| |
Nevruz öncesi bir karakol gecesi
MERSİN
Yaşı küçük 'eylemciler' nevruz öncesi geceyi cılız ateşlere, taş, boş şişe ve slogan atımına bezedi. Siteler Karakolu çevresinde panzerlerle, bu gruplar arasında kaç-kovala sıklaşınca orada alıyoruz soluğu. Üst düzey yetkililer de karakolda. Girip çay içiyoruz. Dışarıda olup biteni soğuk kanlı karşılayıp telaş belirtisi göstermiyorlar. Hepsinin sorusu ortak: "İstanbul basını ilk kez top yekun burada. Hayra alamet değil bu. Bir duyum mu aldınız?" Muhabir arkadaşlarımız; "belki sıkıntı yaşanır dedik" yanıtını verince, "hayır" olmaz diyorlar. Müdürlerden birinin sözleri oldukça ilginç: "Yıllarca bu toplantılarda Çevik Kuvveti sürdük, dağıttı, vurdu, kırdı ama yanlış olduğunu gördük. Çünkü kitle psikolojisi içinde yangına körük gibi oluyordu. Artık mala cana karşı bir kalkışma olmadıkça müdahale etmeyeceğiz. Teknik takibimiz çok sıkı. Katılanları görüntülüyoruz. Aramalarımıza rağmen alana yasadışı pankart, bayrak sokan, tahrikçilik eden olursa bilahare alırız, cezasız bırakmayız. Ertesi gün saat 11.00'de başlayan miting polisin öngördüğü biçimde sürdü. Nevruzu tam bir bayram coşkusu içinde kutlayanlar, olay çıksın diye fırsat kollayıp yaratmaya kalkanlar da oldu. Bunlar törende bir şey yapamadılar ama dağıldıktan sonra büyük bir grup Bahçe Mahallesi'ne yürürken evlerden ve dükkânlardan bozkurt işareti yapılıp Türk bayrakları sallanınca karşılıklı atılan sloganlar daha sonra taşların sandalyelerin havada uçuştuğu kavgaya dönüştü. Çevik Kuvvet olaya hayli sert müdahale edince bazı hoş olmayan görüntüler ortaya çıktı.
|