|
|
Reklam ajansları siyasette her şeye kadir mi?
Son günlerde siyasi partilerde bir telaş, reklam ajansı arıyorlar. Hangi parti yöneticisiyle konuşsam ajans sunumunda. Ajanslar bu anlamda üç gruba ayrılıyor: Daha önce siyasal kampanya yapmış olanlar, ilk kez kampanya yapmak isteyenler, bir de taşıdığı risk nedeniyle bu işe hiç bulaşmayıp, tatlı hayatını bozmak istemeyenler. Bir siyasal parti reklam kampanyası yapmalı mı? Yapmalı. Parti bağlarının zayıfladığı, merkeze yığılmanın arttığı "yeni siyaset"te kampanyaya gereksinimleri var. "Yok aslında birbirinden farkı" düşüncesini farka dönüştürmek için bir gösteri, bir şov gerekiyor. Peki bir reklam kampanyasının sonuçlara etkisi ne derseniz... Söyleyelim. Yüzde 3 ile 7 arasında değişiyor. Yüzde 7 oranında etkili olabilmesi için de kararsızlar çok fazla, kampanya çok iyi tasarlanmış olmalı. Bilmem fark ettiniz mi; bu yüzde 7, aynı zamanda Genç Parti'nin Taran kampanyalı seçiminin sonucu. Ama o kampanya Taran'ın iyi siyasal reklamcı olduğunun değil, iyi reklamcı olduğunun kanıtı. Birçok siyasetçinin onca ajans sunumundan sonra geldiği noktayı içlerinden birisi şöyle özetledi: Milyarlarca liranın döndüğü bu piyasada bu kafayla bisküvi bile satamazlar aslında. Demek ki neymiş? Birlikte çalışılacak ajans bulunsa da, umutları yüz yüze iletişimdeki başarıyla beslemeli.
|