Türkiye seçim sürecine odaklandı! Siyasetçiler seçim, piyasalar kâr hesabı yapıyor. Wall Street'i izleyen piyasa oyuncuları ise artık öne alınmış seçimi fiyatlayacak. Piyasa merkez sağ ve solda oluşacak koalisyon alternatiflerini öğrenmeye çalışacak!
Çünkü para, yanlışa gelmez! Küresel likiditeye sırtını dayamış olanlar da,
"Ankara dalgasının" altında ezilmek istemiyor...
Diyeceksiniz ki; nedir bu "
Ankara dalgası?" Mali piyasa oyuncuları bu dalgayı
"Derin Türkiye" diye tanımlıyor. Kamuoyu ise
"Aydınlık Türkiye" yorumu yapıyor.
Hepimiz Ankara dalgası sayesinde beş yıldır ortalıkta olmayan muhalefeti hatırladık. Ankara dalgası gücünü 14 Nisan mitinginden aldı. Yarın İstanbul'da yapılacak Çağlayan mitingiyle çıkış yapmaya hazırlanıyor.
Ama gelin görün ki, bizim izlediğimiz piyasaların derdi çok başka!
Piyasa aktörleri, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin
kazanan ve
kaybeden partisini bulmaya çalışıyor...
Unutulan
koalisyon sürecine odaklanıyor. Seçimle birlikte sağ ya da sol partilerin bir araya gelip gelmeyeceğini merak ediyor.
Özellikle Doğru Yol Partisi
(DYP) ile Anavatan Partisi birlikteliği üzerinde duruyor.
Öyle ya, DYP ile Anavatan birleşir mi? Görünen köy kılavuz istemiyor...
Çünkü bu iki merkez sağ parti birbirine güvenmiyor! Daha 48 saat önce,
"Kritik oylama ile ilgili olarak ortak tavır alacağız" diyen DYP ve Anavatan, kamuoyunun karşısına tek tek çıkıyor. Bu tavır güven sorununun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Bana göre her iki merkez sağ parti, demokratik sürece inanmıyor, şeffaf değiller. Daha ilk sınavda birleşme sürecinin sıkıntılı geçeceğinin sinyalini verdiler. Üstelik alternatif modelle kamuoyunun önüne çıkma becerisini gösteremediler. Demokrasi adına iyi bir sınav veremedikleri gibi süreci de iyi yönetemediler.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar sınıfta kaldı!
Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu ise herkesi şaşırttı!
Türk demokrasisi çok zor bir sınav veriyor. Türkiye 367 oylamasıyla geriliyor.
Ama birileri de bu gerilimden kârlı çıkmaya hazırlanıyor. Peki, kim kârlı çıkacak?
Tartışmaya gerek yok! Bu oylamada sınıfı geçemeyen AK Parti
"mağdur" rolünü oynayacak...
Mağdur rolü tutar mı? Bunu seçim süreci gösterecek. Ama AK Parti 4.5 yıllık iktidar döneminde gitti, merkez sağ ve merkez sol siyasetin göbeğine oturdu, kendi tabanının isteklerini unuttu. Merkeze çekildi, yanıldı. Dolayısıyla şimdi kazançlı çıkmak için vargücüyle çalışacak...
Parti içinde kol kırılacak yen içinde kalacak fakat kıyamet kopacak.
367 krizini en iyi yöneten kişi olan Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, kazançlı çıkacak. Köşk sürecini yöneten TBMM Başkanı
Bülent Arınç ile 11. Cumhurbaşkanı adayı
Abdullah Gül, kaybedenler listesinde olacak.
Açıkçası Gül adına üzücü bir durum...
Amma velakin bu sürecin yıldızı belli! Çok eleştirilen ve piyasa ile arasındaki buzları bir türlü eritemeyen
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Görünen o ki, Baykal işin kaymağını yiyecek. Çünkü, AK Parti'ye karşı 367 oylamasının başını çekti, çok net tavır aldı.
Bu arada köşk seçiminde düşük profilli politika izleyen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile Genç Parti ise ne olacak?
Onlar çalışıyor. Yolları ve stratejileri çok farklı.
Ankara'da ya siyaset kazanacak! Ya da hukuk. Yargının en üst kurumu olan Anayasa Mahkemesi bakalım ne diyecek?
Yayın tarihi: 28 Nisan 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/28//okur.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.