|
|
Bir canlı yayının perde arkası
Türkiye günlerdir Bülent Ersoy'un hayatını konuşuyor. Konuya bir yerden eski eş Cem Adler ile annesi Fatma Adler de dahil olunca biz de gazetecilik refleksiyle Adlerler'i atv'de her sabah yayınlanan programımız 'Herkes Yanlış Biliyor'a konuk etmek istedik. Dün sabah da yayınımıza çıktılar. Bu arada şunu belirtmekte fayda var. Fatma Adler ile Cem Adler programımıza konuk olmak için bizden hiçbir şey talep etmedi. Bunu niçin söylüyorum? Çünkü bazı programlarda bu konu üzerine konuşulmuş. Yani biz onlara para vermişiz. Yok öyle bir şey. Durum bu kadar açık ve nettir... Canlı yayında da söyledim. Bülent Ersoy Türkiye'nin en büyük seslerinden biridir ve bu haliyle başımızın üstünde yeri vardır. Tabii ki o da her insan gibi istediğini yaşamakta özgürdür, seçimlerinden dolayı kimsenin de onu eleştirmeye hakkı yoktur ama keşke o da jüri üyesi olduğu bir yarışmada sadece jüri olarak kalsaydı, konuyu başka yerlere götürmeseydi. Bakar mısınız; televizyonlarda, hepimizin çocuklarının da izlediği yayınlarda neler tartışılıyor ve konu nerelere geldi. Gelelim Fatma Adler ile Cem Adler'e. Yayın öncesi ikisi de son derece gergindi. Çünkü ikisi de bir dönem neler yaptıklarının, yaşadıklarının çok farkında. Onların da büyük hataları var. Ve dün sabahki yayınımızda hem kendileriyle yüzleştiler hem de Türk halkıyla. Pazar gecesi Bülent Ersoy adına Türkiye'nin en ünlü avukatlarından biri tarafından arandım. (Bana nasıl ulaşıldığı ise ayrı ve tuhaf bir hikaye!) Belli ki Bülent Ersoy'un endişeleri vardı. O da haklı olabilir. Ama biz gazeteciyiz. Tarafsız ve özgür...
|