|
|
|
|
|
|
Gülben'in uğuruyum Asuman'ın arkasındayım
Türkiye'nin en ünlü sanatçılarının albümlerinde tonmaister; yani ses mühendisi olarak çalışan Tarık Ceran: Serdar Ortaç ve Gülben Ergen, işinin peşinde en çok koşturan isimler... Sibel Can ve Ebru Gündeş'in çıplak ses kalitesinin ise üzerine yok!.
Şarkılara can veren tonmaisterler arasında son dönemde en çok ün yapan isim Tarık Ceran... Müzik sektöründe çay dağıtarak çalışmaya başlayan ve zamanla mesleğinde aranan bir isim haline gelen Ceran; Gülşen, Gülben Ergen, Serdar Ortaç, Ebru Gündeş, Alişan, Mirkelam, Muazzez Ersoy, Hülya Avşar ve Petek Dinçöz gibi pek çok sanatçıya tonmaisterlik yapıyor. Kendisini Gülben Ergen'in uğuru olarak tanımlayan Tarık Ceran; Serdar Ortaç'ın çok kıymet bilen bir isim olduğunu belirtiyor...
* Birçok ünlü ismin tonmaisterliğini yapıyorsunuz. Nasıl başladınız bu işe? Marşandiz'de 12 yaşımdan itibaren ses kayıt stüdyolarına gidip akşamları insanlara yardımcı oluyor, çay veriyor, etrafı temizliyordum. Stüdyo ortamında o kokuyu çok aldım. Müziğe çok ilgim vardı. Lisede okurken bir öğretmenim ne olmak istediğimi sordu. Tonmaister olacağımı söylemiştim. O zaman bütün sınıf gülmüştü bana. Ne demek olduğıunu bile bilmiyorlardı. Bunu söyledikten 2-3 yıl sonra; Serdar Ortaç'ın 'Karabiberim' albümü için Özkan Turgay'ın asistanlığını yaptım.
* Pek çok insanın ne olduğunu bilmediği bir iş yapıyorsunuz. Nedir tam olarak tonmaisterlik? Herhangi bir şarkıyı dinlerken ne enstrüman duyuyorsanız, hepsi bir kanala tek tek kaydediliyor. İşte tonmaister, bu kaydı gerçekleştiren kişidir. Bu işin diğer adı ses mühendisliği... İlk etaptaki işimiz müziğin ve solistin sesini kaydetmek. Ayrıca mixi de biz yaparız. Önce beste yapılır, ardından aranjör onu düzenler ve kayıt için stüdyoya getirir. Tonmaister de mix'ini yapar ve fabrikaya yollar. Ama artık dize vurularak beste yapılıyor. Mesela Yıldız Tilbe, bir şarkıyı Taşkın Sabah'a dizine vurarak vermişti bir kere. Ve sonunda bizim yaptığımız işle Gülben Ergen'e verdiği o muhteşem şarkı 'Kandıramazsın Beni' ortaya çıktı. Taşkın Bey'in ve benim katkılarımızla o şarkı oldu...
* Müzikte bir kavram karmaşası var. Pop, fantazi, arabesk hepsi içiçe. Müzikte dejenerasyon mu var, yoksa insanların kulakları mı değişti? Var tabii ki. Bir değişim söz konusu. Çok fazla insana paye veriliyor. Kaset yapılacak insan var, yapılmayacak insan var. Bir tek biz değiliz bu karmaşayı yaşayan; dünya da bu kavram karmaşası içinde.. Amerika'da da binlerce sanatçı çıkıyor; burada da... Ama orada çıkan albümleri alıp dinleyin, nihayetinde bir müzik kalitesi var. Orada tutmayan bir albüm bile kaliteli...
* Teknoloji kaynaklı bir başarı mı bu peki? Teknoloji değil... Bu işe çok değerli gözüyle bakmıyorlar. Artık 300-500 dolar parayla bir bilgisayar alınıyor. Üstüne ses koyuyor, oturuyor, 'ben aranjörüm' diye çıkıyor ortaya. Eskiden bunu yapamazdınız. O notaları yazıp, çizeceksiniz, çalacaksınız icra edebiliyor halde olacaksınız. Ama eline klavye alan herkes aranjör, herkes tonmaister... Herkesin stüdyosu var. Eskiden bir stüdyo kurmanın minimum maliyeti 200-300 bin dolardan başlardı. Şimdi 50 bin dolara kayıt-mix aleti alıp stüdyo kuruyorlar. Bence insanlar değer verilebilecek kişilerin albümlerini alsa, korsana yönelmese piyasa şu durumda olmaz.
Gülben Ergen'in uğuruyum!
* Bugüne kadar hangi ünlülerle çalıştınız? Ebru Gündeş, Serdar Ortaç, Mirkelam, Gülşen'in ilk kasetinden itibaren Mahsun Kırmızıgül'ün 'Dinle' albümü, Gülben Ergen'in bütün albümleri, Hüsnü Şenlendirici, son olarak Alişan ve Muazzez Ersoy'un 14 Şubat'ta çıkacak olan albümü için çalıştım.
* Biraz önce 'dize vurularak beste yapılıyor' dediniz. Bu tarz kayıtlar sırasında sanatçılarla yaşadığınız ilginç anılar oldu mu? Gülben Ergen'in albümünde Taşkın Sabah'ın yaptığı bütün düzenlemeler bana aitti. Fakat albümde iki tane Şehrazat şarkısının kayıtları başka bir stüdyoda olmuş. Albümün de çıkma tarihi yakın. Gülben Hanım'la gerçekten çok güzel bir sinerji yakaladık. Artık onun şarkı içinde ne istediğini, ne yapacağını çok iyi biliyorum. Diğer ekibin onunla çok böyle enerjiyi yakalamamasından dolayı iki şarkıda çok büyük eksiklikler vardı. Şarkılar süper ama mix'ler şarkıların güzelliğini engeliyordu. Ve Gülben Hanım da, Taşkın Bey de çok mutsuzdu. 8 şarkı çok güzel, o ikisi kötü geliyordu ve ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Bu şarkıların böyle çıkmasına gönlümün elvermediğini söyleyince, Gülben Hanım'ın gözleri doldu, ağladı.... Ben Gülben Ergen'in uğuruyum.
* Mesela bir manken geliyor, sizinle çalışmak istediğini söylüyor... Düşünürüm... Kabul ettiğim de var, etmediğim de. Kabul etmemin sebebi genellikle aranjörü veya bestecisinin arkadaşım olması. Bugüne dek hep isim olan insanlara albüm yaptım. Yaptıklarım ön plana çıktı. En büyük isteğim ise Sezen Aksu, Tarkan ve Sertab Erener ile çalışmak...
* Tonmaisterler hakettiğini kazanıyor mu? Tonmaisterler artık Türkiye'de çok değer kazanmaya başladı ama hâlâ kazanmıyorlar...
ÖZLEM AVCI
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|