İrfan Demiröz, Kalecik'e kaymakam olarak atandığında bir hayaller listesi yaptı. Şarapçılıkta Bordeaux'yla rakip olmak ve tarım turizmini geliştirmek en büyük iki hayali. Demiröz, takdirname alan öğrencilere tatil, okuma yazma öğrenenlere altın, kitap okuyanlara da tişört hediye ediyor..
Çorum'un Alaca ilçesinin o yolları kapanan köyünden, her gün kolunun altındaki odunuyla 10 kilometre yol yürüyerek gittiği ilkokul sıralarında karar vermiş kaymakam olmaya. Köyünün karla kaplanan yollarını açtıran kaymakam gibi olmak istemiş. Sekiz kardeşin içinde tek okuyan çocuk olarak, Mülkiyeli olduğu yıllarda geriye dönüp hep o yaşını anımsamış. Kaymakamlığının ilk yıllarında ziyarete gittiği bir köyde, sorduğu soruya yanıt veren çocuktan almış hayatının en büyük dersini: "Çocuğa, kaymakamın ne iş yaptığını sordum, 'Kuzu yer,' dedi." Bütün görev yerlerinde 'kuzu yiyen kaymakam' olmamak için çabalamış durmuş, şimdi Ankara'nın Kalecik ilçesinin beş aylık kaymakamı. Adı İrfan Demiröz...
KALECİK'İN ASMA BAHÇELERİ
Meslek hayatının 14. yılında üzümüyle ve şarabıyla ünlü bu küçük ilçede görev yapmaya başlamış. Bordeaux şarabından sonra dünyanın en iyi ikinci şarabının üzümünü yetiştiren toprakların bakımsızlığını, hemen fark etmiş. Mikroklima özelliği ve topraklarındaki demir ve magnezyum oranı nedeniyle Kalecik Karası üzümünün en iyi yetiştiren topraklara sahip ilçe, yıllar içinde verdiği göçle neredeyse insansız kalmış. Sadece 6 bin 500 hektarlık bir alanda tarım yapılan ilçeye atanır atanmaz, birçok proje üreten kaymakam Demiröz, bunu 'hayaller listesi'ne dönüştürmüş ve hemen işe koyulmuş. İlk hayali, ilçeye tersine göç başlatmak ve bağcılığı geliştirip, Kalecik'i dünyanın bir numarası haline getirmek. Dünyanın yedi harikasından biri olan Babil'in Asma Bahçeleri gibi Kalecik'in Asma Bahçeleri, Demiröz'ün hayalinin ilk durağı. Bağ alanlarını 50 bin hektara çıkartmayı hedefleyen Demiröz, 500 bin bağ fidanını halka ücretsiz dağıtmakla işe başlamış. Bağcılığın ilçeye her yıl 13 trilyon gelir getirdiğini tespit eden Demiröz, bu geliri 30 trilyona yükseltmeyi hedefliyor. Patent Enstitüsü'ne başvurarak "Kalecik" markasının ilçeye tescillemeleri de bu hedefin bir sonucu. "İnsanı toprağa âşık etmek istiyorum, hatta toprakla tango yapsınlar istiyorum," diye anlatıyor hayalini. Kalifiye tarım işçisi sayısını da artırmayı aklına koyan Demiröz, bunun için sertifikalı eğitim programlarının da startını vermiş. Demiröz'ün projelerinin arasına kattığı kesimler arasında kadınlar da ön sıralarda. 'Agro (tarım) turizmi' başlatmak da bu hayallerin ikincisi. Böylece tarımdaki kadın emeğinin ekonomiye katılacağını söyleyen Demiröz, yörenin kendine özgü şarabı, pekmezi, pestili, ekmeği, ayvası, cevizli çöreği, çemen çorbası, süt ürünleri, sebze ve meyvelerinin büyük bir zenginlik olacağını tespit etmiş. "Köylere her gittiğimde kadınlar bana para kazanmak istediklerini söylüyordu," diyor ve evlerde fason üretimini başlattıklarını anlatıyor. Hayallerini kurarken, kader mahkûmlarını da unutmamış kaymakam. İlçedeki iki cezaevindeki mahkûmları dışarıdaki hayata hazırlamak için, 150 milyarlık bir katkıyla cezaevi sınırları içinde yoğurtçuluk ve mandıracılık tesisi kurmuş. Ayrıca ilçede PVC imalathanesi olmadığını tespit eder etmez, cezaevinde bir PVC atölyesi de kurdurmuş.
ÜÇ BİN KİTAP ALDIRDI
Ankara Valisi Kemal Önal'ın da desteğiyle ilçede eğitime de özel bir önem vermiş Demiröz. Geçen sene OKS'yi sadece 44, üniversiteyi de sadece yedi kişinin kazanması üzerine, 3 bin kitap aldırıp okullara zimmetlemiş."Öğrenen Okul Projesi"yle öğretmen-öğrenci kim bu kitapları okuyup, özetini kendisine getirirse bir tişört hediye edeceğini açıklamış. Yıl sonunda kendisine takdirnamelerini gösterecek bütün öğrencileri ise bir haftalığına tatile gönderecek Demiröz. İlçede okuma yazma bilmeyen 350 yetişkin tespit edince, onlara yönelik de "Okuma yazma öğrenmek sizden, altın vermek bizden," demiş. Kendisi de bir köy çocuğu olduğu için belki de bir çocukluk düşünü gerçekleştirmek için de kolları sıvamış, başlangıç olarak yedi köye çocuk parkları, oyun kompleksleri ısmarlamış, amacı bunu 50 köye de ulaştırmak. Özürlüleri de unutmamış. İlçe genelinde 255 özürlü olduğunu tespit etmiş ve Halk Eğitim Merkezi'ndeki uzmanları hane hane görevlendirerek "Özürlülerle Yaşamaya Alışmak Projesi"nin ilk adımlarını atmış. Bedensel engelliler için tekerlekli sandalye ihtiyaçlarını tespit ettirmekle uğraşıyor şimdilerde.
Yayın tarihi: 22 Nisan 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/22/pz/haber,742C5F28918A43F1951B6A74748F7CE6.html
Tüm hakları saklıdır.