Reklam bir abartı yoludur herkes bilir. Ürünleri abartılarla çevreleyip yeni bir gereksinim yaratma işi. Kadınlar çok güzeldir, erkekler çok yakışıklı, çocuklar çok tatlı. Ancak bu abartı gerçekle bir ölçüde bağlantılıdır. Çünkü reklam "amma abartmışlar ha" dedirtmeden abartma sanatıdır.
Bugünlerde abartının ucu kaçtı. Örneğin Bosch'un çamaşır makinesinin bulunduğu mekan. Saray yavrusu. Zenginliğin göstergeleriyle bezeli. Bu muhteşem evin sahibesi çamaşır makinesiyle ilgileniyor. Çevreci ya, olabilir diyelim. Adam da "elektrik ve suyu da ona göre ayarlıyor" tasarruf vurgusu yapmasın mı? Yapsın. Tasarruftan hizmetçisi de yok. Olsun. Ama adamın olanca yapmacıklığıyla kel alaka "ben seni umursamadan yaşayamam ki" türünden lafları komedi.
Ya Galia fırın reklamı? Fırınla kadınerkek ilişkisindeki tutku o kadar abartılmış ki ilişki soğuyor, fırın ise ısınmıyor. Ya da Cipso'nun çığ düşen reklamı...
Tüketicinin gerçekle bağını inceltir ya da kopartırsanız inandırıcı olmazsınız. Yani uçulur da ayağı yerden kesmek olmaz.
Yayın tarihi: 22 Nisan 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/22//haber,37B07E55227442848E65F2BAFDCBD904.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.