Cari açığın finansmanında kullanılan sıcak para miktarının 12-13 milyar dolar olduğunu belirten Yılmaz, "Sıcak paraya kontrol düşünmüyoruz" dedi.
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Tayland'daki gelişmelerin Türkiye ekonomisini etkilemediğini bildirdi. Hacettepe Üniversitesi'nde düzenlenen bir konferansta konuşan Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, Tayland gibi sıcak paraya kontrol koymayı düşünmediklerini söyledi. Cari açığın iç tasarrufların yetersizliği sonucu ortaya çıktığını belirterek, bu açığın dönemsel değil, yapısal bir sorun haline geldiğini vurgulayan Yılmaz, cari açığın azaltılması için tasarrufların artırılması gerektiğini kaydetti. Yılmaz şunları söyledi: "Tasarrufları artırmanın en başta gelen yolu da sosyal güvenlik reformundan geçiyor. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği yasada yeniden benzer bir düzenleme olursa, yapılacak tasarruflardan dolayı orta vadede cari açıkla ilgili mesafe alacağımızı düşünüyorum."
SEÇİM
SIKINTI YARATMAZ Türkiye'nin 60 milyar dolarlık sıcak para stoku olduğunu belirten Durmuş Yılmaz, cari açığın finansmanında kullanılan sıcak paranın 12-13 milyar dolar olduğunu kaydetti. Bağımsızlığın merkez bankacılığın hayati bir unsuru olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Fiyat istikrarını sağlamayı kendisine hedef edinmiş bir Merkez Bankası'nın bu hedefine ulaşabilmesi için orta ve uzun vadeli bir bakış açısına sahip olması, politikalarını gündelik kısır tartışmalardan ve doğası gereği kısa vadeli bir bakış açısına sahip siyasetin etkilerinden uzak bir biçimde uygulayabilmesi gerekir" diye konuştu. Durmuş Yılmaz, yaz aylarındaki dalgalanmada oluşan Türk Lirası'nın değer kaybının telafi edildiğini ancak yükselen faiz oranları için önlemler alınması gerektiğini belirtti. Yılmaz, 2006 enflasyon hedefindeki sapmanın sorumlusunun da Merkez Bankası olduğunu ifade etti. Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, 2007 yılında seçimler nedeniyle ekonomide herhangi bir sıkıntı öngörmediklerini bildirdi.
ŞEFFAFLIĞIN ÖNEMİ ARTTI Merkez Bankası'nın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu kaydeden Yılmaz, "Politikalarımızı, fiyat istikrarı yönünde aldığımız kararları ve bunların altında yatan nedenleri ne kadar açık, dürüst ve tutarlı bir şekilde kamuoyu ile paylaşırsak, toplumsal refah artışına giden yoldaki başarımız da yüksek olacaktır" dedi. 15 yıl önce merkez bankası ile şeffaflık ve iletişim kavramları pek yan yana gelmezken bugün şeffaflığa giderek artan derecede önem verildiğine dikkat çeken Yılmaz, merkez bankalarının ileriye yönelik ne tür kararlar alabileceklerinin sinyalini verebildiğini, faizlerin izleyebileceği seyre ilişkin tahminlerini yayımladığını, enflasyon tahminlerinde kullandıkları modelleri kamuoyu ile paylaşabildiklerini kaydetti.