Haydi her okula kızlar tuvaleti yaptıralım
34 yıllık gazeteci Savaş Ay, yine Anadolu yollarında... atv'de 'Savaş Ay'la Tozlu Yollar' isimli bir program yapan ünlü gazeteci, Doğu'nun en büyük sorununun helasız okullar olduğunu söyledi: Babalar, kızlar tuvaleti olmadığı için çocuklarını okula yollamıyor..
İLİŞKİLİ HABERLER
Haydi her okula kızlar tuvaleti yaptıralım
elasız köy okulunda minik öğrencilerin sıkışıklığı' haberiyle büyük ses getiren, 'Haydi her okula kızlar tuvaleti' kampanyasıyla Doğu bölgelerinin en büyük sorununun çözüme kavuşacağını söyleyen usta gazeteci Savaş Ay, "Tuvalet sorunu çözülmeden diğer sorunların çözümü çok zor" diyor. Birçok babanın kız çocuklarını tuvaletleri olmadığı için okula göndermediğini tespit ettiğini belirten Ay'a göre okullardaki tuvalet krizi çözülmeden 'Baba Beni Okula Gönder' gibi kampanyalar da fazla sonuç vermeyecek: "Birçok baba kızlarını okula göndermek istiyor ama okullarda tuvalet olmadığı için gönderemiyor..." 'Savaş Ay'la Tozlu Yollar' adlı programıyla Doğu'yu ve sorunlarını ekrana getiren ünlü gazeteci, Günaydın için Türkiye panoraması çizdi...
ANA SORUN HELASIZLIK
* Anadolu'dan bakınca Türkiye'nin panoraması hakkında nasıl bir yorum yaparsınız? Buradan uçağa binip de, Doğu Anadolu'ya, Güneydoğu'ya, İç Anadolu'ya veya Doğu Karadeniz'e giden insanlar şehirlerarası değil, ülkelerarası, hatta çağlararası yolculuk yapmış olur! Bizler burada kendi gündemimizle, bizim yaşadıklarımızı bütün Türkiye'nin yaşadığını sanarak yaşıyoruz. Oysa az önce saydığım bölgelerde başka bir dünya var. Örneğin yapılan bir araştırma sonucu, saydığım bölgelerdeki 6 milyon kişiden 2 milyon 500 bini henüz tuvaletle tanışmamış! Evinde yok, okulunda yok, camisinde yok! Okulların tuvaleti yok, olanlarda ise kızlar için ayrı bir tuvalet yok! Doğu'da kızların okula gönderilmemesinin ana nedenlerinden birinin okullarda kızlara ayrı tuvalet olmamasından kaynaklandığı ortaya çıkmış. Milli Eğitim Müdürlüğü, Erzurum'da bir araştırma yapmış; kızların tuvalet sorunu yaşadıkları için okula gönderilmedikleri görülmüş. İşte, oralardaki dünya böyle bir dünya!
* 'Baba Beni Okula Gönder' kampanyası amacına ulaşıyor mu? Okullarda tuvalet olsa belki 10 bin kız çocuğu daha okula gidecek. 'Baba Beni Okula Gönder' kampanyası güzel de, bir de 'Her Okula Tuvalet' kampanyası başlatmak gerek. Bütün babalar, kızlarını kız olduğu için okula göndermiyor değil ki, çoğu okullarında tuvalet olmadığı için göndermiyor!
* Bu sorunlar karşısında bu bölgelerdeki insanların hayata bakışı nasıl? Umutsuzlar mı, kızgınlar mı? Tek dertleri, hayatlarını nasıl ikame ettirecekleri... Survior yarışması var ya; bu yarışmanın en doğalı, yokluklar içinde en çetin şartlarda oralarda yaşanıyor. Buna rağmen bu bölgeler vatanını ve kültürünü seven insanlarla dolu.
* Programınız ne anlatmaya, neleri göstermeye çalışıyor? İnsanlarımızın arasına ilgi ve sevgi kabloları döşemek istiyoruz. Coğrafik olarak birbirine uzak insanların birbirlerini anlaması, birbirlerine saygı ve sevgi duymalarına aracılık etmeye çalışıyoruz. Herkesin gündeminin aynı olması yönünde çaba gösteriyoruz. İstiyoruz ki, dertleri de ortak olsun, sevinçleri de... Bir milletin ancak bu şekilde ayakta kalabileceğine inanıyoruz.
BİLGİSAYAR İSTİYORLAR
* Siz daha önce de Anadolu'yu birçok kez gezdiniz. Dün ile bugün arasındaki en belirgin değişimler neler? Dün ile bugün arasındaki en belirgin değişim, insanların artık daha çok talep etmeleri. Çünkü televizyon, doğal yollarla gelmeyen her şeyi evlerinin içine kadar getiriyor. Çocuklar, kendilerinde olmayanları televizyonda başka insanların sahip olduğunu görünce 'Bizde neden yok?' diyerek talep etmeye başladı. Örneğin bir köy ilkokulundaki öğrenciler bağıra çağıra bilgisayar talep ediyorlar. Çünkü biliyorlar ki, akranları internette bütün dünyada yaşananları öğrenirken kendileri çağın gerisine kalıyor. Bilgisayarları olmazsa akranlarıyla aralarında derin bir uçurum olacak ve büyüdükleri zaman hayatta var olma adına şansları olmayacak.
* Anadolu'da birçok yeri gezen, birçok insanla konuşan biri olarak sizce gelişmemiş bölgelerin ana sorunu nedir? Oralardan çıkan insanlar, Batı'da eğitim alarak veya almayarak parayı buluyorlar. Kimi devlette yönetici oluyor, kimi bakan, kimi milletvekili, kimi sanatçı, kimi iş adamı... Bunları oldukları zaman da geldikleri toprakları unutuyorlar. Ardahan'ı il yapıyorlar ama bir tek fabrika yok. Harita üzerinde il görünse ne olur?
* Batı'daki köylerin de Doğu'daki köylerle aynı olanaksızlara sahip olduğu söylenir. Bu nedenle de Batı'dakiler zaman zaman 'Sanki biz refah içinde yaşıyoruz' diye sitem ederler. Çok büyük fark var mı? Var! Hela yok diyorum sana! Elbette Batı'da birçok yerleşim merkezinin bütün sorunlarını hallettiğini söyleyemeyiz. Ne var ki Batı, 8 ay kar altında değil. Bir şey almak istediği zaman gidip alıyor. Doğu'da almak için imkanı olsa da gidip alamıyor ki.
ŞÖHRETLİ, ONLARIN UMUDU
* Şöhretli insanlar Anadolu'da nasıl algılanıyor? Örneğin lüks yaşamlarına insanların bakışı nasıl? Anadolu insanı şöhretlileri seviyor, hem de çok seviyor. Hülya Avşar'a, İbrahim Tatlıses'e ve Deniz Akkaya'ya bayılıyorlar. Hiçbiri şöhretlilerin lüks yaşamlarına bakıp da onları kıskanmıyor, düşman kesilmiyor. Onları kendilerinin umudu gibi görüyorlar.
* 30 yıldan fazla süredir gazetecilik yapıyorsunuz. Sizin gibi bir gazeteciyi bekleyen en önemli tehlike nedir? 34 yıldır gazetecilik yapıyorum. En büyük tehlike 'Ben oldum, artık benim öğrenebileceğim başka bir şey kalmadı' demesi ve kendinde olandan daha çok, güç sahibi olduğunu hissetmesi. Bunların üzerindeki tehlike ise kibir sahibi olması. Bir gazeteci kibirle tanışmışsa o gazeteci 'bitti' demektir. Özellikle bir gazeteci hayata artık masa başından bakıyorsa mahvolmuştur. Geçen gün okudum; bu ülkenin en önemli kalemlerinden biri Eminönü'nden geçmiş, yazmış, 'Eminönü cıvıl cıvıldı. İnsan kaynıyordu...' Daha ne diyeyim ki?
Yayın tarihi: 14 Nisan 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/14/gny/haber,82652A7E7C7C477DB2965F36A93D59A5.html
Tüm hakları saklıdır.