|
|
|
|
|
O bebeğe aile bulamıyoruz
|
|
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu acı gerçeği açıkladı: Tecavüz edilen 17 aylık bebeği kimse evlat edinmek istemedi.
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, talihsiz bebeği evlat edinmek için resmi olarak tek ciddi başvuru bile olmadığını belirterek şunları söyledi: "Zaman geçtikten sonra iki kişi başvurdu ama bir şey çıkmadı. Ciddi değillerdi."
İşlemler hızlandı ama "Bebeğin geçmişini unutturmak, geleceğini kurmak için velayet işlemlerini hızlandırdık. Ama kimse bebeği evlat edinmek istemiyor. Birçok hadisede gösterilen trajik tablo kurumsal olarak olumlu yansımıyor. Bebeğin zihinlerdeki imajına bakar mısınız?"
Ben daha görmedim "Ağlamak en kolayı. Belki gözyaşımı o yüzden göremiyorsunuz. Ben, bebek unutulsun ve kurtulup yeni bir hayata başlasın istiyorum. O yüzden bebeği gidip görmedim hâlâ. Gidersem basın tekrar harekete geçecek."
Tecavüz edilen bebeğe aile bulamıyoruz
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu: "17 aylık bebeği herkes almak istiyor denildi. Hiçbir resmi başvuru olmadı. Bebeğin zihinlerdeki imajına bakar mısınız? Üzülmek, gözyaşını silmek en kolayı. Ben çocuk kurtulsun istiyorum".
Nimet Çubukçu, Kadın ve Aileden sorumlu Devlet Bakanı. Her hareketi, her sözü olay haline gelen renkli bakanlardan. 1956 Karaman doğumlu bir hukukçu. 10 kardeşi var. 5'i babasının ilk eşinden. Çubukçu son günlerde Deniz Baykal ile girdiği "Siyasetçi eşi" polemiği, çokeşliliği savunması ve yurtlardaki tecavüzleri örtbas ettiği haberleriyle çok konuşuldu. Onu, yoğun programının İstanbul ayağında Swissotel'de katıldığı bir konferansta yakaladım. Çubukçu sözlerinin arkasında durmayı becerebilen siyasetçilerden. "Geri adım yok bende" diyor. "Bazen
söylemediğim şeyleri bile yazsalar, bende teyp kaydı olmasına rağmen, çıkıp onları kötü duruma düşürmüyorum." "Eh rahat çalışayım o zaman, aklımda bir sürü başlık önerisi var ne dersiniz?" diye takılıyorum, gülmeye başlıyor. Çubukçu bütün sorularıma içtenlikle cevap verdi. Cevapları ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum. Ama önce, röportajın kanımca en çarpıcı bölümü, bütün Türkiye'yi derinden sarsan 17 aylık tecavüz mağduru bebek konusu.
BEBEĞİ GÖRMEYE GİTMEDİM
* Tecavüze uğrayan 17 aylık bebek haberini duyunca önce ne hissettiniz? -Sağ olsun Valimiz o konuda çok duyarlı. Bize önceden haber verdi. Hemen bebeği acil koruma altına aldık. Anneyi uzaklaştırdık vs. Gereken tüm tedbirleri aldık. Tabii ben isterdim ki basına hiç yansımasın. Bebeğin yüzünü gösteren fotoğrafların basılmasına ise önce bir Bakan sonra da bir anne olarak isyan ettim tabii.
* Gidip gördünüz mü bebeği? -Hayır. Zanlılar yakalandı. Biz bebeği koruma altına alıp, her türlü fiziksel ve ruhsal tedavisini bir an önce tamamlayıp, yaşama tekrar geri dönme süresini hızlandırmaya çalıştık ama işler basın yüzünden çok kontrolsüz ilerledi.
* O bebeği herkes gidip kucağına almak şöyle bir göğsüne bastırıp öpmek istedi. Siz bir annesiniz, fırsatınız varken niye bebeği görmeye gitmediniz? -O durumda çok bebeğimiz var.
* Nasıl yani? 17 aylık tecavüz mağduru başka bebekler mi var? -Yok, öylesi yok tabii. Bilinçli olarak gitmedim çünkü ben o bebeği unutturmak istiyorum. Başka bir kuruma aldırdım zaten. Yeni bir hayata başlasın istiyorum. Ben gidersem basın tekrar harekete geçecek.
* Ama medyadaki haberler belki de evlatlık verilmesini kolaylaştıracak. -Nerede canım? "Herkes evlatlık almak istiyor" denildi. "Resmi olarak birçok başvuru var" diye yazıldı çizildi ama inanın bir tane bile başvuru olmadı bize. Zaman geçtikten sonra iki kişi başvurdu ama bir şey çıkmadı. Ciddi değildi. AĞLIYORUM AMA KAMERASIZ
* Koskoca Türkiye'de iki kişi mi başvurdu yani? -Kimse o bebeği evlat edinmek istemiyor. Aile bulamıyoruz. Birçok hadisede gösterilen trajik tablonun kurumsal olarak olumlu hiçbir yansıması olmuyor, inanın. Bebeğin geçmişini unutturmak, geleceğini hemen kurmak için çok kısa sürede velayet kaldırıldı, evlat edinme işlemleri hazırlandı ama. Bebeğin zihinlerdeki imajına bakar mısınız? Uzmanlarla konuştum, bu tip haberlerin basına yansıyış biçimi pedofili hastaları üzerinde sapkın etki yapabiliyor. Ayrıca bu kadar küçük çocukların deneme amacıyla kullanılabileceği sapkın fikirlerini de oluşturuyormuş bu tip haberler. Bunlar çok tehlikeli.
* Herkes üzülüyor ama evlat edinmeye gelince duruyoruz yani. -Üzülmek en kolayı. Belki gözyaşımı o yüzden göremiyorsunuz. Silmek kolay gözyaşını. Ben tepki gösterdiğim zaman "Medyaya çattı" diyorlar. Yahu ben çocuğu kurtarmak istiyorum. Yoksa bakan olarak bu olayda ne gibi bir yanlışım olabilir ki? Ama ben bebek kurtulsun istiyorum. O yüzden bebeği gidip görmedim hâlâ. Amacım şov değil ki benim.
* Siz de çok soğuk, mesafeli görünüyorsunuz. Ağlamıyor musunuz hiç? -Ağlıyorum tabii. Çok ağlıyorum ama kameraların önünde değil. Kendi içimde ağlıyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|