|
|
Bu sefer de afiş kavgası çıkacak
'Çılgın Dersane' filminin çekimleri sırasında önce kumsalda bir erkekle uygunsuz yakalandığı iddia edildi. Sonra yönetmen Faruk Aksoy'la tartışması gündeme geldi. Ardından da afiş çekimlerine katılmadı. Ama yönetmen, Hande Ataizi'nin fotoğrafını yine de afişte kullandı!.
Antalya'daki setinde çıkan olaylar ve tartışmalarla çok konuşulan 'Çılgın Dersane' filmi şimdi de afişi nedeniyle gündemde! Tuba Ünsal, Mehmet Aslan, Yağmur Atacan ve Alp Kırşan gibi genç isimlerin yanı sıra Cüneyt Arkın ve Hande Ataizi gibi deneyimli oyuncuların da yer aldığı filmde afiş krizi yaşanıyor! Yönetmen Faruk Aksoy ile sette yaşadığı kavganın ardından kısa süre önce gerçekleşen afiş çekimlerine katılmayan Hande Ataizi'nin fotoğrafı yine de afişte kullanıldı! Daha önce de bazı sinema filmlerinde yapımcı ile oyuncular arasında afiş kavgaları yaşanmıştı. Başrol oyuncuları, rol aldıkları filmin afişinde yeterince yer alamamaktan veya isimlerinin yeterince büyük yazılmamasından dolayı yapımcılarıyla tartışmış, kavgalar yaşanmıştı. 'Çılgın Dersane'daki afiş kavgası ise tam tersi bir nedenden yaşanıyor.
OYUNCULAR RUH HASTASI! Başrol oyuncularından Hande Ataizi, filmin afişinde yer almak istemedi. Aksoy ise Ataizi'ne "Afişte kimin, nasıl yer alacağı oyuncuların değil, benim tasarrufumdadır!" sözleriyle tepki gösterdi. Faruk Aksoy'a göre oyuncuların kabul edilebilir ölçülerde ruh hastası ve yüksek egolu varlıklar olması yaptıkları işin doğasından kaynaklanıyor. Ünlü yapımcı kimsenin sınırı aşan oyuncuların ruh hastası ve yüksek egolu olmasını da sineye çekmeyeceğini belirtiyor. İşte Aksoy'un açıklamaları: TASARRUFU BANA AİT Afişte yer alıp almama isteği ne Hande Ataizi'nin tasarrufundadır ne de başka bir oyuncunun. Böyle bir şey olabilir mi? Bu tasarruf sadece yapımcılarındır. Yapımcılar kimi isterlerse o oyunculara afişte yer verir. Bazı oyuncularla bazı zamanlar afiş konusunda özel sözleşmeler yapılabilir. Ne var ki bu özel sözleşmeler afişte yer alıp almama üzerine değil, afişin neresinde ne büyüklükte olacağıyla ilgilidir. TARTIŞMA DOĞAL Sette doğal olarak bazı tartışmalar yaşanıyor. İnsanlar bir yandan film çekerken diğer yandan başka hayatlar da yaşıyorlar. Hiç kimse başka hayatlarını tamamen bırakıp da, film çekmeye gelmiyor. Kimseden belli ölçüleri aşmamak kaydıyla başka hayatlarını bırakmasını istemedim. Çekim sırasında başka hayatlardaki bazı gelişmeler tartışma ortamının doğmasına neden olabilir.
İSTANBUL'A GİTME DEDİM Hande Ataizi, birkaç kez Antalya'dan İstanbul'a gitti, geldi. Bu gelip gitmeler sırasında da birkaç uçak kaçırdı. Çekimlerin son gününden bir gece önce yine İstanbul'a gidip sabah Antalya'ya dönmek istedi. Ben gitmemesi gerektiğini, finali çektiğimizi, havanın da dengesiz olduğunu ve daha önce uçak kaçırdığı için riske girmek istemediğimi söyledim. Bana yine de gitmek istediğini söyleyince ben de o zaman 'İyi, git ve bir daha da gelme' dedim. Tartışmamız bu nedenle çıktı.
OYUNCU RUH HASTASIDIR Biz, oyuncuları elbette normal insanlar olarak kabul etmiyoruz. Oyuncular, gerçekten yaptıkları işin doğası gereği, belli oranda bir ruhsal bozukluğa sahip varlıklardır. Normal bir insan kameranın önünde olmak ister mi? Ben niye istemiyorum? Oyuncular ruh hastasıdır! Bunun kabul edilebilir boyutuna kimsenin itirazı olmaz zaten. Ayrıca oyuncular yüksek egolara sahiptirler. Bunun da kabul edilebilir boyutuna kimsenin söyleyeceği laf olamaz.
HANDE SINIRI AŞTI Fakat ne zaman bu ruh hastalığı, bu yüksek egolar yapılan işe zarar vermeye başlar, ne zaman kabul edilebilir sınırların dışına çıkar, işte o zaman hiç kimse o ruh hastalığını veya o yüksek egoları sineye çekmez. Ataizi finalin çekileceği günün öncesinde İstanbul'a gitmek isteyince kabul edilebilir sınırları aştı. Ben bunu sineye çekmem. Hayatın birileriyle kavga ederek zaman kaybetmeye değmeyecek kadar kısa olduğunu öğreneli çok oldu. Hande Ataizi, kendince benimle sorun yaşıyorsa, yaşamaya devam etsin. Çekimlere başlamadan önce kafamda onun afişteki fotoğrafını nasıl kullanmayı kurgulamışsam aynen öyle kullandım.
MEHMET ÇALIŞKAN
|