|
|
|
|
|
Köşk'ü laikliğin kalesi yaptı
|
|
Ahmet Necdet Sezer'in süresi 16 Mayıs 2007 günü bitiyor. Yani seçildiğinden beri yedi koca yıl geçti, geçiyor. Peki Sezer medyada nasıl karşılanmıştı? Kendisinden neler bekleniyordu? Hatırlayalım:
* "(Sezer) Anayasa Mahkemesi'nde tarafsızlık bakımından çok büyük ve başarılı bir sınav vermiştir. Şimdi aynısını Köşk'te gösterecektir."
* "Sezer bulunabilecek en dengeli, en demokrat adaylardan birisidir."
* "Saygın ve demokrat bir hukukçudur." Özetle Sezer'i eleştiren, onun yanlış bir tercih olduğunu söyleyen pek az kişi ve kesim vardı 2000 yılında. Sadece "Sezer'i yeteri kadar tanımıyoruz" diye sızlananlar göze çarpıyordu. Onun dışında bu tercih alkışlanıyordu. Ancak bu değerlendirmelerin yanlış olduğu 7 yıl içinde ortaya çıktı. 3 Kasım 2002 seçimlerini 363 milletvekili çıkaran AKP kazandı. Yüzde 10 barajını geçebilen sadece bir parti daha vardı: 178 milletvekilinde kalan CHP. Ayrıca 9 da bağımsız. Cumhurbaşkanı Sezer son beş yılda kendisine "muhalefet partisi" misyonu seçti. Çankaya'yı kendi laiklik tanımının kalesi haline getirdi. Onun bu tavrı hem beğenildi, hem de eleştiri aldı. Ancak şurası kesin: Sanıldığı (ya da özlendiği ve öngörüldüğü) kadar "demokrat", "dengeli", "tarafsız" bir cumhurbaşkanı olmadı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|