Denizciler fuarda buluşuyor

Yat fuarları, dünyanın her yerinde denizcilik sektörünün bir araya gelmesi için büyük bir şenlik havasında kutlanır. Bizdeki fuarlar da, son yıllarda denizcilikte ileri gitmiş ülkelerin fuarlarını andıran görüntüler sergiliyor. En büyük eksiklikleri etkinliğin sudaki bölümü. Ne kadar fedâkarlık yaparsanız yapın, belli boyun üzerindeki tekneleri karadan taşıyıp getirebilme imkânı yok. Bu nedenle tekne büyüklükleri belli bir boyla sınırlı kalıyor. Ayrıca teknenin sudaki duruşunu görmek, dengesini bizzat test edebilmek de önemli. Gerçi Bodrum'da deniz kenarında bir fuar düzenleniyor ama bu da hiçbir zaman büyük şenlik havasına kavuşamadı. Bunda tarihlerin de önemi var. Şubat ayında yapılan fuar, aksesuar, küçük motor ve tekne satıcılarını daha çok tatmin ediyor. Ama büyük tekne satıcıları istediklerini tam olarak elde edemiyor. Çünkü stokla çalışılabilecek bir ürün olmadığından, ellerinde hemen ya da o yaz sezonunda teslim edilebilecek tekne olmuyor. Bütün bunları, daha başarılı bir fuarı nasıl yapabiliriz diye sıraladım. Ama ben İstanbul'daki yat fuarlarını çok seviyorum. Yeni tekneleri inceleyebiliyorsunuz, yenilikleri yakından görüyor, sektör temsilcileriyle fikir alışverişinde bulunuyorsunuz. Ayrıca denizci dostlarla hasret giderip, okuyucularınla kaynaşabiliyorsun. Söylememe gerek yok. SABAH, Türkiye'de yelken ve denizciliğin en büyük destekçisi. Bu yıl gazetem Avrasya Boat Show'a sponsor oldu. Güzel bir stand hazırladık. Kısmet olursa cuma günü Denizden Gelen Adam adlı kitabımı da imzalayacağım. Bunun için matbaada yatmayı bile göze aldım. Fuarda 140 firma yer alıyor ve 40 bin ziyaretçi bekleniyor. Denizcilik Müsteşarlığı'nın AB uyum yasaları ile ilgili düzenlediği bir grup toplantısı yapılacak. Özetle, kısmet olursa bu yıl da birbirinden lüks motoryatların, birbirinden alımlı yelkenlilerin, botların, sandalların arasında deniz ve denizcilikle dolu günler geçireceğiz. Biz oralardayız efendim. Bekleriz...