|
|
Tiroit hastaları anlatıyor
IŞIN KARACA (sanatçı) O beni tiroitli tanıdı ve tiroitli sevdi On yıldır hipotiroit hastası olan sanatçı Işın Karaca, üç yıl önce diyetisyene gittiğinde öğrenmiş hastalığını: "Kilo veremiyordum. Tırnaklarım kırılıyor, saçlarım dökülüyordu. Sinirlerim feci durumdaydı. Ben bile kendimi tanıyamıyordum. Bir anda son derece sinirli, agresif, kendine tahammülü olmayan biri olabiliyordum. Bunu da kilo veremememe bağlıyordum. Meğerse tiroidim yavaş çalışıyormuş. Sevgilime gelince... O beni tiroitli tanıdı, tiroitli sevdi. Sabahları uyanır uyanmaz ilk sorusu 'ilacını içtin mi' oluyor. Çünkü içmediğim zaman bünyem alt üst oluyor. Şirketimiz aile şirketi; bir taraftan kardeşim bir taraftan sevgilim çalışıyor. Çok şanslıyım ama onlar dünyanın en şanssız adamları. Sabah ilk çayımı içip kahvaltımı yapıp bir süre geçinceye kadar dünyanın en korkunç insanı, çekilmez bir mahluk oluyorum."
N.S.D. (gazeteci) Her şeye alınıp kavga çıkardım 31 yaşındaki gazeteci N.S.D. henüz hastalığının başında ve şokunda olduğu için ismini vermekten kaçınıyor: "Altı ay kadar önce bir anda hiç çıkmadığım bir kiloya ulaştım. Ayrıca hiç bitmeyen yatma, uzanma ve uyuma isteğim iyice canımı sıkmaya başlamıştı. Depresyonu ve aşırı sinirli halimi de unutmamak gerek. Gayet sakin biriyken asabiyet hayatımın bir parçası oldu; sık ve zamansız gelen ağlama krizleri, halet-i ruhiyemde ani iniş çıkışlar da cabası... En ufak bir şeye alınıyor, kavga çıkarıyordum. Bir anım bir anımı tutmuyordu. Sinirlenmek bir yana, dünyanın sonu gelmiş gibi hissedip ağlama krizine tutuluyordum.
İLİŞKİM ÇATIRDAMIŞTI Sevgilimle çok kavga ettik. Dengesizliklerim karşısında ne yapacağını bilemedi. İlişki çatırdamaya başlamıştı ki, tiroit ortaya çıktı. Artık tiroidimin çalışmadığını biliyorum, vücudumda çok ciddi bir dengesizlik var. İki aydır ilaç kullanıyorum. Kilomda değişiklik yok ama şimdi artık daha sakinim. İlişkimiz ise bu ara şefkat dolu. Hem ben artık daha sakinim, hem de manasız olayların bir nedeninin olduğunun ortaya çıkması ikimize de iyi geldi."
FİGEN BATUR (gazeteci) Psikoloğa gitmeliydim ama hiç halim yoktu 53 yaşındaki gazeteci Figen Batur da bir hipotiroit hastası: "Kendimi çok yorgun, halsiz hissediyordum. Hiçbir şey yapmak istemiyordum. Niyetleniyordum ama sonra o kadar gözümde büyüyordu ki, yatıp uyuyordum. Altı ay koltuk-kanepe arasında dolaştım. O ara peş peşe sevdiklerimi kaybettim. Menopoza da o dönemde girdim. 14 kilo aldım. Libidomun çok düştüğünü gözlemledim. Depresyona girdiğimi düşünüp 'psikiyatra gideyim' dedim, ama ona da halim yoktu. Oğlum, yaş günü hediyesi olarak kilo vereyim diye diyetisyene randevu almış. Orada hipotiroit çıktı. İlaçlarımı alınca toparlandım. Eskisi gibi halsizlik ve isteksizlik hissetmiyorum."
ELİF DEMİRCİ (işkadını) Sorma, sadece ağlamak istiyorum 25 yaşındaki üretim planlama sorumlusu Elif Demirci, hipotiroit hastası olduğunu birkaç ay önce öğrenmiş: "Eskiden taş kalpli, duygusuz biri olduğumu düşünür, hiç ağlayamazdım. Ama sevgilimle Ortaköy-Beşiktaş yolu boyunca sebepsiz yere ağladığım günü hiç unutmuyorum. Sebebini sorduğunda, 'Sorma, bilmiyorum sadece ağlamak istiyorum' diyordum. Kaprisimi çok çekti; çok tahammülsüzdüm. Bir ara ayrıldık. Beni anlamadığını düşünüyordum. Şu an bu sıkıntılarım yok."
|