Pilav... Bayramdan bayrama
Mardin'in Kayseriye Pasajı'na girdik ve... Esnafın biri diğerine "Kürtçe" seslendi. Öteki ona "Arapça" cevap verdi. Sonra ikisi birden "Türkçe konuşarak" yanımıza yaklaştılar: "Önce şu 'poşu'yu omuzuna bir atalım." Öteden birkaç esnaf Türkçe, Arapça, Kürtçe seslendi: - Başına bağlayın, başına.
Herkes "derdimizi yaz, hükümet okusun" diye toplandı. - Nedir derdiniz? - İş yok... Piyasa ölmüş... Bayramdan bayrama pilav yiyoruz.
Faruk Oyman "hediyelik eşya, zücaciye, kozmetik" üzerine iş yapıyor: - Abimi Allah inandırsın, bu dükkana 50 bin YTL bağlamışam. Satış yapıyorum, parayı tahsil edemiyorum. Bana maaşlı bir iş bul, burayı yarın kapatayım. Diğer esnafın "söylemi" aynı: - Abi bize ayda bin YTL'ye bir iş bul. Yeter ki sigortamı ödesin. Vallah şimdi dükkanın kapısına kilidi asarım.
Esnaftan Vedat Güney "iyi yaz" diye sıkı sıkı tembih ediyor: - Hükümet halimizi bilsin. Sonra yanındakilere dönüyor ve Kürtçe espri yapıyor: - Nasıl ama... Abime iyi tembih ettim mi?
|