KKTC ile doğrudan ticaret tüzüğü ile ilgili çalışmaların başlamasına 'tartışmadan' onay veren Avrupa Birliği Konseyi, tüzüğün gecikmeden hayata geçirilmesine karar verdi.
Avrupa Birliği Konseyi, Kuzey Kıbrıs ile doğrudan ticaret tüzüğü ile ilgili çalışmaların başlamasını onayladı. Brüksel'de dışişleri bakanları düzeyinde biraraya gelen AB Genel İşler Konseyi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile doğrudan ticareti öngören tüzüğüne, A maddesi olarak, 'tartışmaksızın' onay verdi. AB Konseyi, AB Dönem Başkanı Almanya'dan ticaret tüzüğünü hayata geçirmesi için 'gecikmeksizin çalışmaları başlatması'nı istedi. AB liderlerinin geçen ay yapılan AB Zirvesi'nde, Türkiye'nin üyelik müzakerelerinde 'tren kazasını önlemek için' üzerinde anlaştıkları, 'Kuzey Kıbrıs ile doğrudan ticaretin açılması'nı öngören ticaret tüzüğü, "Kıbrıs Türk toplumunun ekonomik gelişiminin desteklenmesine yönelik kararların uygulanması" başlığı altında ele alındı. AB'nin dışişleri bakanları düzeyinde toplanan AB Genel İşler Konseyi'nde bakanlar, Kuzey Kıbrıs ile doğrudan ticaretin "vakit geçirmeksizin ve mutlaka başlatılması" gerektiği yönünde tavsiyede bulundu. AB Komisyonu'nun tavsiyesiyle daha önce 'mali destek tüzüğü'nü onaylayan AB Konseyi, 'doğrudan ticaret tüzüğü çalışmalarının başlatılması'nı da 2 yıl sonra onayladı.
KKTC
KONTROL DIŞI BÖLGE! AB Genel İşler Konseyi sonuç bildirgesinde, AB Komisyonu'nun 26 Nisan 2004 tarihinde aldığı karara atıf yapılarak, "doğrudan ticaret başlatmak için yapılan AB Komisyon önerisinin, 'vakit geçirmeksizin ve mutlaka' başlatılması gerektiği" ifade edildi. KKTC için "Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ait ancak Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kontrolü altında olmayan bölge" tanımlamasının yapıldığı AB Genel İşler Konseyi metninde, "Ada'da Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin kontrolünde olmayan bölgelerde özel koşullarla ticaret yapılmasını öngören tüzüğün uygulanmasına ilişkin çalışmalar gecikmeden başlamalı" denildi. AB dönem başkanı Almanya'nın başlatacağı görüşmeler öncesi Rum yönetimi, 'doğrudan ticaret vetosunu kaldırmak için' ticaretin güney limanlarından yapılmasını ve Maraş'ın iadesini gündeme getireceği ifade edildi. Güney limanların kullanılması halinde doğrudan ticaretin anlamsız olacağını vurgulayan Türk tarafı ise "deniz limanı olarak Magosa ve havalimanı olarak da Ercan'ın kullanılması"nı talep ediyor.