'Trendlerden nefret ederim'

Son aylarda tüm yabancı moda dergilerinde bu isimle karşılaşıyorum. Londra'da gerçekleştirdiği üçüncü defilesiyle, bir anda yıldızı parlayan Erdem Moralıoğlu, yarı İngiliz, yarı Türk. 29 yaşındaki modacı, şu sıralar farklı çizgisiyle moda dünyasında sağlam bir yer ediniyor. Moda eleştirmenleri ondan 'romantik' diye bahsediyor. Moralıoğlu, Cumartesi SABAH'ın sorularını yanıtladı.

- Sizi moda dergilerinde çok sık görmeye başladık. Bu çıkış nasıl oldu?
- Aslında her şey 2007 ilkbahar-yaz defilesinden sonra oldu. Defile sonrası tepkiler çok olumlu olunca, basında yer almaya başladım. Güzel ve keyifli bir süreçti, çekimler, röportajlar... Yıllar boyunca takip ettiğim moda dergilerinde yer almam beni çok gururlandırdı.

- Bu kadar genç yaşta kendi markanızı çıkarma cesaretini gösterdiniz. Endişe duyup, çok genç olduğunuzu düşündüğünüz olmadı mı? Nasıl başladı tasarım serüveniniz?
- Her şey o kadar doğal gelişti ki... New York'ta Diane von Furstenberg'in yanında çalıştım. Daha sonra da kendi markamı lanse etmeye karar verdim. Furstenberg'in yanında çok tecrübe edinmiştim. Ama görüyorum ki, her gün yeni tecrübeler ediniyorum, işte bu anlamda kendimi genç hissediyorum.

- Yarı Türk, yarı İngilizsiniz. Eviniz İngiltere'de mi?
- Evet, çünkü burada okudum, arkadaşlarım ve işim burada. Ama Kanada'da doğdum ve çocukluğum orada geçti.

- Türkiye'ye gelip gidiyor musunuz? Özlemiyor musunuz Türkiye'yi?
- Gelmeyeli o kadar çok oldu ki, ailemi özledim. İstanbul'u çok seviyorum, özellikle Türk yemeklerini.

'HÜSEYİN ÇAĞLAYAN'I BEĞENİRİM'
- Türk kadınlarının tarzı ve giyimi için neler düşünüyorsunuz?
- Kadınına göre değişiyor. Ama genel olarak İstanbul kadınını düşünürsek şık bir havası var. Tabii, hatırladığım kadarıyla...

- Tasarımından etkilendiğiniz birisi oldu mu ya da sizi yönlendiren?
- Charles James'den çok etkileniyorum, çok seviyorum. Herhalde bugün burada olma nedenim de o.

- Peki tasarımcı olmasaydınız...
- Herhalde mimar olurdum.

- Sizi diğer modacılardan ayıran, koleksiyonlarınızı farklı kılan nedir?
- Buna karar verecek olan aslında sizlersiniz. Benim için bunu söylemek çok zor.

- Ben, sizin trendleri çok takip etmediğinizi düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
- Kesinlikle çok doğru söylüyorsunuz. Trendlerden nefret ederim.

- Tasarımlarınızı en çok kimin taşıması sizi mutlu ederdi?
- Sizin...

- Umarım.. Bu sezon özel bir gece için almayı planlıyorum. Peki, Türk tasarımcılarını takip ediyor musunuz? Nasıl buluyorsunuz?
- Hüseyin Çağlayan'ı her zaman çok beğenirim. Bence gerçek bir dahi ve çok yaratıcı olduğunu düşünüyorum.

İSTANBUL'A GELECEK
- İlerisi için ne gibi projeleriniz var?
- Daha çok koleksiyon.. Şimdi 2008 ilkbahar-yaz koleksiyonu üzerinde çalışıyorum. İlk güneş gözlüğü tasarımını bitirdim. Daha sonra da seyahat çantası tasarlayacağım.

- Markanız nerelerde satılıyor?
- İngiltere'de Harrods, Harvey Nichols, Liberty, Amerika'da Barneys. Monaco, Yunanistan, Rusya, Bahreyn, Dubai ve Kore'de de butiklerde satılıyor. Ve Türkiye'de de Vakko'larda.

- Nasıl oldu Vakko ile işbirliği?
- Koleksiyonumun en iyi şekilde lanse edileceği yer olduğunu düşündüğüm için Vakko ile çalışmaya karar verdim. Ve şu ana kadar her şey çok iyi gidiyor. İlişkilerin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

- Vakko'ya özel bir koleksiyon yapacağınızı da duydum. Bahseder misiniz?
- Vakko'nun 'couture line'ı için özel bir koleksiyon olacak. Vakko etiketi altında, sınırlı sayıda kreasyonlardan oluşan bir couture koleksiyonu hazırlıyorum. Tasarladığım desenler, Vakko kumaşlarına uygulanıp müşterinin vücut tipi ve özel istekleri doğrultusunda oluşturulacak. Bunun için çok heyecanlıyım. Ayrıca kendi koleksiyonum için çok kısa bir sürede İstanbul'a gelip defile yapacağım.