|
|
Gece, gündüze benzemez
İki yıl önce taksi şoförlüğüne başlayan Şevket Şahintaş, geceleri İstanbul'un arka sokaklarında gördüklerinden etkilenerek fotoğraf çekmeye başlamış. Beyoğlu'nun kuytularından ortaya çıkardığı manzaralar, İstiklal Caddesi'ndekilere hiç benzemiyor.
Gece, gündüze benzemez
Taksi şoförü Şevket Şahintaş, geceleri İstanbul'un arka sokaklarında dolaşırken gördüğü çaresiz insanların fotoğraflarını çekerek onların sesini duyurmaya çalışıyor.
Gecenin karanlığı, şehrin ıssız sokaklarına taşan acılarını, yoksulluğunu, yalnızlığını örtmeye yeter mi? Hangimiz, sıcak evlerimize sığındığımız geç saatlerde sokaklarda süren hayatın farkındayız? Şevket Şahintaş da iki yıl öncesine kadar bu sorularla hiç yüzleşmemişti. Ta ki dükkânını kapatmak zorunda kalıp geceleri taksi şoförlüğü yapmaya başlayana kadar... O zaman gördü İstanbul'un arka sokaklarının gerçek yüzünü... Dolapdere, Tarlabaşı, Kasımpaşa, Feriköy'ün karanlığın arkasına saklanan tehlikelerini... Soğuk havalarda bir köşeye sığınıp uyuyanları, bir sigara, küçük bir miktar para için ahbaplık yapanları, elinde oyuncak bebeğiyle gece yarısı sokaklarda dolaşan 9-10 yaşlarındaki kız çocuğunu, çöp toplayanları... Gördüklerinden o kadar etkilendi ki başını çevirip gidemedi. "Onlar için ne yapabilirim?" diye düşünüp, daha önce hiç fotoğraf çekmediği halde taksitle yarı profesyonel bir fotoğraf makinesi aldı ve başladı çekmeye: "Bir şiir kitabı yazıp bu insanları anlatamam, öyle bir yeteneğim yok. Roman hiç denemediğim bir şey. Aklıma fotoğraf geldi. Bir gazetede ya da dergide bu insanların fotoğraflarını görüyordum ama hiç ses getirmiyordu, kimse harekete geçmiyordu. Ben ne yapabilirim, diye düşündüm. Fotoğraf makinesiyle bir tuğla gibi üst üste koyabilirim bunları, insanlar artık kaçamaz. Bu fotoğrafları çekerken şunu gördüm: Geceler göründüğünden daha karanlık, kışlar hissedilenden daha soğuk, sokaklar bilinenden daha tehlikeli, sokakta yatanlar herkesten daha çaresiz. Gün yerini geceye bıraktığında şehir artık onlarındır.''
'PSİKOLOJİM
BOZULDU' Gece boyunca fotoğraf çekip, sabah eve gittiğinde de ilk kez çocuklarına ve eşine gösterdi bu inanılmaz kareleri... Onlar da görsün, hayatın zorluklarına tanık olsunlar diye... Gördüklerinden o kadar etkilendi ki altı ay sonra bir psikiyatriste gitmeyi düşündüğünü eşine bile söyleyemedi. Kendini toparlamak için fotoğraf çekmekten vazgeçti, ama bu kararına bir hafta kadar sadık kalabildi. Sonra tekrar başladı çekmeye ve iki yıl boyunca hiç ara vermedi. Sadece bunun için geceleri şoförlük yaptı. 11 yaşındaki kızıyla 15 yaşındaki oğlu da sabah o fotoğrafları görmeden okula gidemez oldular. Şevket Şahintaş şimdi de herkes görsün, kayıtsız kalmasın diye internette fotokritik.com'da yayınlamaya başladı. Eşinin yeğeni Erkut Günel'in yönetmenliğini yaptığı bir klip de youtube.com'a girdi. Şahintaş, hayatını sokaklarda geçiren insanların sesini duyurduktan sonra da dört gözle gündüze geçmek istiyor: "Fotoğrafları üst üste koyarsam ses getireceğine inandım. Orada 300 tane geceyarısı sokaklarda uyuyan, perişan haldeki insanı görünce artık kimsenin kaçacak bir yeri kalmayacak, diye düşündüm. Şu an 50 tane oldu.'' Şevket Şahintaş'ın dia gösterisi, 23 Ocak Salı günü İstanbul ODTÜ Mezunları Derneği Lokali Baraka'da saat 19.30'da gerçekleştirilecek Tel: (0212) 274 68 60
Figen YANIK
|