|
|
Arabamı satıp, inek alacağım!
Üç gündür bu fikir kafamda şekilleniyor. Hayır, bu küresel ısınmayı engelleme adına yüksek çevre koruma şuuru ile yapılmış bir hareket değil, sadece arabama çok kızgınım. Bir buçuk yıl önce dünyanın parasını verip satın aldım. Sonra üzerine kasko paraları, vergiler gibi masraflar yaptım. Bugünlerde satılığa çıkardım. Sonuç tam bir hezimet. Fiyat kaybı inanılmaz. Yeni bir otomobil almak için yine üç yıl taksit ödemek gerek. Ben de otomobilimin parasıyla inek mi alsam diye düşünüyorum.
Süt verip geçimimi sağlarlar Arabanın değeri olan 25.000 YTL'ye iyisinden beş inek almak mümkün. Organik olarak büyütmek isteyeceğim için Asya yakasında Soğanlık taraflarında küçük bir ev tutarım. Tabii bir de evinde inek beslemeye izin verecek ev sahibi lazım. (Beşiktaş'ta kediye izin vereni zor buldum). Gündüzleri Yakacık sırtlarında ineklerimle dolaşırım. Bu arada meditasyon yaparım, ayaklarım toprağa değer, kötü elektriğimi atarım. i-Pod'uma hoparlör bağlar ve ineklerime Jethro Tull'ın sihirli kavalını dinletirim, bir yandan da portatif Playstation'ım ile oyunlar oynarım. Tabii bir süre sonra 'Soğanlık kırsalına portatif şarj üniteleri kurulsun, nerede bu belediye' diye çemkiren yazılar da yazarım. Yani, yörenin sosyal sorunlarına da eğilebilirim. Birkaç yıl sonra ineklerim çoğalır, sütlerinden ayran-yoğurt-peynir yapar satarım. Benim arabanın galeride dura dura ne doğuracağı var, ne de süt verip bir işe yarayacağı...
|