| |
|
|
Çayırhan... Seyitömer madencinin aşkı
Ankara'nın Çayırhan'ında "yerin 250 metre altına" indik. Madencileri gördük. Madencilerle yemek yedik, resim çektirdik. Sonra Nallıhan, Sarıcakaya, Eskişehir, Kütahya üzerinden "Seyitömer' e" gittik. TKİ Seyitömer Linyitleri Müessese Müdürü Yüksel Koca "hoş geldiniz" diye boynumuza sarıldı: - Demek bizleri de hatırlayan, arayan, soran varmış.
İşçiler günde "binlerce ton" kömür çıkarıyorlar. Her gün sadece 20 bin tonunu "elektrik üreten santral" yiyor. Ayrıca "paketlenip" piyasaya verilen kömür var. Seyitömer "kömür üretim tesisleriyle, enerji santraliyle, çalışanlarıyla" sanki başlı başına bir "şehir". Şairin dediği gibi, alınlarındaki "namus karası" değil. "Kömür karası." Yüksel Koca'nın "evi barkı, özel yaşamı, eğlencesi sineması, varı yoğu" hep kömür. Sadece o mu? Madencilerin anıları, yaşantıları hep "maden üzerine."
Kiminin "babası madenci." Kimi "TKİ bursuyla okumuş." Kiminin "oğlu da madende çalışıyor." Madenciliğin bir tutku olduğunu önce Çayırhan'da gördük. Sonra Seyitömer'de. Ankara'da sabah akşam, gece gündüz siyaset konuşulur. Madende ise konu farklı: - "Üretim... Vardiya... Kalite... Rekabet... Daha çok, daha çok üretim." Hani "Türkiye sizinle gurur duyuyor" diye bir slogan var ya... Aralarına girince "bu sözü" madencilere söyledik. Gerçekten gurur duyulacak emekciler.
|