|
|
|
|
|
Kredi kartlarımı bile kaynanam yönetirdi
|
|
* Metrocity'nin sahibi, 1 milyar dolarlık bir adamla evlendiniz ama asla zengin hayatı yaşamadınız öyle mi? -Kesinlikle. İlk evlilik yıldönümümde kocam beni Gilan'a götürüp bir şeyler beğenmemi istedi. Ben de beğendim. Akşam bana getirilen paketi açtığımda beğendiğim mücevher olmadığını gördüm. Nedenini sordum, cevap acıydı. "Annemle konuştum, her şeyin zamanı var, birinci yıldönümünde mücevher alınmaz dedi" diye cevap verdi. Düğünde bana takılan takıların hepsine o gece el kondu ve yaklaşık 8 yıl sonra üçte biri ancak bana geri verildi. Bavulla taşınan takılar küçücük bir keseye sığar olmuştu.
*
Ya araba? -Eşim Mercedes meraklısıdır. Hem de ne merak. Aynı modelin her renginden alır. Ondan arabasını isteyemezdim çünkü anahtarı eli titreyerek uzatırdı. Hatta "Bu Mercedesler kumam benim" derdim şakayla karışık. Kayınpeder evlilik hediyesi olarak bir spor Mercedes hediye etmişti. Ben kullanmaya kalkınca ailede büyük olay çıktı. Bu tip arabaları kullanan kadınlar o..... olurmuş. Ancak oğlum doğduktan sonra zorla, ikinci el bir Passat aldı kocam. Tabii ki o da benim üzerime değildi. Bugün benim üzerime ne var derseniz, sadece bir telefon kaydı, o kadar. Herkes Gucci, Escada falan giyiniyordu, benim o mağazalardan alışveriş yapmam yasaktı. Kredi kartlarımı bile kaynanam yönetirdi. Sadece son iki yıl kayınvalideden gizli kocamla birlikte kredi kartı çıkarmıştık.
* Sizin de hizmetçileriniz var mıydı? -İlk başlarda bir yardımcım vardı. Oğlum doğduktan sonra bir bakıcı istedim bana yardımcı olacak, aile karşı çıktı. Anne varmış, annecik varmış, bir anne kendi çocuğunu yardımsız büyütürmüş vs... Annem gelip yardım etti.
* Ailenize dert yandınız mı? -Bahsettim. Hatta birkaç kez tatile onların yanına gitme bahanesiyle evi terk etmeye bile kalktım ama annem ile babam beni her zaman geri yollayıp "Durumu düzelt" dediler. Nasıl düzeltecektim ki? Her şey çığrından çıkmıştı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|