|
|
Şöhret olduktan sonra 'ben neymişim' demedim
İkinci albümü 'Aşk Bitti' ile hayranlarının beğenisini toplayan Keremcem, şöhretin kendisini hiç değiştirmediğinin altını çiziyor: "Hiç 'vay be, ben neymişim' demedim. Hala evde pijamasıyla oturan Kerem'im! Beni geçmişime bağlayan insanlarla iletişimimi koparmamamın bunda etkisi çok büyük".
* İlk albümünüz 'Eylül' ile yakaladığınız rüzgar, 'Aşk Bitti' ile devam ediyor mu? Nasıl tepkiler alıyorsunuz? Bu albüme gösterilen tepkiler de 'Eylül' çıktığı zamankiler gibi. İnsanların albümdeki şarkıların hepsiyle ilgili fikirleri, beğenileri var.
* İngilizce albüm yapmak, yurtdışına açılmak, Grammy almak gibi iddialarınız yok. Ya da bunlara olmaz gözüyle mi bakıyorsunuz? Uç hayaller değil bunlar. Ama şu anda yapmayı düşündüğüm şey, şarkılarımı Türk insanlarına söylemek. Zamanı gelir; İngilizce şarkı söylemek, Avrupa'ya ve Amerika'ya şarkı söylemek istersem niye olmasın? Ama insan çok fazla şey yapmaya çalışınca, hiçbir şey yapamayabiliyor. (Gülüyor)
Enerjiyi, hedefi, sizi sevenleri bölmek yerine en güzeli; bir şey yapıp, sonra başka şey yapmak.
* Hayranlarınız daha çok ortaokul-lise gençliğinden... Bu albümü yaparken 'Dinleyici kitlemin yaş aralığını genişletmeliyim' diye düşündünüz mü? 'Genç kızların sevgilisi' Keremcem'in bir adım ötesine geçmek için ne yaptınız? İlk albümdeki şarkıları seçer gibi seçtik bunları da. Bence hiçbir dinleyen garanti değildir. Özellikle pop müzikte 'garanti kitle' diye bir şey yok. Siz ne kadar tutarlı ve güzel şarkılar söylerseniz, onlar sizi o kadar sever. Daha başka birilerine ulaşabildim mi, bilmiyorum. Ama gittiğim her şehirde, en büyük kalabalıkla karşılaştım.
* İzmir'de üniversitede okurken gece kulüplerinde şarkı söylemişsiniz. O zamanki dinleyicinizle şimdiki hayranlarınız ne kadar farklı? Yine fanatikleriniz var mıydı? Bar çalışmaları gibi değildi, kafelerde şarkı söylüyordum. O zamanlar da beni beğeniyor, dinlemeye gelirlerdi ama kimse 'Aaa, Keremmm' diye bağırmıyordu. (Gülüyor)
HAYALİMİ YAŞATIYORLAR
* 'Ne oldu da bu kızlar benim için çığlık çığlığa?' diyor musunuz? Hayranlarım çok tutkulu ve bu beni çok duygulandırıyor. Konserlerde kaldığımız otelde, yolda, kuliste, bir şekilde bana ulaşıyorlar. Hiçbir şey olmasa, konserde karşılıklı şarkı söylüyoruz.
* "Vaay, ben neymişim?" diyor musunuz? Egonuz tavan yaptı mı? İnanın bana olmuyor! Çünkü buna hakkım yok. Çünkü bunu yapan ben değilim, biziz. Hayranlarım ve ben. İkili bir ilişkiden farkı yok aslında. Onlar beni seviyor, ben onları seviyorum. Onların bana bakarken gözleri doluyor, benim de onlara bakarken gözlerim doluyor. (Gülüyor) Bana hayalimi yaşatıyorlar.
* Bu 'hayran olunan adam' halinin, kendinizi algılayışınızı etkilememesi mümkün mü? Kendime güvenim, tatminim inanılmaz arttı bu dönemde. Ama şunu fark etmek lazım. Sokakta insanların size ilgisine şükredip, onların sevgilerine sevgiyle cevap vermek var. Bir de 'Vay be, herkes beni tanıyor' iç düşüncesiyle yürümek var. Aklımdan bir defa bile böyle bir şey geçmedi.
HÂLÂ PİJAMALI KEREM'İM
* 'Şöhret olunca yürüyüşü bile değişti' dedikoduları sizin için yapılıyor mudur tanıdıklar arasında? Ben aynıyım... Belki de beni geçmişime bağlayan, eski Keremcem'i bilen insanlarla iletişimimin kopmamış olması, şöhretin bana vereceği zararı en aza indirgiyor. Çünkü onların yanında yine pijamayla oturuyorum, yine eski şeyleri konuşuyoruz. Mesela en yakın arkadaşım Meltem yeni tanıştığı biriyle telefonla konuştu benim yanımdan. Karşı taraftaki "Ne yapıyorsun?" diyor. Meltem, "Keremcem'le yaydık, oturuyoruz" diyor. Karşı taraf "Neee!" cevabını veriyor. Bu insanlara başka türlü geliyor ama ben onun için, o da benim için aynı.
* Ulaşılmaz bir star değilsiniz... Etrafınızda korumalar da yok yani... İnsanlar beni durduracak, fotoğraf çektirecekler. Bu benim görevim, ne yapayım? (Gülüyor) "Acelem var" mı diyeyim? Buna ne hakkım var? Korumam da yok. Sadece konserlerde. Orada bile rahatsız edici.
|