|
|
|
|
|
|
Beni bekleyen savaş için postal da giydim
"Rus hocalardan çok sert bir eğitim aldım" diyen balet Tan Sağtürk: Risk almayan ekmek yiyemez. Çok özlediğim ülkeme, beni bir savaşın beklediğini bilerek döndüm. Gerektiği zaman postal giyeceğimi biliyordum ve giydim!.
atv'nin 'gençlik' dizisi 'Şöhret Okulu'nda dans hocası Kuzey karakterini canlandıran balet Tan Sağtürk, "Kimse bana siparişle bir şey yaptıramaz. Yaptığım işten haz duymalıyım; boyutlu ve dolu olmalı. Bu dizide de rol yapıyor gibi değil de öğrencilerimle çalışıyormuş gibiyim" dedi. "Doğu'da okullar açmış, olağanüstü hal bölgelerinden geçmiş bir insanım. Benim sorumluluklarım var ve bu nedenle bazı konularda dikkatli olmalıyım" diyen Sağtürk'le 'Şöhret Okulu' ve dansı konuştuk.
* Uzun zamandan beri sizi bir TV dizisinde görmüyorduk. 'Şöhret Okulu'nun kadrosuna nasıl katıldınız? Bu
benim çok uzun zamandan beri hayalini kurduğum bir projeydi. Dizide bana düşen görev; dans bölümlerinin giderek daha coşkulu hale getirilmesini sağlamak. Orası bence hem bir okul dizisi, hem de bir okul.
YENİ KAPILAR AÇILACAK * Öğrenci rolündeki arkadaşlar, Müjdat Gezen Sanat Okulu'ndan ya da sizin dans programından seçilmiş isimler. Bu dizi aslında onların sanatsal anlamda kendilerini geliştirmeleri için büyük bir fırsat değil mi? Bu dizi gerçekten istediğimiz gibi uzun sürerse; Türkiye birçok müzikal oyuncusu kazanacaktır. Çok kısa sürede sahne üzerinde dans da edebilecek tiyatrocu oyuncularımız olacaktır. Bu diziden sonra müzikallere de yeni kapılar açılacak. 'Şöhret Okulu'nun devam etmesi, sanat camiası açısından çok büyük bir sosyal güven bence.
* Müjdat Gezen "Bundan önce gençleri mafyaya özendiren diziler vardı ama biz sanata özendireceğiz" demiş... Bizim silahımız sanatımız. Bu dizi gençleri bir kademe bile olsa doğru yöne doğru ilerletebilir bence. Karışık bir ülkemiz var; bastırmaya çalışsak da şiddet her yerde. Sanat bu diziyle tüm evlere giriyor; konservatuardaki rekabetler, dostluklar gözler önüne seriliyor.
* Siz dizide Kuzey adında bir dans hocasını canlandırıyorsunuz... Ben sanki bir dizide değilim de, öğrencilerim çalıştığım ortama geliyorlarmış gibi hissediyorum. Herkes sert bir hoca olduğumu söyler. Oradaki bütün gençlere karşı bu duruşumu koruyorum. Gençlere çok disiplinli olmalarını söylüyorum. Gerekirse bunun için oyuncu kadrosunu bile değiştirebilecek güce sahip olduğumu biliyorlar.
ALKIŞI HAZMEDERSİNİZ * Adabıyla şöhret olmanın yolu okuldan mı geçiyor sizce? Nasıl bazı liselerin kendine özgü bir adabı varsa; konservatuvarın da bir adabı var. Bir Galatasary Lisesi'nden, bir Robert Kolej'den mezun olmanın ayrıcalığı; dans dünyası için konservatuvarda mevcuttur. Bu eğitim sayesinde alkışı hazmederek alırsınız.
* Peki şöhretle sanatçı arasındaki en bariz fark nedir? Kimse okuldan geçmek zorunda değil ama okul mutlaka bir sanatsal disiplin yaratır. İnsanlara en zor günlerinde tutunabilecekleri dallar sunar. Ama konservatuvarlı, isim yapmış biri 60 yaşına geldiğinde kendisini nadasa çekerse; benim için sıfırlanmıştır. Benim için sanatçı her daim kendini geliştirendir. İdealizm hep devam etmeli. Bu benim için son nefesime kadar böyle olacak.
BU İŞTE DİSİPLİN ŞARTTIR * Son nefesinizi sahnede vermek ister misiniz peki? Ben hayatımdaki tüm doyumlara sahne üzerinde ulaştığımı hissediyorum. Çok iyiydim diye düşündüğüm birkaç gösteri yaşadım. Bu bir sanatçının ulaşabileceği en yüksek mertebedir bence. Siparişle bana kimse bir şey yarattıramaz. Yaptığım işten haz duymalıyım; çok boyutlu ve dolu olmalı.
* Geçtiğimiz günlerde perküsyonist Burhan Öçal öğrencilerini Rus sistemiyle eğittiğini ve ellerini bağladığını açıkladı. Sizin de böyle yöntemleriniz var mı? Ben öğrencilerime verdiğimden çok daha sert bir eğitim aldım okulda. Çok fazla Rus hocamız vardı. Ben hiç dayak yemedim ama dayak yiyen arkadaşlarım bile vardı. Bana hep farklı davranıldı. Ben benim öğrenciliğimdeki gibi bir öğrenciyle çalışmak isterdim.
* Nasıl bir öğrenci yani? Algıları çok açık olan, yanlışını bir daha tekrarlamamak için uğraşan... Bu işteki disiplin çok sert olmalı ama en zor zamanında da öğrenciniz sizi yanında bulmalı. Bir aileden daha yakın olmalısınız.
BENİ OKYANUSA HAZIRLADILAR * Eğitimde dayağı onaylıyor musunuz? Ben yurtdışında en tepedeki dans ve bale gruplarında çalıştım. Onlar katı bir eğitimle beni büyük okyanusa hazırladılar. Bence dayak yanlış ama o dönemlerde böyle şeyler olabiliyordu. Aslında sert bir bakış bazen dayaktan çok daha etkili oluyor.
* Fransız Devlet Balesi'nde ömür boyu kontratınız varken Türkiye'ye gelip okullarınızı açtınız. Neden böyle bir risk aldınız? Ruslar'ın 'riske girmeyen ekmek yiyemez' diye bir lafı vardır. Kimin hakkımda ne düşüneceğini umursamadım ve çok özlediğim ülkeme geri döndüm. Beni bir savaş bekliyordu; bunun için bazen postal da giymem gerekeceğini biliyordum ve giydim.
* Geldiğinizden beri neler değişti sizce? Eskiden topçuyla popçuya kız verilmezdi bugün veriliyor. Eskiden seyirci bulamazdık ama yazın yaptığımız 5 gösteriye 32 bin biletli seyirci geldi... Bu muazzam bir şey!
ECE SARUHAN GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|