|
|
|
|
|
|
Bir gecelik kaçamak tartışma yaratacak
Bu akşam atv'de start alacak 'Hayatım Sana Feda', 'Bir gecelik aşk affedilir mi?' sorusunu tartışmaya açacak. Tamer Karadağlı, Deniz Uğur Sunat ve Asu Emre'nin başrolleri paylaştığı dizi; Türkiye'yi ekran başına bağlayacak!.
İzlenme rekorları kıran dizilerin kanalı atv'de bu akşam yeni bir bomba daha patlayacak. Başrollerini Tamer Karadağlı, Deniz Uğur Sunat ve Asu Emre'nin paylaştığı 'Hayatım Sana Feda', izleyiciyi ekrana bağlayacak. 'Bir gecelik kaçamak affedilir mi?' sorusuyla yola çıkan dizi ekibi; yepyeni bir tartışmayı da gündeme taşıyacak. Geçtiğimiz yıllarda Tamer Karadağlı da benzer bir olay yaşamış, ünlü oyuncunun eşi Arzu Balkan kendisini bağışlamıştı. Bakalım; dizide, Karadağlı'nın canlandırdığı 'Levent' karakteri de eşi tarafından affedilecek mi? Tamer Karadağlı, Deniz Uğur Sunat ve Asu Emre, dizilerini GÜNAYDIN'a
anlattı:
ENTERESAN BİR HİKAYE!
* Bu akşam ilk kez izleyiciyle buluşacak olan dizinizi sizden dinleyebilir miyiz?
Tamer Karadağlı: Gani Müjde'nin senaryosunu yazdığı bir proje. Seyircinin kendinden bir şeyler bulacağı ve seyirci tarafından sahiplenecek bir dizi. Merak uyandıracak, enteresan bir hikaye...
* Yine karizma gerektiren bir iş...
T.K.: Estağfurullah, benim hiç öyle bir iddiam yok. Benden daha karizmatik oyuncular da var mutlaka. Ben bir rolü bana uyup, uymadığını düşünerek kabul ediyorum. Bu diziyi de hikaye güzel olduğu ve karakter hoşuma gittiği için kabul ettim.
* Dizi, 'Bir gecelik kaçamak affedilir mi?' sorusunu soruyor. Sizce affedilir mi?
T.K.: Aslında 'Bir yanlış kaç doğru götürür' onu zamanla göreceğiz bu dizide. Ama bir gecelik kaçamak affedilir mi bilemem. Bu sorunun cevabı herkese göre değişir.
Deniz Uğur: Kime sorsanız galiba aynı cevabı alırsınız. Ama senaryonun başında senaristlerimiz çok güzel bir şey yazmış; 'Kadınlar affeder ama asla unutmaz' diye. Ama şunu söyleyeyim, affederler.
SORU İŞARETLERİ OLUŞACAK
* Asu Hanım siz dizide, Rus bir hayat kadınını canlandırıyorsunuz. Özel bir hazırlık dönemi geçirdiniz mi?
Asu Emre: Evet diyalog dersleri alıyorum. Rus aksanıyla nasıl Türkçe konuşulması gerektiğini Azeri bir sinema yönetmeninden öğreniyorum.
* Aslında 'Hayatım Sana Feda'da anlatılan; son birkaç yıldır Türkiye'de örneğine çok rastlanan ve en çok tartışılan konulardan biri?
T.K.: Örneği çok fazla olan hikayeler bunlar. Birçok yaşanmış hikayeden kesitler var. Bu yüzden de insanların konuya çok fazla yabancılaşacağını sanmıyorum.
* İnsanlar bu diziyi izledikten sonra böyle bir kaçamak için iki kere mi düşünecek?
T.K.: Bence herkes düşünecek. Hem erkeklerin hem de kadınların kafalarında soru işaretleri oluşacak. Çünkü bazen bir hata, birçok doğruyu götürebiliyor.
AMACIMIZ DERS VERMEK DEĞİL
* İzleyiciler bu diziden ders mi çıkaracak...
D.U.: Kendilerinden çok şey bulacaklar desek çok daha doğru olur. T.K.: Ders vermek amacıyla yola çıkmıyoruz. Bir aşk hikayesi aslında bu. Levent ve Zeynep'in aşkı müthiş bir aşk ama zorunlu bir ayrılık olacak. Bunun yanında İlina'nın Levent'e olan aşkı var... Korkunç bir karmaşa çıkacak. D.U.: İnsanlar hayattaki bazı şeyler kendi başlarına gelmeden ne tepki göstereceklerini düşünmüyorlar. Biz burada bunu birçok yönüyle göstereceğiz. Biz burada hayatın büyük bir sınav olduğunu göstereceğiz. T.K.: Aşık olmak bazen yetmeyebiliyor. Aşkın her şeyi affedip affetmeyeceğini bilmiyoruz. Aşk için nelere göğüs gerebiliyoruz. Aşık olan birçok insan vardır ama bir türlü biraraya gelemezler. Bunun çok örneği var.
* Asu Hanım rolünüzle tepki çekeceğinizi düşündünüz mü? Çünkü Rus bir hayat kadınını canlandırıyorsunuz ve Türkiye'de yüzlerce benzeriniz var...
A.E.: Hayır düşünmüyorum. Çünkü o da bir insan ve aşık olduğu insanın peşinden gidiyor. Tam aksine o kadınların izlemekten zevk alacağını düşünüyorum. D.U.: Onlar da aşık olabiliyor. Bir adım ileriye götürüyorlar ya da götürmüyorlar bu onların tercihlerine kalmış birşey. Sonuçta rahatsız edecek bir şey çıkmayacaktır. T.K.: Bunun bir formülü yok ki zaten. Aşkın formülü yok! İnsanlar aşıkken saçma sapan şeyler yapabiliyor. Daha sonra geriye dönüp baktığında 'Bunları ben mi yaptım?' diyebiliyor. Bu herkes için geçerlidir.
ASLINDA AŞK YORUCU BİR ŞEY!
* Siz aşık olduğunuz zaman ne yaparsınız?
D.U.: Ben sakarlaşırım. Normalde yapmayacağım şeyler yaparım ve elim ayağım birbirine dolanır. A.E.: Aynı şey bana da oluyor. Galiba sadece kadınlara oluyor. (Gülüyor) T.K.: Ben aşık olmam ya! (Gülüyor) D.U.: Böylece kurtuluyorsun değil mi? T.K.: İşin şakası bu. Aşkın ne olduğunu bilmiyoruz ki! Geriye dönüp baktığımda aşık olmak nasıl bir şey ki? Neye aşk diyoruz onu tam olarak bilemiyorum. Çok hoşlanmak mı? Çok değer vermek mi? Aşkın tanımı yok bence. D.U.: Aşk çok kimyasal bir şey aslında. İki insanın biraraya geldiğinde bir anda elektriklenmesi. Aslında yorucu bir şey. Hastalık gibi bir şey aslında.
MUSTAFA KIZIL / MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|