|
|
Meral Okay: Yüce Şişman
Yazıyor, oynuyor, yaratıyor, arkadaşları onun omuzunda ağlamaya bayılıyor, çok gerekirse şarkı bile söylüyor... Bayılıyorum Meral Okay'a. Bence o gerçek bir yüce şişman! Yüce şişman kategorisi öyle herkese verilebilecek türde bir paye değildir. Şişmanları hayatın çeitli dallarında başarıyla temsil eden isimlere tarafımdan verilir! Bakın size birkaç örnek yüce şişman sayayım: "Süleyman Demirel, Zerrin Özer, Akrep Nalan (Gerçi kendisi her şişmanın köpek ezebileceği konusunda bir efsane sahibi yapmıştır bizi ama olsun), Turgut Özal, Ata Demirer... Şimdi insan şişman olunca, yine aynı kategoride ürünler veren Gülse Birsel yerine Meral Okay'ı daha bir kendine yakın hissediyor rol model olarak. Hatta içten içe gurur duyuyor: "Sayın zayıf ve üretken kadınlar, Aha da Meral Okay ile başa çıkın kolaysa" repliği kafasının içinde dönüp duruyor. Durup dururken Meral Okay'a karşı böylesine bir sevgi seli yaşamamın nedeni tabii ki 'Beynelmilel' filmi. Cezmi Baskın, Bahri Beyat ve özellikle Özgü Namal'ın baş döndüren performanslarının yanı sıra Meral Okay'ın filme kattığı tat ve doku asla gözden kaçırılabilecek gibi değil. Film, eğlenceli ama insanı çarpan konusu ile biletine verdiğiniz parayı fazlasıyla hak ediyor. İlk yarıda insanda "Hay allah, acaba Selamsız Bandosu'nu alıp Vizontele- 12 Eylül adıyla yeniden mi çekmişler?" intibası uyandırsa da ikinci yarı hikayenin dallanıp budaklanması ve budaklanırken de sizi kendine esir etmesi keyif katsayısını arttırıp, 'fesat köşeyazarı' fikirlerinden hemen uzaklaştırıyor. Abartısız yerinde espriler, tadında gözyaşı sağanağı ile 'Beynelmilel'i seveceğinizi düşünüyorum. Bu arada BKM, acaba film afişleri konusunda farklı filmlerde farklı isimlerle çalışabilir mi? Çünkü bence filmin afişi fena halde Vizontele Tuuba'nın afişini çağrıştırıyor. Peki şimdi ne yapıyoruz; poponuzu kaldırıp sinemaya gidiyorsunuz. "Beynelmilel'e bir bilet" dedikten sonra, tercihen sevdiceğinizle filmi iziliyorsunuz. Sonra da bana, ya "Aman allahım bu ne kadar engin bir hayat bilgisi, filmi ne güzel okumuşsunuz" ya da "Hadi oradan, sen ne anlarsın filmden" diyen e-mailler atıyorsunuz... Öyle bedavadan ekmek yok kimseye (Bu son cümlede ne demek istediğimi ben de tam olarak anlayamadım!)
|