| |
|
|
Kemal Kerinçsiz ve Zisçnirek Lamek
Türkiye'de Orhan Pamuk ve bazı başka "aydınlar" Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yazı yazdıkları veya söz söyledikleri için yargılandı. Aralarında benim de bulunduğum bazıları, bu sözlerin veya yazıların tek kelimesine katılmasa ve hatta karşı olsa bile bu yargılamalara karşı çıktı. Ancak bazen insanların "gerçek yüzlerinin" ortaya çıkması için "turnusol kağıdı" vazifesi görecek olaylar olması gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde TRT'de bir program yayınlandı. Bu programda bir sunucu Orhan Pamuk ve İsveç aleyhine ağır ifadeler kullandı. Söylenenlerin büyük bölümü doğru değildi, önyargılıydı veya sübjektif değerlendirmelerdi. Orhan Pamuk'un fikir özgürlüğünü savunan ve bir kısmını yakından tanıdığım bazı Türk entelektüeller hemen karşı saldırıya geçti ve program yapımcısı Banu Avar'ı hedef tahtasına oturttu. Yani bir anlamda avukat Kemal Kerinçsiz'in Orhan Pamuk veya Elif Şafak için takındığı tavrın aynısını takındılar. Savcılara suç duyurusunda bulundular, TCK maddeleri vererek cezalandırılmasını istediler. Peki ne oldu fikir özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne? Orhan Pamuk'un, Elif Şafak'ın Türkiye ile ilgili önyargılı, taraflı, karşıt olma özgürlüğünü savunanlar söz konusu olan tam tersi olunca neden "fikir ve ifade özgürlüğünü" savunmayı bırakıp "Kemal Keriçsizleşiyor." Nedeni basit. Herkes birbirinin aynı. Herkesin fikir özgürlüğünden anladığı "Benim fikrimdekilerin fikri özgür olsun..." Yani kiminin adı Kemal Kerinçsiz, kimininki Zisçnirek Lamek... Ama bileşimlerinde fark yok.
|