|
|
Demokrasinin Türkiye'ye bol geldiğine inanıyorum
* Bir keresinde şirketin biri, iki film için 50'şerden 100 bin lira verdi. Peşin! Rekor para, kimse almamış o zamana kadar. Donu çıkarmak yok yine ama ciddi öpeceksin dediler. 'Tamam' dedim. Karnını, göğüslerini, bacaklarını sululuk yapmadan öptüm, öpüştüm. Oynadığı sinemalarda izdiham yaşandı.Kapılar kırıldı resmen...
* Ben faşistim! Demokrasinin Türkiye'ye bol geldiğine inanıyorum. Zamanında solcu da oldum, kominist de... 301'in kalkmasına, affa, idamın kalkmasına karşıyım. Ben otorite anlamında faşistlikten söz ediyorum. Biz Fransa değiliz. Korkacak bir otorite, bir despot lazım bize. Eskiden bir bekçi karşısında bile tir tir titrenirdi. Cezalar caydırıcı değil. Şimdi aç gazeteyi, her gün cinayet, tecavüz... Ver eğitimi, sonra getir demokrasiyi!
*
Babam Atatürk'ü, ona laf edeni çekip vuracak kadar severdi. Bana yine de 'oku' dedi, ben de Kuran'ı üç kez hatmettim. 1946'da sandıkların nasıl çalındığını çok iyi biliyorum. CHP'nin baskısı bizi Menderes gibi sempatik bir lidere yöneltti. İhtilalden sonra ilk defa solcu kitaplar Türkiye'ye geldi. Bir gecede Marx'ı okuyup komünist olanlar oldu. Biz de sanatçı olduğumuz için İşçi Partili olduk. İki olay yaşadım, oradan da soğudum, yine DP'ye döndüm. Şimdi DYP'nin üyesiyim. Hem Ağar'a yakınlık duyduğumdan, hem de DP'nin devamı olduğundan...
|