Star potansiyeli!
Daha önceki bir yazımda 'star potansiyeli'nden bahsetmiştim. Ünlülerin sıradan insanların ilgi göstermeyeceği konulara dikkat çekebilecek potansiyelleri var. Özellikle sağlık, eğitim, eşitlik ve yardım gerektiren konularda kendi ünlerini ve yeteneklerini kullanarak fon yaratabilirler veya en azından destekledikleri konuya ilgi çekebilirler. Anlamsızca birbirlerine iftira atarak magazin sayfalarında gündemde kalmaya çalışan pek çok ünlü, hem zenginliği hem de şöhreti kendilerine zehir edeceklerine, kendi küçük dünyalarından çıkıp, potansiyellerini daha yaratıcı ve faydalı bir şekilde kullanmaya başlasa; belki de toplumda genel olarak bilincin ve empatinin artmasına da ön ayak olabilir...
BASIN VE REKLAM YOK! Ünlü film yıldızı Angelina Jolie'nin Afrika, Pakistan ve Kamboçya'daki mülteci kamplarını Birleşmiş Milletler'in (United Nations) iyi niyet elçisi olarak sürekli ziyaret ettiğini gazetelerden görüyoruz. Seyahatlerinin reklam amaçlı olduğuna dair bazı ağır eleştiriler aldığını da biliyoruz. Bu konuyu tekrar gündeme getiriyorum; çünkü geçen hafta Angelina Jolie'nin saygın Newsweek dergisi ile yaptığı röportajı okudum ve kendisini, hayatına saptadığı anlamı bir kez daha takdir ettim. Jolie, bu seyahatlerine 6 yıl önce film yapmak için gittiğinde başlamış. Buralardaki sefaleti, insanların yardıma ihtiyaçlarını görünce çok etkilenmiş ve 'bugüne kadar nasıl dünyadan bu kadar habersizdim' diye dünyanın bu bölgesine yapılan yardımlarla ilgili araştırmalar yapmaya başlamış. Birleşmiş Milletler'e (BM) kendisi başvurmuş. Tabii o zamanlar Hollywood'un vahşi, isyancı kızı olarak kendisine bakıldığı için önce teklifini ciddiye almamışlar. Washington'da temsilcilerle görüşmüş. "Beni aslında tanımadığınızı biliyorum. Sadece magazin sayfalarında okuduklarınızdan biliyorsunuz. Kurumunuza negatif dikkat çekmek istemem ama yardımcı olursanız, karşılığını vereceğimden emin olabilirsiniz" diyerek BM'yi ikna etmiş. Sonra takip eden 1.5 yılı, Kamboçya, Pakistan ve Afrika kamplarını gezerek geçirmiş; yanında bir tek kamera ve basın mensubu olmadan... Jolie, tek başına ticari havayolları ile seyahat ediyormuş ve bu bölgelere de bir sırt çantası ile gidiyormuş... Yapmak istediği yardım basına yansımadan bu eğitimi almak istemiş önce.
ÇOK GÜZEL BİR CEVAP! Reklam için yapıyor diyenlere de çok güzel bir cevabı var Jolie'nin: "Bu kritiği yapanlar, acaba benim gibi hayatlarının 6 yılını bu bölgelerdeki 30'un üstünde kampı ziyaret ederek geçirdiler mi? Eğer benim bu konuyla ilgili fikirlerime ya da bir resimde yanlış anlaşmaya sebep olduğum için beni eleştiren varsa o zaman o eleştiriyi değerlendiririm. Fakat diğerlerini umursamıyorum bile!" Jolie devam ediyor: "Benim ziyaretlerimin bir sakıncası varsa orada çalışan bir yardım görevlisinin veya mültecinin bu konuda ne düşündüğüne önem veririm. Ama bu bölgelere adımını bile atmamış birinin, sadece şöhretliyim diye, yapmak istediğimi kritik etmesi umurumda değil." Ve şu sözlere dikkat: "İnsanlar o resimlerde ilk bana bakıyor ama sonuçta o resimde görmelerini istediğim şeyi görüyorlar..." Amaç zaten bu!
AMAÇ; DİKKAT ÇEKMEK Jolie'nin, Brad Pitt ile ilişkisinin de bu kadar uyumlu olmasının sebebi işte bu; hayatlarına saptadıkları ortak anlam! Jolie ve Pitt, hem Amerika'da medya tarafından en çok takip edilen çift, hem de ilişkilerinin bütünlüğünden, ortak amaçlarından saygı ile bahsediliyor... New Orleans'a taşındılar, çünkü aynı şekilde dikkati Katrina sel felaketinden sonra bu bölgeye çekmek istiyorlar. Pitt, bölgenin yapılanması için uğraşırken; Jolie eğitim sistemini geliştirmek için çalışıyor. Kazandıklarının bir kısmını da bu amaca ayırıyorlar. Tüm bunları okuduktan sonra Tarkan'ın bir süre önce Ayşe Arman'la yaptığı bir röportaj aklıma geldi. Bono ve Angelina Jolie'ye hayran olduğunu, onlar gibi başkalarına faydasının dokunacağı bir şeyler yapmak istediğini ama destek alamadığını söylemişti. Bu röportajı okuduktan sonra, Anjelina Jolie'nin bile yardım edebilmek, kendini kabul ettirmek için karşılaştığı engelleri görünce 'insan yeter ki hissetsin ve bir şeyi yapmak istesin' demekten kendimi alamıyorum.
|