|
|
|
|
|
|
Türk izleyicisi başka ülkelere model olur
Bu cuma gösterime girecek 'Arthur ile Minimoylar'ın yönetmeni Luc Besson, önceki gün filmin tanıtımı için geldiği İstanbul'da, Türk halkını övdü: Kendi ülkenizin filmlerine ABD filmlerinden daha çok ilgi gösteriyorsunuz. Bu birçok ülke için model alınacak bir durum.
'Taksi', '5. Element', 'Jean Darc', 'Angel-A', 'Nikita', 'Sevginin Gücü' ve 'Derinlik Sarhoşluğu' gibi bütün dünyada büyük ilgi gören filmlerin yönetmeni, senaristi ve yapımcısı Luc Besson, bu cuma gösterime girecek yeni filmi 'Arthur ile Minimoylar'ın tanıtımı için önceki gün İstanbul'a geldi. Bu film ile yönetmenliğinin jübilesini yapan, bundan sonra yönetmenlik yapmayacağını açıklayan Fransız yönetmen, Fransa'da ilk 5 günde 1 milyon 450 bin kişiye ulaşan filmi 'Arthur ile Minimoylar'ı ve yönetmenliği neden bıraktığını anlattı...
* Yönetmenliğe başlarken 10'uncu filmimle jübile yapacağımı söylemiştim. Arthur 10'uncu filmim. Artık yönetmenlik yapmayacağım. Bunun nedeni; yönetmen olarak söylemek istediklerimin kalmaması, kendimi tekrar etmek istemememdir. İlk filmimi çektiğimde bunun planını yapmıştım.
* Beni Hollywoodlu bir sinemacı olarak tanımlamak, değerlendirmek işini iyi yapmayan eleştirmenlerin icadı! Aksiyon sahnelerinin olması benim filmlerimi Hollywood yapımı haline getirmez. Aksiyon sahneleri ABD Sineması'nın tekelinde değildir.
* Dışarıdan baktığımda gördüğüm şu; Türk sinemacılar filmlerini yurtdışında hiç tanıtmıyor. Nedenini anlamıyorum. Bu konuda daha girişken olmalı, çok çalışmalısınız.
* ABD sineması Avrupa Sineması'nı öldürdü. Türk Sineması da bu felaketten nasibini aldı. Dışarıdan gördüğüm; Türk izleyici son yıllarda Amerikan Sineması'na karşı bir başkaldırı tavrı sergiliyor. Kendi ülkesinin filmlerine Amerikan filmlerinden daha çok ilgi gösteriyor. Bu da birçok ülke için model alınacak bir durum.
* Bir ülkenin sinemasının başka bir ülkenin sinemasının altında ezilmesi, o ülkede kültürel karmaşa yaşandığını gösterir. Türkiye ve Fransa'da da yabancı filmler yer yer gösterilecektir. Ama onların egemen olması; o ülkenin kültüründe sorun olduğunu işaret eder.
* Uzakdoğu Sineması'nı Amerikan Sineması'na olan karşı duruşu için çok severim. Uzakdoğu ülkelerinde devlet tarafından Amerikan filmlerine kota konuluyor. Burada devletin böyle bir kota uygulaması yok. Ama Türk izleyicisinin kota koyması en güzeli. Devletiniz de bu konuda çaba göstermeli. Benim önerim; sinemacılarla devletin işbirliği içinde olması. İyi bir dönem yakalanmıştır. Yakalanan iyi dönemi iyi şekilde değerlendirmek gerekir. Sinemacılar bu bolluk döneminde izleyici salonlara çekecek yapımlar üretmeli.
* Sinemacıların sinemadan esinlenmesi ensest ilişkiye benzer! Ortaya hilkat garibeleri çıkar. Sinemacıların hayal dünyaları için beslenmeyecekleri tek ve ilk alan sinemadır. Benim hayal gücümün beslenme kaynağı denizdir, martılardır, kuşlardır, bir sahil kasabasıdır. Çocukluktan bu yana geliştirdiğim bir hayal gücüm var.
MEHMET ÇALIŞKAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|