|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hücum genimizde var
Milli Takım'ın Yunanistan zaferini değerlendiren yazarlarımız Türkiye'nin Avrupa'da en iyi ofans yapan takım olduğunu ve Norveç'i de bu özelliğimizle geçeceğimizi söylediler.
Milli Takımımızın Yunanistan zaferi sonrası bir araya gelen yazarlarımız Kazım Kanat'ın katılamadığı Serbest Kürsü'de, maçın perde arkasını ve Norveç karşısında neler yapmamız gerektiğini masaya yatırdı. * Editör: Sayın İskender Günen, Milli Takım'ın eski bir oyuncusu olarak Yunanistan zaferi ile ilgili neler düşünüyorsunuz? * İskender Günen: Fatih Terim'e "Malta, Moldova gibi takımlarla Frankfurt'ta değil de, İstanbul'da seyircimiz önünde oynasak bu kadar farklı sonuçlar alabilir miydik?" diye sormuştum. Terim de Milli Takım'ın evindeki maçlarda seyirci baskısı ile istenilen oyunu ortaya koyamadığını belirtti. Bir maç önce kahraman ilan ettiklerimize sonraki maçta vatan haini damgası vurabiliyoruz. Yunanistan'dan kat kat yukarılarda bir takımız.
* Gürcan Bilgiç: Takım mağlup duruma düştükten sonra toparlanmayı nasıl başardı? * İ.G: Lider oyuncularla bunu başarmak daha kolay. Tümer, kendi yeteneğine güven duyan bir isim. Terim, Tümer'e güven duydu. Tümer de bu güven karşılığında bugüne kadarki takımlarında oynamadığı futbolu Milli Takım'da oynuyor. Mustafa Denizli beni 29 yaşımda Milli Takım'a aldı. Özel konuşmamızda "Türkiye'de 5-6 yılın yendi. Ben sana her zaman şans vereceğim" dedi. Mustafa Hoca yönetiminde bu güvenle sahaya çıktım ve her milli maçta kendi takımımda bile göstermediğim performansı sahaya yansıttım. Tümer de aynı durumda. * Editör: Sayın Bilgiç, Atina'daydınız. Zaferimizi nasıl yorumluyorsunuz? * G.B: Fatih Hoca hem çıkardığı takımla hem verdiği görevlerle takımımızı çok iyi yönetti. Çift forvetle çıkmak riskti ama bu riski alabilecek oyuncularına güvendi. Böyle bir stat ve seyirci önünde 5. dakikada geriye düşüp 4-1 kazanmak her yiğidin harcı değil. * Levent Tüzemen: Fatih Terim'in olduğu yerde her zaman disiplin, kazanma ruhu ve mücadele vardır. Atina'ya gitmeden önce Polat Otel'deki kampta gördük; havada fırtına öncesi sessizlik vardı. İsviçre maçındaki başarısızlığın nedeni Terim ve futbolcuların aşırı gerginliğiydi. Olaylardan etkilenmiştik. Yunanistan asırlardır ezeli rakibimiz. Terim, futbolcularının sakin olmasını ve sadece futbol düşünmelerini sağladı. İsviçre maçındaki gibi agresif olsak, 1-0'dan sonra sinirlenir,maçı farklı kaybedebilirdik. Sakin olmanın, akıllı top yapmanın, meyvesini topladık. * Editör: Sayın Çakar, yüksek atmosferli maçları çok yaşamış biri olarak zaferin arka planı ile ilgili ne söyleyeceksiniz? * Ahmet Çakar: Şu anda Avrupa'nın ofans gücü en yüksek takımı Türkiye'dir. Avrupa'nın en az gol yiyen iki takımı olan Yunanistan ve İsviçre'ye 4'er gol attık. En tuhaf gol yiyen takım da Türkiye. Fatih Terim'in ne kadar zeki bir adam olduğu Yunanistan maçının psikolojisine yansımış. Bir daha olay olması takımı yakacağı gibi, Terim'in de sonu olurdu. Psikolojik olarak çok iyi dizayn edilmiş futbolcu grubu, otomatik olarak maça kilitlenmişti. * Editör: Sayın Günen, siz ofansif futboldan yanasınız. Milli takımımız ofansif bir kadro ile çıktı ve sonuç ortada... * İ.G: Hollanda maçına mı yoksa Yunanistan maçına mı bilet alıp gidersiniz. Yunanistan, hiçbir zaman oyun kuran ve yetenekli oyuncuların bulunduğu bir takım olmadı. Futbolculuk zamanımdan beri ofansif anlamda katkı yapan oyunculara daha fazla şans verilmesinden yanayım. * L.T: Terim hücum ettiği için değil, hücumculara pres yapmayı, savunmayı öğrettiği için başarılı oluyor. Unutulmasın ki; son Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası'nda savunma yapanlar kazandı: Yunanistan ve İtalya. * G.B: Bizim genimizde hücum oynamak var. * L.T: Terim'in genlerinde hücum oynamak var. Galatasaray'da da öyleydi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|