|
|
Türkiye üzerine düşeni yaptı
Ben bu satırları yazarken henüz açılmamıştı, ama siz okurken açılmış olacak ve sanırım hayli spekülasyona da konu olacak. Sözünü ettiğim, Van Gölü'ndeki küçük ada üzerine kurulu Akdamar Kilisesi. (Tamara isminden geldiğine göre, aslına yakın olarak 'Aktamar', hatta belki 'Ahtamar' denmesi daha doğru olurdu. Biz yıllarca Aktamar demiştik.) Yıllar önce keşfettiğim bu eşsiz dinsel mabedin Türk devleti tarafından onarılmasını bekliyordum. Bu açıdan, büyük heyecan duydum ve bu sütunda aylar önce yazdım. Türkiye, şu zor dönemde son derece soylu ve güzel bir jest yaptı. Ve uluslararası kültür platformunda elini güçlendirdi. Düşünen ve uygulayan herkese bravo! Ne var ki Ermenistan'ın en büyük dini otoriteleri, açılış törenini fazla 'laik' buldukları için katılmamış. Bu onların bileceği iş... Sanat tarihine büyük katkısı olan bu çabayı, ille de dinsel törene dönüştürmek isteyenler, ne kadar bağnazca davranıyor! Atilla Koç'un "Ben jest değil, kültür bakanı olarak görevimi yaptım," tarzındaki sözleri gayet yerindedir. O, laik bir devletin bakanı olarak çağdaş bir tavrı temsil etti. "İlle de dinsel tören, ille de haç,'' diyenler ise çağdışı bir bağnazlıktan başka neyi temsil etti? Ve acaba kim daha kazançlı çıktı?
|