|
|
Yavrucuklarımızı geri istiyoruz
'Çocuk kahramanlar'ımız arka arkaya tuhaflaştı. Ömercik, Sezercik, Yumurcak... Skandallar, şaibeler ve narkotik olaylarla, hepsi hafızamızı tarumar etti.
Pop kültür, hop kültür, nereye kadar? Geçtiğimiz hafta boyunca beyni olanların o beyinlerine çakılan bir laf edildi, "Bir bebekten bir katil yaratmak..." diye başlayan. Yalın ve fakat bir o kadar da sarsıcı bir laftı. Hakikaten acayip değil mi, etrafımızdaki kazık kadar insanların, benim, sizin, hep beraber bir zamanlar bebek olduğumuzu düşünmek. Galiba 'çocukça' diye tabir ettiğimiz güzellikleri törpüleye törpüleye yaratıyoruz biz, bu neresinden tutsak dökülen toplumu. Evet, bu neresinden tutsak dökülen toplumun çocuk kahramanları da arada heder oldu gitti işte. Şimdi bile, filmleri yayınlandığında ağlaya ağlaya bihal olduğumuz Ömercik'in, gözündeki rahatsızlığı gerekçe gösterip altı kişiyle birlikte 'usulsüz para toplama' suçundan gözaltına alındığı zaman film kopmuştu bende. Geçtiğimiz hafta içinde ise yine bir döneme damgasını vuran 'Sezercik' hakkında şöyle bir haber çıktı gazetede:
REKLAM BALONU MU? "Beykoz'daki evi ile Şişli'deki bürosunda ele geçirilen silah ve uyuşturucu maddelere ilişkin aranırken dün Fatih'te polisle silahlı çatışmaya girdiği iddia edilen Sezer İnanoğlu, Şile'de jandarma ekiplerince yakalandı." Halbuki 'Sezercik'i öyle 'kötü adam'lar kaçırırdı da o ne yapıp edip ellerinden kurtulurdu, değil mi? Bakın, 'Sezercik'in amca oğlu 'Yumurcak' da son dönemin en sıkı magazin malzemelerinden biri haline geldi işte. Manken Güzide Duran'la 'fırtınalı' bir beraberlik, ardından da 'evlenilecek kadın' Yeşim Salkım'la izdivaç ve şimdi de fena halde reklam kokan bir 'bozuşma' süreci. Evet, kimileri bu 'ayrılık' gündemi hakkında, "İkiliden Yeşim Salkım'ın iktisadi faaliyetleri için uydurulmuş bir reklam balonu,'' diye bahsediyor. Hatırlarsınız, Yeşim Salkım zamanında kadınları 'gezilecek kadın' ve 'evlenilecek kadın' diye iki ayrı kısımda tasnif etmiş ve kendisini evlenilecek kadın dosyasına yerleştirivermişti. 'Kadınlık' adına berbat bir hareketti. Hadi, diyelim Yeşim Salkım böyle bir kişi, ya bizim 'Yumurcak'a ne demeli? O da bir heves, hemen katılmıştı polemiğe. Nasıl fena haller... Dünkü SABAH Cumartesi'ndeki mülakatında ise sanki hanımlararası laf dalaşında aradan çıkar gibi çıkıp, 'gezilecek kadın' muhabbetine çiğ çiğ dahil olan kendisi değilmiş gibi, sert ve erkeksi açıklamalar yapıyor 'Yumurcak' İlker İnanoğlu: "Yeşim Salkım'ın yarası var, beresi var, ben hayat kadınını seversem de evlenirim. Hayatım boyunca da öyle oldu. Che Guevara'yım ben yani... Hayatım boyunca isyan ettim ben, her şeye isyan ettim. Hep zor yolu seçtim." Arkadaşım, hangi zor yolu seçtin? Nerede isyan ettin? N'oluyoruz? Misal, biz anlayamıyoruz, geziyorsun, tozuyorsun, evleniyorsun, tüm bunları yaparken iktisadi faaliyetin nedir? "Oyuncuyum," diyorsun, peder beyin yapımcısı olduğu batık bir dizi dışında nerede ne oynamışsın? Bunlar hep muamma. Yoksa bize mi oynuyorsun? Hayır, insan sinirleniyor tabii ister istemez bu 'kendini hiç karşılaştırmaması gereken isimlerle karşılaştırma sendromu'na. İş Che Guevara'yla bitmiyor. "Geldiğimden beri Türkiye'de şuna dikkat ettim. Hrant Dink hayattayken onu susturmak için her şey yapıldı. Öldükten sonra kahraman ilan edildi. Bir ilişki de başta taşlanıyor, şimdi ayrılık olayı çıktı, herkes üzülüyor. Ben bunu anlamıyorum Türkiye'de," diyor. Ve haliyle, biz de burada saç baş paralayarak, "Arkadaşın ne Hrant Dink'liği olmuş olabilir ki?'' diye düşünmeden edemiyoruz. Yeşim Salkım ile ayrılacak diye yüz binler yürüyüş mü yapacak zannediyor, n'oluyor, anlamak mümkün değil yani. Hani, siz Türkler nasıl diyorsunuz, öyle işte...Uzun lafın kısası, medyadan istirhamım, eski 'çocuk kahramanlar' hakkında daha fazla haber yapılmamasıdır. Yani, bir prensip kararı alınmalı, onlar ne halt ederse etsin, ekranlarda gösterilmemeli, gazetelerde, dergilerde yazılmamalı bundan böyle. Şöyle ağız tadıyla eski Türk filmlerini bile seyredemeyeceğiz yoksa artık. Misal, tam Yumurcak'a ağlayacağız, aklımıza İlker İnanoğlu'nun acayiplikleri, Yeşim Salkım'ın bilmem hangi magazin programındaki 'tapılacak kadın' repliği gelecek, öylece kalakalacağız. Haksız mıyım yani?
SAMİ TOSUN
|