FIPRESCI Genel Sekreteri Klaus Eder, Udo Kier ve Mehmet Günsür. (soldan sağa)
Notlar, İzlenimler, Dedikodular
İLİŞKİLİ HABERLER
Notlar, İzlenimler, Dedikodular
* Uzakdoğu yönetmenleri her yerde olduğu gibi bizde de gözde. En çok İhtiyar Delikanlı'yla tanıdığımız Koreli Park Chan-wook, etrafına sayısız hayran topladı. Aynı şey, bugünlerde aramızda olan Çinli Tsai Ming-Liang için de yaşanacak, eminim. Amerikalı Paul Schrader açılışa katıldı. Bir diğer Amerikalı, Gus Van Sant de müthiş sükse yaptı. Sanatçı bu gece kapanışta da aramızda olacak ve onur ödülü alacak.
* Her film kendi seyircisini topluyor. Kaldırım Serçesi'nin galasında sosyeteden simalar ve müzisyenler, eşcinsel temalı filmlerde adlarını vermeyeceğim kimi ünlü yazarlarımız ve tiyatrocularımız vardı. Kürt yönetmen Bahman Gobadi'nin büyük merakla beklenen filmi Yarım Ay'da ise ilk kez Yaşar Kemal ve Melike Demirağ gibi isimleri gördüm.
* The Marmara'daki jüriler yemeği çok neşeli geçti. Bir ara, jüride yer alan ve eşcinselliğini saklamayan ünlü Alman oyuncu Udo Kier'in genç oyuncumuz Mehmet Günsür'a gösterdiği ilgi gözüme çarptı. Günsür'u Hamam'la dünyaya tanıtan eski yönetmeni Ferzan Özpetek'e "Oyuncularını korumuyor musun?" diye şaka yapınca, Ferzan şöyle dedi: "Onlar beni korusun artık!"
* Belgeseller de büyük ilgi görüyor. Ve her biri kendi seyircisini buluyor. Uzun yıllar ünlü Lale stüdyolarını yöneten ve özellikle Türk sinemasının en önemli ses uzmanı olarak tanınan Necip Sarıca da, eski filmlerin ses, dublaj ve şarkı sahnelerinden ilginç kesitler içeren Filmlerde Kaybolan Sesler ve Şarkılar adlı bir belgesel sundu. Sarıca, ayrıca bu konuda toplam dört saatlik bir dev belgesel hazırladığını da ekledi.
* Jüri başkanı Michael Radford, Altın Lale'nin ilk kez yapıldığı 1985 yılında gelmiş ve 1984 adlı ünlü filmiyle ödülü almıştı. Sanatçı, 20 yıl sonra tekrar gelmekten çok mutluydu. İngiliz yönetmeninin şaşılacak bir belleği de var, beni hemen hatırladı! Üstelik 15 yıl önce Tokyo Festivali'nde tanıştığı ve o yıl At filmiyle ödül alan Ali Özgentürk'ü de hatırladı ve iki yönetmen birlikte kahve içtiler.
* Yerli filmlerimiz, bu yıl festivale katılan 200'e yakın yabancı konuk tarafından ilgiyle izleniyor. Ve farklı tepkiler ortaya çıkıyor. Örneğin bizim genelde beğendiğimiz Mutluluk, başta FIPRESCI genel sekreteri Klaus Eder olmak üzere, yabancılara pek hitap etmedi. Bu da şunu gösteriyor: Evrensel kriterlere evet, ama ayrıca her ülkenin de kendine özgü duyarlılıkları ve seçimleri vardır. Bence de olmalıdır.
İLİŞKİLİ HABERLER
Notlar, İzlenimler, Dedikodular
Yayın tarihi: 28 Nisan 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/28/ct/haber,9AD471046F3742B29E34BE84FCE64EF2.html
Tüm hakları saklıdır.