Elçin, en büyük isteğinin Shakespeare’nin oyunlarında oynamak olduğunu söylüyor. Favori filmlerini ise ‘Brazil’, ‘Selamsız Bandosu’, ‘Züğürt Ağa’, ‘Çiçek Abbas’ ve ‘Duvara Karşı’ olarak sıralıyor.
İLİŞKİLİ HABERLER
Kimse bedenini ucuza vermemeli
Kimse bedenini ucuza vermemeli
Eskiden insanlar sevişmeden önce birbirlerini kokluyorlarmış, daha çok heyecan varmış. Şimdi bazılarına saçma gelebilir ama o dönemleri keşfetmek güzel olurdu. Bence insanların bedenlerini ucuza vermemeleri gerek. Çünkü insan bedeni çok kutsal.....
Uzun yıllar Paris'te yaşadıktan sonra Türkiye'ye dönen ve 'Hatırla Sevgili' dizisinde canlandırdığı 'Ahmet' karakteriyle gönülleri feth eden Cansel Elçin, bugüne kadar krepçilikten şoförlüğe kadar her işi yapmış. Bir oyunculuk kursuna yazıldıktan sonra kaderinin değiştiğini belirten yakışıklı aktör, "Kendim için ve gerçeği yakalamak için oyunculuk yapıyorum. Oyunculuğu çok seviyorum" diye konuşuyor. Bugüne kadar rol aldığı dizilerle gurur duyduğunu belirten Elçin, Türkiye'ye dönmesinde Tomris Giritlioğlu'nun büyük etkisi olduğunu söylüyor. İşte Paris'e geri dönmeyi hiç düşünmediğini ve birgün yönetmenlik de yapabileceğini belirten oyuncunun samimi açıklamaları:
* 'Hatırla Sevgili' dizisi çok sancılı bir dönemi anlatıyor. Fransa'da büyümüş biri olarak neyin, ne kadar farkındasınız? Aslında ailem Türk tarihi ile ilgilidir. Ama ben uzun yıllar Fransa'da yaşadım. Orada öğrendim, Adnan Menderes'in kim olduğunu. Sonuç olarak bir adam idam edildi ve o bir başbakandı. Bir insanı öldürmek dünyanın en kötü şeylerinden biri. Neden olduğunu bugün bile sorguluyoruz, değil mi? Soykırım falan yapmış olsa tamam da...
AŞK BİR HASTALIK
* Neden oldu, çözebildiniz mi? Hayır. Ben oyuncuyum; bunun cevabını veremem. Biz sadece hikayeyi anlatmaya çalışıyoruz ve ben bunun içinde bir piyonum.
* Bir de aşk hikayesi var dizide. Emile Zola aşk için 'mucize', Stendhal 'nöbet', Eflatun 'muamma' demiş. Sizce hangisi aşk? Aşk hastalık bana sorarsan. Dizide Ahmet'in durumu hastalık. İlk başlarda mucizeydi ama nöbet durumuna girmedik şimdilik. Şu 'muamma' lafı çok hoşuma gitti. Aşk bu saydıklarının hepsi ama bir taraftan da ne olduğunu tam olarak bilemiyoruz. Zaten bilsek kontrol altına alırız. Dünyanın en büyük bilim adamları araştırsınlar işte. Aşk bir his. Çalışıyoruz üstünde (Gülüyor).
* Cansel Elçin olarak anlatın o zaman aşkı... Aşk değişmedi ama aşkın ifadesi değişti bence. Teknoloji var, tembellik ediyoruz, hayatlarımız hızlı. Eskiden insanlar sevişmeden önce birbirlerini kokluyorlarmış, daha çok heyecan varmış. İlişkiler daha zor kurulduğu için, insanlar da daha çok hayal kuruyormuş. Şimdi bazı insanlara saçma gelebilir ama bence o dönemler güzelmiş. Bunu yeniden keşfetmek çok güzel olurdu. Bence erkeklerin de, kadınların da bedenlerini ucuza vermemeleri gerek. Çünkü insan bedeni çok kutsal. Ama yavaş yavaş eskiye dönüyoruz galiba.
ÖPÜŞMEK ÇOK ÖNEMLİ
* Gerçekten mi? İşler çok hızlı ilerliyor. Galiba artık biraz dikkat etmemiz gerekiyor. Mesela ben 30'larımdayım ama hala ne istediğimi bilmiyorum. Nasıl bir hayat kuracağım, nasıl bir kadına aşık olacağım bilmiyorum. Ama ne istemediğimi biliyorum. 25 ile 30 yaş arasında insan dolanıyor. Ama 30'undan sonra ne istemediğini artık biliyorsun. 'Tamam' diyorsun, 'Ben bu senaryoyu daha önce okudum ve sonunu biliyorum. Yine aynı şeyi istemiyorum' oluyorsun.
* 'Bedenlerinizi ucuza vermeyin' dediniz ya... Ama bu genel anlamda. Benim için öpüşmek çok önemli bir şey mesela. Acayip bir şey... Sen o dudakla nefes alıyorsun, yemek yiyorsun, düşünsene... İnsanın beyninden tuhaf sinyaller geliyor. Objektif olarak bakarsan, mesela elektrik falan çıkıyor insanın her yerinden. Mantık dışı bir iş gerçekten.
* İlk seferinde beraber olmak yanlış mı sizce? Aman, yok canım. Bu işler sır gibi. His dedik ya! Tanımı yok, ben bilemem. 10 senedir beraber yaşayan çiftler var mesela, ilk tanıştıkları gün beraber olmuşlar.
* Kurallarınız yok yani... Yok tabii. Şimdi az önce söylediğim şeyin tersini söyleyeceğim. Bir insanın senden önce neler yaptığı önemli değil, senle beraber olurken yaptıkları önemli. Daha önce yaşadıklarının ilişkiyi etkilememesi lazım.
* Ama kesinlikle etkiliyor. Yeni bir ilişkiye başlayacağınız zaman eski korkularınız, hayalkırıklıklarınız aklınıza gelmiyor mu? Geliyor tabii ama hepsini ekarte etmek gerekiyor çünkü artık yeni bir insanla berabersin. Bir kere en önemli şey dinlemek. Bir çift arasında, 'diş macununun kapağı niye kapanmadı' diye acayip bir kavga çıkabilir mesela. Ama aslında olayın diş macunu ile hiç alakası yok. Daha önemli yerlerde sorunlar vardır. O yüzden, gerçeği söylemek... Her ne kadar çok zor olsa bile en doğrusu budur bence. (Harper's Bazaar)
İLİŞKİLİ HABERLER
Kimse bedenini ucuza vermemeli
Yayın tarihi: 27 Nisan 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/27/gny/haber,D5B9890459A548B5A3909B9DA2674564.html
Tüm hakları saklıdır.