| |
|
|
Sayın
Yeni tartışmamız Başbakan'ın terör örgütü lideri Öcalan'a "Sayın" demiş olması. Bu olay yıllar önce de gündeme gelmişti. Deniz Baykal muhalefet lideri olarak, Cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde "ısıtıp" tekrar önümüze koydu. Öcalan'a "Sayın" diyenleri yargılayıp hapse attığımız bir ülkede, bu tartışmanın ortaya çıkması çok normal. Konuya bir anlamda "müdahil" olmamın gerekçesi ise "eşekten düşenin halinden eşekten düşenin anlıyor olması." 10 yıl önce terör örgütü lideri Öcalan'la Lübnan'ın BarElias kentinde Teke Tek için bir röportaj yaptım. Röportaja giderken tek bir stresim vardı: "Ben bu adama ne diyeceğim." Yıllar boyu programa konuk olmuş herkese "Sayın" diye hitap etmişiz. Ama Apo'ya "Sayın" diyecek halimiz yok. İyi de ne diyeceğiz. "Terörist başı" demek olmaz. "PKK lideri" desen uymaz. "Ulan Apo" dememizi isteyen olur ama diyemeyiz. En sonunda "Abdullah Bey" demenin doğru olduğunu düşündük. Ama ya program sırasında alışkanlıkla dilimiz sürçerse ve "Sayın" dersek. Emin olun müthiş bir sıkıntı yaşadım. Röportajı yaptık geldik. Kanal D, TMK 8. madde nedeniyle röportajı yayınlamadı ama sağda solda dedikodusu yapıldı, birkaç yerde de korsanı gösterildi. Ardından bir "şayia..." "Altaylı terörist başına 'Sayın' dedi" Haydaaa. Al başına belayı. Bandı aldım, oturduk karşısına heyet olarak seyrettik. Allah korumuş bir kez bile "Sayın" lafını kaçırmamışım. Ama tut ki, dedim. Tut ki, alışkanlıkla ağzımdan çıktı. Bu benim Abdullah Öcalan'a bakış açımı, hakkındaki fikrimi değiştirdiğim anlamına mı gelir? Abdullah Öcalan'a saygı duymaya başladığımı mı gösterir! Gelmez ama bizim buralarda önemli olan mazruf değil zarf olduğu için adamın başını belaya sokar.
|