|
|
İkinci kadına öfke ve... Boşanmaya giden yol
Mesaj yağmuruna tuttunuz Hüsnü Şenlendirici ile Deniz Seki konusunda... Hatta yazılarımda Deniz Seki'nin tarafını tuttuğumu iddia edenler de oldu. Yok öyle bir şey tabii. Ben sadece "Hüsnü Şenlendirici'nin bir an önce karar vermesi gerekir. Yoksa o geçiş çok sancılıdır. Kadını yorar, erkeği yorar. Erkeğin birinci kadınla arasında var olan saygıyı yorar. İkinci kadınla yaşadığı aşkı da yorar" demiştim. Ama bazen kelimeler de insanın derdini anlatmaya yetmiyor demek ki. Herkes olayı görmek istediği gibi görüyor, kendi değer yargısıyla değerlendiriyor. İşin özeti şu; eğer bir evlilik bitiyorsa, ortada bir aldatma varsa herkes erkeği değil, ikinci kadını suçlu buluyor. Tıpkı bu olayda Deniz Seki'nin suçlu bulunması gibi... Ama bakın; dün sabah atv'de yayınlanan 'Herkes Yanlış Biliyor'da, Hüsnü Şenlendirici'nin yaptığı açıklamalar her şeyin yanıtı oldu ve söyledikleri de iddialarımı doğruladı. Dedi ki Hüsnü: Bütün bu yaşananların sorumlusu benim. Sorunu çözmesi gereken adam da benim. Deniz yuva yıkıyormuş gibi algılanıyor. O çok direndi ama ben onu zorladım. Şimdi bu açıklamalar, Hüsnü Şenlendirici'nin eşi Nazire Hanım'ı zora sokuyor, Deniz Seki'yi rahatlatıyor. Ama sorun bitecek mi? Tabii ki hayır. Hayatta gururu kırılmış bir kadından daha tehlikeli bir şey yoktur. Yani, Nazire Hanım'dan ikinci atağı bekleyin, derim ben. Bence Hüsnü Şenlendirici'nin işi şimdi daha zor. Çünkü Deniz Seki ile yaşadığı ilişkiye sahip çıktı. Yani tam bir yol ayrımında artık. Daha doğrusu boşanmaya giden yolda. Tabii çok zor bir süreç bu. Herkesin çok güçlü olması gerekiyor. Deniz Seki mi? Onun bu durumda hiç ama hiç konuşmaması gerekiyor. Çünkü savunacak bir şeyi yok; aşkından başka... Ki o da bugünlerde ve bu koşullarda kimseden kabul görmez...
|