekmil insanı eski bir İstanbul türküsüne, "asker oldum piyade" türküsüne klip çekilirken zorunlu figüran olmuş gibiydi dün. Kısaca valilik emriyle 'halk joggingi' düzenlenmiş gibi oldu, genci yaşlısı, kızı kızanı 5-10-15 demeden adımladı yuttu kilometreleri. Yollar yürümekle aşınmadı ama piyade İstanbullular fena telef oldu. Malum. Valilik 'muhtırayı' vermiş bir gün evvelden. "Taksime toplaşma yassah" demiş. Polis de 'bindirilmiş kuvvetlerle' il dışından takviye alıp Majino hatlarını kurmuş Beyoğlu köşelerine. Ama DİSK ve diğer kuruluşlar; "Taksim'de yapacağız" diye diretince sabahtan itibaren kentte, özellikle de Taksim- Beyoğlu bölgesinde gerilim hayli yüksekti. Meydana gelen yolların caddelerin hemen hepsi kesildiği için. Metro, tünel ve diğer toplu taşıma araçlarının hiçbiri "malum güzergâha" sokulmadığı için hafta içi sabah saatlerinde tıklım tıklım kalabalık görmeye alıştığımız Taksim'de derin bir sükun hâkimdi. Öğlene doğru her türlü engeli aşmayı başaran küçük gruplar dereler gibi oradan, buradan akıp, meydanda hatırı sayılır bir inat gölü oluşturdular. "İşte Taksim İşte 1 Mayıs" sloganları da bundan mülhemdi. Taksim Parkı'nın orta yerine askeri çadır kurulmuş, çevresi dikenli tellerle çevrilmişti. Olayların büyümesi ihtimaline karşın jandarma komandoları ve panzerleri müdahaleye hazır bekliyorlardı. The Marmara otelinin teşrifatçısı muhtemel 'gaz sızıntılarına' karşı ameliyat maskesi takmıştı. Otel önüne yanaşan yabancı turist araçlarından inenler kendilerini kapıda karşılayan görevliyi nezlegrip oldu sanıp geçmiş olsun diyorlardı. Taksim'deki ilk olay ne dramatik bir tesadüf ki yine Kazancı Yokuşu'nda çıktı. Dağılmakta ayak direyen gruplar 30 yıl önce en fazla ölümün olduğu Kazancı Yokuşu'nu doldurup slogan ve taş atınca ilk gaz bombaları orada kullanıldı. Şükür ki bu kez can kaybı olmadı. DİSK ekibi The Marmara önüne geldiğinde kalabalık büyüdü. Onca kişi arasında gözüm Ertuğrul Kürkçü'ye takıldı. Bir zamanların bu efsane gençlik önderi, bu kez cep telefonu marifetiyle slogan atanların hatıra resimlerini çekiyordu. Deneyimli İstiklal esnafı önlemini almış, kepenkleri yarı yarıya indirmişti. Çatışma başlar başlamaz kepenkler tamamen indirildi, gazdan etkilenmemek için camlar pencereler sıkı sıkıya kapatıldı.
Yayın tarihi: 2 Mayıs 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/02//ay.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.