800 milyon dolara Karayolları arsasını alan Zorlu: "Kafama silah dayasalar oraya 6-7 binadan fazla yapmam".
"28-32 KATLI BİNALAR" "90dönümlük arazi üzerine 6-7 tane 28- 32 katlı bina olacak. 90 dönümün 10 dönümünde bina olacak, kalan yeşil alan. Böyle bir yapılaşmaya can kurban. Rezidanslardan birinde belki otururum."
"SEÇİMDEN KORKMAYIN" "İki seçim varken nasıl aldın, diyorlar. Erdoğan başbakan olduysa, cumhurbaşkanı da olur. Şuna bakmalıyız. Yasal mı, değil mi? Yasalsa neyi tartışıyoruz?"
'Hâlâ sanayiciyim, sadece riski dağıtma peşindeyim'
Zorlu Grubu, Karayolları arazisine 800 milyon dolar verince, "Para sanayiden toprağa gidiyor" yorumları yapıldı. Ancak Ahmet Nazif Zorlu, "Ben sanayiden çekilmiyorum. Daha iki ay önce 5 fabrika birden açtım. Sadece yumurtaları aynı sepete koymuyorum. Teraziyi dengelemeli" dedi.
Bir sene önce Denizbank'ın yüzde 75'ini 2 milyar 437 milyon dolara Dexia'ya satan Zorlu Grubu'nun patronu Ahmet Nazif Zorlu'nun, bu parayı nasıl değerlendireceği merak konusuydu. Satıştan sonra öncelikle sektörler arasında enerjiyi gösteren Zorlu, geçtiğimiz hafta İstanbul Zincirlikuyu'da Karayolları'na ait yaklaşık 90 bin metrekarelik araziye 800 milyon dolar vererek, gayrimenkul sektörüne iddialı bir giriş yaptı. Üstelik, burada da durmayacağını 21 Mart günü yapılacak olan İETT'nin Levent'teki arazisine de teklif vereceğini açıkladı. İşte İstanbul'da gayrimenkul fiyatlarının yükselmesine neden olan 800 milyon dolarlık teklifin ardından, Zorlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu ile bundan sonraki projelerini ve 'sanayicilikten uzaklaşıyor' yorumlarını konuştuk.
Öncelikle Zorlu'nun buna verdiği yanıt netti: "Ben sanayi tesisimi kapatmıyorum. Sadece yumurtaları aynı sepete koymuyorum." Bu arada projeyi peşin para ile almaya hazırlanan ve 'Çünkü yüzde 10 faiz çok yüksek' diyen Zorlu, bölgede yeşil alan için de garanti verdi. 90 bin metrekarelik alan üzerinde sadece 10 bin metrekare arazi üzerinde yapılaşma olacağını dile getiren Zorlu, "Başıma silah dayasanız, daha fazla yap deseniz yapmam" dedi. Son günlerin en çok konuşulan ismi Ahmet Nazif Zorlu'nun gayrimenkul sektörü, sanayi ve siyaset üzerine görüşleri şöyle:
* Geçtiğimiz günlerde Borusan Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık, 'Zorlu'nun Karayolları arazisine 800 milyon dolar vermesine üzüldüm. Paranın sanayiden toprağa gitmesi üzücü' dedi. Bu yönde benzer yorumlar size de gelmiştir. Sanayiden uzaklaşıyor musunuz? Ben Ahmet Kocabıyık'ın değerlendirmesini olumsuz algılamadım. Biz reel sektörde en fazla istihdam yaratan gruplardan biriyiz. Bugün 28 bin çalışanımız var. Ama taktir edersiniz ki yumurtaları aynı sepete koyamazsınız. Herşey sanayide olmaz. Biz bir hizmet sektöründeydik. O sektörden çıktık, başka bir hizmet sektörüne giriyoruz. Sanayide yatırım yapmıyor değiliz ki, iki ay önce Manisa'ta 5 tane fabrika açtık. Teraziyi dengede tutmak zorundayız.
* Gayrimenkul işine çok iddialı giriş yaptınız! İddalı diye birşey yok, herkesin bir yoğurt yiyişi vardır. Bir işadamı hesabını kitabını yapar, 'şunu, şu kadara alacağım' diye gider. Şartlar neyi gerektiriyorsa o olur. Biz de kendi çizgimiz ile ihaleye girdik ve bize nasip oldu. Ben herşeyden önce nasibe inanırım. ALAN DA SATAN DA MEMNUN
* İhaleden önce 800 milyon dolar gibi bir rakam aklınızıdan geçmiş miydi? Siz üzerinize birşey alacaksınız, 500 liraya kadar alırım diyorsunuz, 550 lira olduğunu görünce dönüp gitmezsiniz. Bazı şeylerde birebir hesap yapmak mümkün değil. Bugün ise alan memnun, satan memnun. Mesele Karayolları 500-600 milyon dolar bekliyormuş, yüzde 30 yüksek bir fiyata satmış oldular. Böyle ortamlarda hava çok önemli.
* Sırada İETT arazisi var, orada iddalı mısınız? Arkadaşlar hazırlanıyor, bakıyorlar. Ne olur, ne biter belli olmaz. Oranın ayrı bir konsepti var. Tabi değerlendiriyoruz, bakıyoruz.
* Karayolları arazisi üzerine nasıl bir konsept düşünüyorsunuz? Dünyanın sayılı mimarlarına yazdık, konsept çalışması yaptırıyoruz. Zorlu Grubu olarak Türkiye'ye, İstanbul'a yakışır dünyada konuşulan bir yer yapmak istiyoruz. Buraya 'sıradan birşey yapalım, cebimize parayı koyalım, gidelim' diye birşey yok. Bunu üstüne basa basa söylüyorum. Bizim burada yapacağımız proje hem İstanbul'a değer katacak, hem bir marka olacak. Bizim de bu sofrada bir tuzumuz olsun istiyoruz. Geçen sene ülkemize 6 milyar dolar getirmişiz. 3.2 milyar dolar bankadan, 2.8 milyar dolar ihracattan. Yoksa bu para ile ben yurtdışında Amerika'da çok daha iyi yerlerde, çok daha iyi şeyler yapabilirdim. Kendi ülkeme, kendi ülkemin toprağına yatırım yaptım.