Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) Akademetre Araştırma Şirketi'ne yaptırdığı ankete göre, tüccarın sadece yüzde 31'i 2006 yılında ekonomide yaşanan gelişmeleri olumlu buldu.
Ankette her 100 işletmeden 54'ü büyümeyi hissetmediklerini belirtirken, 100 işletmeden 47'sinin satışların azaldığını, 30'unun ise satışlarının aynı kaldığını dile getirdi.
ATO'nun kayıtlı 2 bin 360 işyerinde yapılan 'Ticaret Sektörü Ekonomik ve Siyasi Durum Analizi-1' anketinde, 2006 yılı ekonomisi, 2007 yılı ekonomisine dönük beklentiler, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri soruldu.
İşletmelere, 2006 yılında ekonomide yaşanan hangi gelişmeleri olumlu buldukları sorusu yöneltildi. Ankete katılanların yüzde 69'u hiçbir seçeneği işaretlemezken, olumlu görüş bildirenlerden yüzde 7.4'ü ekonomik büyüme sağlandığını, yüzde 4.3'ü bütçe açığının azaldığını, yüzde 2.4'ü YTL'nin değerinin, yüzde 2.1'i iç pazarın alım gücünün, yüzde 2.1'i milli gelirin, yüzde 2'si de kredi olanaklarının arttığını belirtti.
HER ÜÇ ŞAHIS ŞİRKETİNDEN BİR KÜÇÜLDÜ
Reel sektör, hayat pahalılığı ve alım gücünün düşüklüğünden dert yanıyor. İşletmelere, 2006 yılının olumsuz gelişmeleri de soruldu. "2006 yılında sorun yaşanmadı" diyenlerin oranı yüzde 4.4'de kaldı. Olumsuz gelişmeler arasında hayat pahalılığı yüzde 20.2 ile ilk sırada yer alıyor. İç pazarın alım gücünün düşmesi yüzde 16.2 ile ikinci sırada, vergi maliyetleri yüzde 13.3 ile üçüncü sırada, haksız rekabet yüzde 12.8 ile dördüncü sırada geliyor.
Tüccarın yarısından fazlası 2006 yılında ekonomik büyümeyi hissetmedi. Ankete katılanların yüzde 53.6'sı, 2006 yılında yüzde 5-6 civarında olması beklenen büyümeye rağmen, işletmelerinde büyüme yaşamadıklarını belirtti. Yüzde 26.1'i küçüldüklerini beyan ederken, "büyüdük" diyenlerin oranı yüzde 17.4'te kaldı. İşletme türüne göre bir değerlendirme yapıldığında şahıs şirketlerinin genel anlamda küçülme yaşadıkları gözlendi. Her üç şahıs şirketinden biri 2006 yılında küçüldü.
Ankete göre, geçen yıl her 100 işletmeden 47'sinin satışları azaldı. Her 100 işletmeden 30'unun satışları aynı kalırken, 12'sinin satışları arttı. Geriye kalan yüzde 11 soruya yanıt vermedi. İşletmeler tarafından yapılan değerlendirmeye göre, fiyat artışları iç pazarın alım gücünü olumsuz yönde etkiledi, bu da satışların düşmesine yol açtı. Ankete katılan her iki işletmeden biri (yüzde 55.5) 2006 yılında bir önceki yıla göre iç pazarın alım gücünün düştüğünü belirtti.
İç pazarda yaşanan daralmaya paralel olarak kâr marjları da düştü. Ankete katılanların yüzde 50.6'sı kar marjının düştüğünü bildirdi. İstihdamını artıran işletmelerin sayısı, satışlarını artıranların da altında kaldı. İşletmelerin yüzde 11'i 2006 yılında istihdamını artırabildi. Yüzde 64'ünde istihdam aynı kalırken, yüzde 17'sinde azaldı.
Anket, 2006 yılında işletmelerin yüzde 54'ünün değişen oranlarda vadeli satışlara yöneldiklerini ortaya koydu. Vadeli satış yapan her dört işletmeden birinin, toplam satışı içindeki vadeli satış oranı yüzde 50'den fazla. Buna karşılık vadeli mal alımı yüzde 47 ile vadeli satışların gerisinde kaldı. Bu durum, 2006 yılında işletmelerin finans sorunu yaşamasında etkili oldu.
TÜCCAR NAKİT AKIŞINDA SORUN YAŞIYOR
Ankete katılanların yüzde 62'sinin geçen yıl nakit akışı sorunu yaşadıkları görüldü. Nakit akışının en çok yaşandığı sektörler ise elektrik-elektronik, tekstil, sağlık-kişisel bakım, gıda ve hizmet sektörü oldu.
İşletmelerin nakit akışı yaşamalarının en önemli nedeninin 'tahsilat sorunu' olduğu tespit edildi. 2006 yılında işletmelerin yüzde 46.1'i tahsilat sorunu yaşadı. Nakit akışı sorununu çözmek için şahıs şirketlerinin yüzde 27.5'i tasarrufa yönelirken, yüzde 21.5 gibi önemli bir bölümü kredi kartı kullandı. Yüzde 6.6'sı banka kredisi ile nakit sorununu aşmaya çalışırken, yüzde 4.7'si KDV ve stopaj gibi kamu yükümlülüklerini geciktirdi, yüzde 3.9'u ise özkaynaklarını kullandı.
Tüccarın en önemli sorunlarından birini oluşturan işletme maliyetleri içinde, vergi maliyetleri öne çıkıyor. Ankete katılan işletmelerin yüzde 70'i vergi maliyetlerinin artmasını en önemli sorun olarak görüyor. İkinci sırada enerji maliyeti geliyor. Her iki işletmeden biri enerji fiyatlarının, işletme maliyetine olumsuz etki yaptığını belirtiyor. Hammadde maliyetleri ise, işletme maliyetlerini artıran unsurlar arasında üçüncü sırada bulunuyor.
Anket, 2006 yılında ekonomide yaşanan olumsuzlukların en çok hangi sektörleri etkilediğini de ortaya koydu. Fiyat artışları ve haksız rekabetten en çok etkilenen sektör mobilya ve ağaç işleri oldu. İç pazarın alım gücünün azalması ise en fazla tekstil sektörünü vurdu. İşletmecilik maliyetlerinin artması en çok otel ve lokantalar üzerinde olumsuz etki yaparken, kayıt dışı ekonomi de eğitim ve kültür sektörünü zora soktu.
EN OLUMLU GÖRÜŞ BİLDİREN İNŞAAT SEKTÖRÜ
Fiyatlar ve maliyetlerin artmasından şikayet etmesine rağmen 2006 yılına ilişkin en olumlu görüş bildiren sektör inşaat sektörü. Bu sektördeki her üç firmadan biri 2006 yılındaki ekonomik gelişmeleri olumlu buluyor. İnşaat sektörünün olumlu bulduğu gelişmelerin başında büyüme ve kredi temininde sağlanan kolaylıklar geliyor. İnşaat sektöründe fiyat artışlarından yakınan işletmelerin oranı yüzde 18.2, iç pazarın alım gücünün düşmesinden yakınanların oranı yüzde 16.4, vergi maliyetlerinden yakınanların oranı ise yüzde 15.1 oldu.
Tüm sektörler arasında rekabet gücü en çok azalan sektör gıda sektörü oldu. Pazarın alım gücünde gözlenen azalma ise en çok elektrik-elektronik sektörünü etkiledi. Tüm sektörlerde olduğu gibi tekstil sektöründe de işletmecilik maliyetleri ve fiyat artışları en önemli ilk iki sorun olarak dile getirildi. Tekstil sektöründeki her iki işletmeden biri satışların azaldığını vurguladı.
Hizmet sektörü 2006 yılında başta işletmecilik maliyetleri olmak üzere, fiyat artışları, alım gücünün düşmesi ve haksız rekabetten olumsuz etkilendi. Ulaştırma ve haberleşme sektörünün ise geçen yıl en çok etkilendiği sorun işletmecilik maliyetleri oldu.
Mobilya sektörü, iki cephede savaşıyor. İlki fiyat artışları, ikincisi ise haksız rekabet. Sektördeki her üç işletmeden biri, sektör için en önemli sorunun fiyat artışları olduğunu belirtti. Her dört işletmeden biri de geçen yıl haksız rekabetin bir önceki yıla göre arttığını kaydetti. Sağlık ve kişisel bakım sektörü, mobilya sektöründen sonra fiyat artışlarından en çok etkilenen ikinci sektör oldu.
2007'YE BAKIŞ KARAMSAR
2006 yılında ekonomik zorluklar yaşayan ticaret sektörü, 2007 yılına da karamsar bakıyor. İşletmelerin en çok çekindikleri konuların başında vergi yükünün artması ve haksız rekabetin engellenememesi geliyor. Ankete yanıt verenlerin yüzde 71.2'si vergi yükünün artacağına inanıyor. "Vergi yükü aynı kalır" diyenlerin oranı yüzde 24.5Yüzde 4.28'i ise vergi yükünün azalacağını düşünüyor.
2007 yılında haksız rekabetin artacağına inananların oranı yüzde 69.5 iken, aynı kalacağını düşünenlerin oranı 24.7. Geriye kalan yüzde 5.8'i ise "haksız rekabet azalır" diyor. Ankete katılanlar, 2007 yılında da satışlardaki ve alım gücündeki düşüşün devam edeceğini öngörüyor. Kredili ve vadeli satışlarda artış beklenirken, tahsilat güçlüğünün de devam edeceği düşünülüyor.
Ankete katılan işletmelerin 2007 için enflasyon beklentisi yüzde 10-14 aralığında tespit edildi. YTL banka mevduat faizi beklentisi de yüzde 10-14 arasında değişiyor. Ankete göre, işletmelerin yüzde 65'inin 2007 yılı sonu dolar kuru tahmini 1.50-2.00 YTL arasında yoğunlaşıyor. Yüzde 59'u ise 2007 sonunda Euro'nun 2.00-2.50 YTL arasında olacağını tahmin ediyor.
Ankete katılan her dört işletmeden birinin devletten beklentisi yok. Yüzde 27'si vergilerin düşürülmesini, yüzde 6'sı ekonomik istikrarın sağlanmasını, yüzde 5.5'i enflasyonun düşürülmesini ve piyasaya yansıtılmasını, yüzde 5.2'si istikrarlı davranılmasını, yüzde 4.5'i esnafa destek olunmasını bekliyor.
ATO BAŞKANI AYGÜN
Anket sonuçlarını değerlendiren ATO Başkanı Sinan Aygün, piyasada 2001 krizi öncesindeki durgunluğun yaşandığını söyledi.
Anketin, reel sektörün içinde bulunduğu durumu yansıttığını belirten Aygün, "Genel ekonomik verilerdeki iyileşmeler tüccara, esnafa ve vatandaşa yansımıyor. Göstergelere bakıldığında krizin adı yok, ama tüccar adı konmamış bir kriz yaşıyor" dedi. Esnaf ve tüccarın umutsuz ve endişeli bir şekilde Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimi beklediğini kaydeden Aygün, şunları söyledi:
"Anket sonuçları da gösteriyor ki esnaf ve tüccar devletten umudu kesti. Günü kurtarma ve başının çaresine bakma derdindeHer hafta, Ankara'nın bir bölgesini geziyorum. Ziyaretlerimde tüccar arkadaşlarımdan sık sık duyduğum bir söz var. 'Oy istemek için kapımızı aşındıranlar, şimdi dönüp arkalarına bakmıyor. Ne bakan, ne milletvekili, bir Allah'ın kulu kapımızı çalmıyor ama Avrupa'yı karış karış geziyorlar' diyorlar. Tüccarın sesi çıkmıyor diye reel sektörün durumunun iyi olduğu sanılmasın. Sesleri çıkmıyor olsa da bir dokununca bin ah işitiliyorBakanlarımız arasında, tüccarın içinden gelenler var. Eğer kulak verirlerse bu sesi duyacaklardır."