|
|
Kaçanın da anası ağlıyor!
DİCLE
PERŞEMBE gecesi müthiş bir diziler kapışması vardı. Show TV'de gala yapan Ayrılık, Kanal D'de Hırsız-Polis'in finali, Star'ın cicisi Kader ve atv'deki Dicle... Dizilerde gözüme çarpan ortak özellik hem "aşk için kaçıldığı" hem de "aşktan kaçılamadığı" idi. Kurtlar Vadisi: Terör ile ekranı ıskalayan Pana Film'in yeni dizisi Ayrılık, bu kez bir başka çatışmayı, Türk-Ermeni sorununu fon alan bir aşk hikâyesini anlatıyor. Sözde Ermeni Soykırımı'nı tanımak için ABD Kongresi'nde yapılacak oylama yaklaşırken, tarihi yanıltmaya çalışanların karşısına güçlü belgeler ve sağlam söylemlerle çıkıyor. Ama bunun yanı sıra bir Türk genci ile Ermeni kızı arasındaki aşkı da en "insani" boyutuyla ekrana taşıyor. Dizide aşk mı yoksa siyaset mi önce çıkacak, Ayrılık yeni bir açılım mı yaratacak, yoksa "Türk'e Türk propagandası" sığlıklarında karaya mı oturacak, bunu ilerleyen bölümlerde göreceğiz. Ama ilk bölümde Yunus ile Maria'nın aşkının işlendiği bölümleri çok başarılı buldum. Nihayetinde Yunus, Maria'yı da alarak İstanbul'a kaçtı. Hırsız - Polis'in finalinde mutlu son vardı. Aksak kendini feda edip, Çınar ile Mavi'nin Londra'ya kaçmasını sağladı. Aşk bazen "kaçmak" demekti. Ama "aşktan kaçmak" pek olası değildi. Dicle'de de ağa, gözüne kestirdiği köylü kızlarını atının terkisine atıp, kaçırıyordu... Gelelim asıl kaçış öyküsüne... atv'nin dizisi Dicle, "lirik bir pastoral deneme" olarak, birbirine benzer diziler arasında fark yaratmaya çalışıyor. Destansı bir anlatım, şiirsel devrik cümlelerle desteklenmeye çalışılıyor. Ama diyaloglardaki bu ağır edebi üslup, bizim ortalama televizyon izleyicisine biraz yabancı kalıyor gibi... Dicle'nin kaçışı ise Türkiye'nin gerçeklerinden... Yaralı Yürek dizisine yapılan saldırı, Osman Yağmurdereli'yi "önlem almaya" itmiş. Şehir belli değil, şive yok gibi, isimler masal kahramanlarının adlarını andırıyor, hatta otomobillerin plakası bile Türkiye'de mevcut olmayan 82'inci ilin trafik koduyla başlıyor. Ama gelin görün ki, bu zoraki "kaçış", Doğu ve Güneydoğu'daki gerçeklerden kimseyi uzaklaştıramıyor. Geçen hafta İsveç'te bir Türk baba, İsveçli gence aşık olan kızını öldürdü. İsveçliler şimdilerde "cinayetin nedenini" anlamak için kafa patlatıyorlar. Plakaları da değiştirseniz, Şanlıurfa dizisini Kapadokya'da da çekseniz, kalkıp dünyanın öbür ucuna da taşınsanız, töre peşinizden geliyor!..
|