|
 |
 |
 |
 |
|
Benim İlker'le ve ailesiyle sorunum yok
'Casablanca' müzikalindeki rolü ve yeni aşkı ile Yeşim Salkım yine gündemde. "Ayrıldığım eşime ve ailesine büyük saygım var" diyor ve ekliyor: Eskiden yaptığım kavgaları asla yapmam.
Ünlü şarkıcı Yeşim Salkım, İlker İnanoğlu'yla boşandıktan sonra ilk kez konuştu. "Benim, evliliklerim sırasında neler yaşadığımı kimse bilmez" diyen Salkım, bir daha evlenmeyi düşünmediğini söylüyor. İlker İnanoğlu'nun annesi Filiz Akın'a büyük saygı duyduğunu, kendisiyle hiçbir sorun yaşamadığını aktaran Salkım, son 6 yıldır çok darbe aldığını itiraf ediyor. Bunları atlatarak ayakta durmaya çalıştığını vurgulayan Salkım en ilginç cevabı ise "Bugün olsa Güzide Duran'la aynı şeyleri yaşar mıydınız?" sorusu üzerine veriyor ve şöyle diyor: "Geçen seneyi tamamen unutmak istiyorum. Yeniden olsa aynı şeyleri yapar mıydınız derseniz, asla!" diyor.
* 'Casablanca'dan önce tiyatro deneyiminiz oldu mu?
Olmadı. 'Atları da Vururlar' müzikali için 4 ay gibi bir süre çalışmıştım. Okan Bayülgen ile Fikret Kuşkan oynayacaktı. Ancak Okan bir rahatsızlığından ötürü kadrodan çıktı, ben sen de sakatlandım. Proje ertelendi. Ben kadrodan ayrılınca yerime Pamela Spence'i aldılar. Onlar devam etti.
* Müzikal dışında sinema filmi düşünüyor musunuz?
En son 2001'de 'Şarkıcı'yı çektim. Ama bu yaz yapacağım. Teklifler geldi ama ana karakter değil! Ben ana karakterleri seviyorum. Şu anda çekeceğim film öyle bir yapım ki, çok ünlü bir romandan televizyona uyarlanmıştı. Şimdi adını söyleyemem çünkü yönetmenimiz istemiyor.
* Kurallarınız var mı?
Erotik bir sahne varsa bunu ben oynamam ama birisini kullanabilirler. Ama öpüşmem demiyorum!
* Kişilik olarak kendinize hangi ünlüyü yakın buluyorsunuz?
Zuhal Olcay... Çünkü hüznün en çok yakıştığı kadınlardan bir tanesi o, diğeri de benim! Gerek tiyatroculuğu, gerek şarkıcılığı, gerekse de özel hayatında dimdik durmaya çalışmasıyla ben kendimi onunla çok yan yana görüyorum.
* Hep dik durmaya çalışmak yorucu değil mi?
Tabii yoruyor ama hayata devam etmek zorundayım. Beni hayatta en çok üzecek şey evladım, annem, babam, kardeşim ve yeğenlerim... Bu çevrenin içindeki insanlara bir şey olursa çok üzülürüm. Onun dışında oturup da en ufak bir şeyin arkasından beş sene yas tutamazsın! Ben sabırlı olmayı öğrendim ve sabırlı olmam birçok insanı rahatsız edebiliyor. Cesur olmam ve aldığım kararların çok radikal olması bazı insanları rahatsız edebiliyor.
BİR DAHA ASLA EVLENMEM!
* Cesur tavırlarınız bir erkekte olsaydı bu kadar eleştiri alır mıydı?
Hayır. Benim kararlarımı bir erkek alsaydı; üzerinden sadece geçilirdi. Ama ben bir erkek kadar cesur davranıp, topluma başkaldırarak birtakım kararlar alıyorsam, kadınları en güzel şekilde temsil ediyorum. Birtakım insanlar buna karşı gelebilir ama bu benim umrumda değil! Türkiye'de insanlar birbirine giriyor, programı reyting almayan insanlar birilerini hedef seçiyor. Zaten sen başarılıysan kimseyi kendine hedef seçmen gerekmiyor. Bu yüzden magazin dünyasından tamamen elimi ayağımı çekmiş durumdayım ben.
* Neye karşı bu  öfkeniz?
Her şey benim içimde bir sır olarak kalacak. Belki bir gün bir kitap yazarım. Belki bunları su yüzüne çıkarırım, belki çıkarmam. Çünkü ben konuşursam çok insanın canı yanar. Ne kendi canımı ne de başkasının canının yanmasını istemiyorum.
* Boşandığınız zaman çok fazla sorgulandığınızı düşünüyor musunuz?
Her şeyin bir nedeni vardır. Türkiye'de kadın olmak çok zor; bunu Amerika'da kimseye yapamazsınız. Ben sokaktaki Yeşim değilim aslında evin içinde. Ağlayan birilerinin başına omzuna dayayan, 'ben niye bu kadar sahipsiz kaldım' diyen bir kadın her zaman vardı. Ama kızımı gördüğüm zaman gözyaşlarımı silip, "Ben bu çocuk için yaşamalıyım" dedim.
* Yaptığınız hareketler neden göze batıyor?
Benim yaşadığım hayattan daha feci olanları sokakta yaşanıyor zaten. Ama ben göz önünde olduğum için oklar bana çevriliyor. Zirve her zaman sert rüzgar alır. İnsanlar her şeyi konuşulabilir, kimsenin ağzına fermuar çekemeyiz!
* İlker Bey ile boşandıktan hiç sonra görüştünüz mü, herhangi bir şekilde?
Hayır bu evlilik flörte benzemez. Bir yerde karşılaşınca mutlaka merhabalaşırım ama bunu mümkün olduğu kadar asgaride tutmak lazım. Ben biraz eski kafalı bir kadınım. Yanımdaki erkeğe saygımdan ya da o insanın yanındaki kadına saygımdan, ben görüşmem.
* İlker Bey yeni ilişkinizden rahatsız mı?
Hayır. Ne münasebet? Bazı dönemler vardır konuşulacak şeyler yoktur. Ortalıkta sanırım malzeme yok o yüzden benim evliliğim ve boşanmam konuşuluyor. Yoksa benim boşandığım insanla ve ailesiyle hiçbir sorunum yok; olmadı da!
* Filiz Akın ile görüşüyor musunuz?
Tabii görüşüyoruz. Filiz Hanım, benim çok saygı duyduğum birisi... Hiç problemim olmadı, olamaz da... Benim ayrıldığım eşime ve onun ailesine büyük saygım var; bu böyle de devam edecek. Biz İlker ile ne yaşamış olursak olalım bunlar sır olarak kalacak.
* Bu olaylar evliliğinizi yıprattı mı?
Tabii ki yıprattı. Yani hiçbir şey nedensiz olmaz. Ben zaten yaralı bir kadınım. Son 6 senede çok darbeler almış ve bunları atlatmaya çalışarak, ayakta durmaya çalışan biriyim. Bu savaşmaya devam etmeyeceğim anlamına gelmiyor. Benim için yaşam hakikaten bir savaş; savaşarak ayakta kalmak zorundayız.
* Bir daha evlenmeyi düşünüyor musunuz?
Hayır asla düşünmüyorum. Bu karşılıklı bir istekle olur. Ben birilerinin başına silah dayayıp zorla nikah masasına mı götürüyorum?
* Bu olaylardan yeni sevgiliniz Rasim Bey'i uzak tutabiliyor musunuz?
Nasıl tutayım? O işini yapan, bu camiayla ilgisi olmayan bir insan... Ve bütün gazeteciler telefonunu bulup, taciz ediyorlar. Bana sorun; öğrenmek istediğinizi ben konuşmuyorum ya onun konuşacağını sanıyorlar. Halbuki o da konuşmayacak. Bu bizim kendi aldığımız, ortak bir karar.
BAŞAK ÇOKAN - MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
