|
|
Medeniyet mi ahlak mı?
Herkesi şaşırtan ilk haber, yılbaşında Antalya'dan geldi. Hülya Avşar'ın, Kaya Çilingiroğlu ile Feraye Tanyolaç'ın bebeğini sevmesi çoğu kişiyi şaşırttı. Sonra Cem Özer ile Nurgül Yeşilçay'ın bebeklerine, annesi çekim için şehir dışında olduğu zamanlarda, Özer'in eski eşi Sebla Pekcan'ın baktığı haberi çıktı. Üst üste gelen haberler yeni bir tartışmanın başlamasına neden oldu: "Bunlar medeni örnekler mi, yoksa 'bu kadarı da olmaz' dedirtecek vakalar mı?" Kadınlar nedense bu iki olaya erkeklere göre daha fazla tepki gösteriyorlar. Erkeklerin tepkisizliğini anlamak zor değil. Söz konusu her iki olayda da eski eşler kadın. Durum bu olayın tam tersi olsaydı, mesela Cem Özer şehir dışındayken Nurgül Yeşilçay bebeklerini eski bir flörtüyle doktora götürse, erkekler bu kez kıyameti koparırlar; "Neden bir akrabası ya da arkadaşıyla değil de eski flörtle götürüyor" diye maraza çıkartırlardı. Peki kadınların bu olaya aşırı tepki göstermelerinin temelinde ne var? Tepkinin sebebi, 'Eski eşin bebeğe zarar verebileceği korkusu mu?' yoksa babanın eskiden birlikte olduğu birisiyle tekrar görüşmesi mi? "Annelik güdüsü mü, yoksa kıskançlık mı? sorusuna tüm kadınların "Tabii ki annelik güdüsü" yanıtı vereceğinden de eminim. Türkiye'de boşandıktan sonra yeni bir hayat kuran ve hala dostluklarını sürdürebilen kaç çift var? Çevremizde birisiyle evliyken bir başkasına aşık olan kadın ve erkek örneği rahatlıkla bulabiliriz ama eski eşe dönen kadın ve erkek örneği yok denecek kadar azdır. Medeniyet ile değer yargıları sık sık, medeniyet ile ahlak anlayışıysa nadiren karşı karşıya gelirler Burada her iki durum da söz konusu...
|