Dünya bor pazarında lider konumunda olan Türkiye, piyasadaki üstünlüğünü daha da artırmak amacıyla bir yandan kapasite artırımına giderken, diğer yandan da yeni yatırımlar başlatacak.
Bu kapsamda Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Bandırma'da hidrojen taşıyıcısı olarak bilinen sodyum bor hidrür üretecek. Genel Müdürlük tarafından bor üretim faaliyetlerinin yerinde görülmesi amacıyla Eskişehir'de bulunan Kırka ve Kütahya'da bulunan Emet Bor İşletme Müdürlüklerine bir gezi düzenlendi.
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Orhan Yılmaz, Kütahya Emet Bor tesislerinde incelemelerde bulunurken, bor kimyasallarında daha fazla üretim için kapasite artırımına giderek yeni tesisler kurduklarını, Bandırma'da sodyum bor hidrür tesisi kurulması için çalışma başlattıklarını bildirdi.
Hidrojen taşıyıcısı olarak bilinen sodyum bor hidrürün daha çok kağıt sanayinde ve atık sanayinde kullanıldığını belirten Yılmaz, sodyum bor hidrürün dünyada 10 bin tonluk bir pazarının bulunduğunu, birim satış fiyatının ise 45-55 bin ton/dolar gibi çok yüksek düzeylerde olduğunu söyledi.
Bandırma'da kurulacak yeni tesis için radyatör çalışmalarının başladığını belirten Yılmaz, pilot tesis kurmadan da direkt üretim tesisi aşamasına geçebileceklerini ifade etti. Önemli olanın sodyum bor hidrürü ekonomik bir şekilde üretmek olduğuna işaret eden Yılmaz, 3 sene içinde tesisin faaliyete girebileceğini, bunun için kurumun teknik imkanlarının yeterli olduğunu kaydetti.
Sodyum bor hidrürün enerji sektöründe kullanılmasının şu anda zayıf bir ihtimal olduğunu, ancak ileriki zamanda alternatif enerji arayışları ile değerlenebileceğine dikkati çeken Yılmaz, Amerika, Çin ve Rusya gibi ülkelerde bu tesislerin benzerlerinin bulunduğunu, Türkiye'de ise bunun bir ilk olacağını vurguladı.
''BOR PASTASI''NDAKİ PAYIMIZ
Türkiye'nin 2005 yılında bor pazarında dünyada ilk sıraya yükseldiğini anlatan Yılmaz, ülkenin dünya bor ''pastası''ndan yüzde 40'lık bir pay aldığını söyledi.
Yapılacak yatırımlarla 3 sene sonra hedeflerinin yüzde 60'lık bir paya sahip olmak olduğunu belirten Yılmaz, kalite ve fiyat açısından da diğer ülkelerden bir farklarının olmadığını kaydetti.
Piyasada işlenmemiş bor olmadığını vurgulayan Yılmaz, işlenmiş bor ve kimyasallarının tonunun da 300-400 dolar arasında değiştiğini söyledi. ABD'li bor üreticilerinin pazar paylarının yüzde 37 olduğunu, kendilerinin 5 dolar fazla fiyat sunma durumunda bile müşteri kaybettiğini anlatan Yılmaz, zaman zaman büyük rakiplerinden müşteri de kaptıklarını belirtti.
EMET'TEKİ ARSENİK İDDİALARI
Emet'teki tesislerde arsenik sızıntılarına ilişkin iddialara da değinen Yılmaz, böyle bir sızıntının söz konusu olmadığını, gerekli ölçümlerin yapıldığını iddiaların gerçek dışı olduğunu kaydetti.
Kütahya Emet bölgesinde konum itibarıyla zaten arsenik bulunduğunu ve yıllarca halkın arsenikli su içtiğine dikkati çeken Yılmaz, kendilerinin bu amaçla 1 milyon YTL'ye içmesuyu getirerek bunu halkın hizmetine sunduklarını belirtti. Yılmaz ayrıca, tesisin atık barajının seviyesinin 30 metre yükseltilmesi için 15 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını kaydetti.
DÜNYANIN EN BÜYÜK CEVHER YATAKLARI
Öte yandan, bor cevherinin üretiminden, en son işlenmiş haline kadarki aşamalar hakkında da bilgi veren Yılmaz, Eskişehir Kırka'daki tesislerin tanıtımı sırasında da, Türkiye'nin dünyada sayılı bor rezerv yataklarına sahip olduğunu yineledi.
Yılmaz, Kırka'da sodyum bor cevheri olarak bilinen ''Tinkal'' yatağı bulunduğunu ve bunun dünyadaki en büyük tintal rezerv yatağı olduğunu ifade etti.Rezerv yatağından patlama yolu ile çıkarılan tintalin kırma, yıkama, eleme ve ön zenginleştirme işlemlerinden geçtiğini ve daha sonra da çeşitli işlemler sonrasında boraks pentahidrat üretildiğini ifade etti.
Kırka tesislerinde yıllık 550 bin tonluk pentahidrat üretimi yapıldığını anlatan Yılmaz, kar açısından da tesisin tüm işletmenin yüzde 49'luk payına sahip olduğunu belirtti.
Kütahya Emet bölgesinden de kalsiyum bor cevheri olan ''kolemanit'' çıkarıldığını anlatan Yılmaz, burada yapılan işlemler sonucunda bunun fabrikalarda borik asite dönüştürüldüğünü söyledi.
Kütahya Bor İşletmelerinde ise yılda 100 bin tonluk borik asit üretildiğine işaret eden Yılmaz, ancak 2006 yılında fazla üretim gerçekleştirilerek bu miktarın 105 bin tona çıktığını kaydetti.
YENİ YATIRIMLAR YAPILACAK
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Orhan Yılmaz'ın verdiği bilgiye göre bor madeninin kimyasallarında üretimin artırılması için çeşitli yatırımlar yapılacak.
Bu kapsamda Kütahya'daki Emet Bor Tesislerindeki 100 bin ton/yıllık üretim kapasitesinin ikiye katlanması için yeni bir tesis daha yapılacak. Eskişehir Kırka Bor Tesislerinde de yılda 240 bin ton boraks pentahidrat üretecek tesis ilavesi gerçekleştirilecek. Böylece yılda 550 bin ton üretim yapan tesis, 790 bin ton civarında bir üretim kapasitesine ulaşacak.
Bandırma'da kurulması planlanan sodyum bor hidrür üretim tesisinin yanı sıra Balıkesir Bigadiç'de de 100 bin ton kapasiteli öğütme tesisi yapılacak. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, 2009 yılına kadar tamamlanması planlanan söz konusu yatırımlarla satış gelirlerini 400 milyon dolardan 600 milyon dolara çıkartmayı hedefliyor.
Bu arada, Türkiye'nin en büyük bor rezervlerine sahip Kırka, Emet, Bandırma ve Bigadiç'deki bor kimyasallarının kapasitesi yüzde 80 oranında artarak, yılda 1 milyon 499 bin tona çıkacak.