kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Refik Durbas @ SABAH
Fax:
0212 354 34 72
SMS:
4122-RD MESAJ
 
Nâzım Hikmet'e müzayede
İnadına şiir: Uyku
Külleri gurbetinde kayboldu

Külleri gurbetinde kayboldu

Kemal Anadol, 10 yıl kadar önce, Barış Derneği davasından arkadaşı Mustafa Gazalcı ile Balkanlar'da bir geziye çıkmaya karar verir. Yola çıkmadan önce de babası Zihni Anadol ile konuşur. Zihni Anadol, "Hiçbir şey istemiyorum oğlum," der, "Sofya'ya gidince mutlaka Fahri Erdinç'in mezarını bul. Geçen kasımda öldü. Benim için bir çiçek bırakıver." Ve günün birinde elinde kırmızı karanfillerle Merkez Mezarlığı'nın kapısından girer Anadol. İdare binasında ziyaret edeceği kişinin adını ve ölüm tarihini söyler.

Ne yazı, ne de resim...
Memur, büyük ve kalın bir defteri açar. "Aradığınız Fahri Erdinç," der, "11 Kasım 1986 tarihinde ölmüş. İsteği üzerine kromotoryumda yakılmış. Külleri de yakılanlara ayrılan bölümdeki kutuların birinde olsa gerek." Anadol, daha sonra olanları şöyle aktarıyor: "Gri beton üzerinde gri metal kapaklar. Üstlerine şablonla yazılmış siyah harfler... Ölünün adı, soyadı... Doğum, ölüm tarihleri... Bazılarında vesikalık fotoğrafı. Bazılarında da hiçbir işaret yok. Ne yazı, ne de resim." Anlaşılacağı üzere Erdinç'in yakılan külleri bulunamaz. Çoğunun üzerinde haç, bazılarının kızıl yıldız bulunan mermer mezarlar arasından geçerken Anadol'un gözüne bir kitabe çarpar.

'Yine de iyi etmişsin'
Üzerinde Latin harfleriyle 'İsmail Bilen Marat' yazmaktadır. Anadol'un deyişiyle 'Marksist sol ve TKP içindeki bitmeyen kavganın hem tarafı, hem de hedefi' olan bu adam ne olursa olsun yine de bir Türk'tür. Kendisinin dostu olmasa da düşmanı da değildir. Hemen Fahri Erdinç için aldığı karanfilleri, ortadaki kabartılmış toprağın üstüne ve baş taraftaki mermere sıralayarak saygı duruşunda bulunur. İki-üç ay sonra babası Zihni Anadol'u görecek ve bu olayı anlatacaktır. Zihni Anadol da İsmail Bilen'i hiç sevmemesine rağmen şu yanıtı verecektir: "Adam hak etmedi ama... Yine de iyi etmişsin!"

Trajik öyküler
Kemal Anadol, 1998'de Milliyet Yayınları, 2003'te Doğan Kitap tarafından yayımlanan Karşı Yaka Memleket başlıklı anı-romanında bir mezar taşından bile yoksun olarak Bulgaristan toprağına külleri karışan Fahri Erdinç ile yine onunla aynı kaderi paylaşan Ziya Yamaç ve Tuğrul Deliorman'ın bu ve benzeri trajik öykülerini anlatmıştı. Erdinç, Yamaç ve Deliorman, üçü de aynı kuşaktan. Üçü de Balıkesir İlköğretmen Okulu'dan arkadaş. Erdinç Akhisarlı, Yamaç Silistre, Deliorman ise Razgrad göçmeni. Ve üçü de çok partili hayata geçiş sancıları içindeki Türkiye'den 1949 yılının 8 Eylül gecesi Edirne'nin Suakacağı Köyü yakınlarında Tunca Irmağı'nı geçerek Bulgaristan'a kaçarlar. 1 Ocak 1917'de Akhisar'da doğan Erdinç, 1936'da Balıkesir İlköğretmen Okulu'nu bitirir. Balıkesir, Afyon, Manisa ve Tekirdağ'ın köylerinde ilkokul öğretmenliği yapar.

Anayurdunu unutmamış
1946'da sınavını kazandığı Ankara Radyosu'nda üç yıl aktörlük yapar, Radyo Tiyatrosu'nda on kadar oyunu yayınlanır. Bir yıl sonra da devlet başkanına sataştığı gerekçesiyle tutuklanıp yargılanır ve beraat eder. Ömrünün yarıdan çoğunu yurtdışında geçiren Erdinç, anayurdunu unutmaz. Bulgaristan'da da şiirler, hikayeler, romanlar yazar. Hem anayurdunun, hem oradaki insanların yaşadıklarını yapıtlarına yansıtır. Geçen 11 Kasım, Fahri Erdinç'in ölümünün 20. yılı idi. Kemal Anadol'un Karşı Yaka Memleket ile Yordam Kitap tarafından yayımlanan Acı Lokma ve Kalkın Nazım'a Gidelim kitapları Erdinç'i yeniden keşfe bir rehber olabilir. Ölümünden bir yıl önce ben Sofya'da, o ise rahatsızlığı nedeniyle Varna'da idi. Telefonla konuştuğumuz halde görüşememiştik. Ayrılık Olmasaydı şiirinde dediği gibi, 'bir adım ötesi düpedüz özlem'di... Yıllar yıllara eklense de...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Çünkü köpeğiz biz   / 09-12-2006
 Külleri gurbetinde kayboldu   / 02-12-2006
 Barış koyun çocukların adını   / 25-11-2006
 Yazı da hayat kadar tenha mıdır?   / 18-11-2006
 Her yüz bir 'anı' yazar   / 11-11-2006
 İstanbul resimlerinde bir roman kahramanı   / 04-11-2006
 Doğa insanın kimliğidir   / 28-10-2006
 Mektubu yanıtsız kalmadı   / 14-10-2006
 Boyaları hep ıslaktı   / 07-10-2006
 Şaire vefa, gönüle sultan gerek   / 30-09-2006
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
REFİK DURBAŞ
Hababam Sınıfı 50 yaşında
Ömür defterinin 50 yıl...
ALİ POYRAZOĞLU
Ali Poyrazoğlu cenazesinden bildiriyor
Bu memleket adamı...
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
Ceza-ödül sistemine dikkat edin
Çocuk büyütürken ceza...
METİN KALKAVAN
Bakan'ın motosiklet keyfi
Geçtiğimiz hafta yazmıştık...
İstemeden kült olan filmin devamı
İstemeden kült olan filmin devamı
Çetin İnanç'ın Dünyayı Kurtaran Adam adlı son derece kötü, ama...
Osmanlı'da iktidar ve sanatçı çatışması
Osmanlı'da iktidar ve sanatçı çatışması
Derviş Zaim'in dördüncü filmi, ilki olan Tabutta...
O zamanlar her şey farklıydı, aşklar da...
atv'nin, Adnan Menderes dönemini bir aşk hikâyesiyle anlatan dizisi Hatırla...
Avrupa'da okumuş yazmış yakışıklı çocuk
Ahmet (Cansel Elçin)
Sosyalist bir savcının oğlu olan Ahmet, yedi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.